Çin'de başlayarak kısa sürede dünya geneline yeni tip koronavirüs (Kovid-19) yalnızca 16 ülkede kayıtlara geçmedi.
Bu ülkelerin biçoğu Okyanusya'da yer alıyor ve çoğu kişi bu ülkelerin adlarını dahi duymadı.
Tarihteki en güçlü hidrojen bombasının denendiği Marshall Adaları, küresel ısınma nedeniyle sıcaklığın bir derece artması durumunda sular altında kalma riski olan Birleşmiş Milletler'in en az nüfuslu ülkesi Tuvalu, dünyanın en mutlu ülkesi olmasıyla övünen Vanuatu, dünyanın kuzey, güney, doğu, batı yarım küresinde bulunan tek devleti Kiribati, nüfusunun yüzde 65'i obez insanlardan oluşan Nauru, 'Tonga ve adacıklardan oluşan diğer Okyanusya ülkeleri Mikronezya, Samoa, Solomon Adaları ve Palau'da henüz Kovid-19 vakasına rastlanmadı.
Büyük şehirlerdeki birçok mahalleden bile az nüfusa sahip olan bu ülkeler, Kovid-19'dan korkan diğer ülke vatandaşlarını kıskandırıyor. Ama aralarında zamanla yok olma tehlikesi yaşayan ülkelerin de bulunduğu bu bölgenin kendilerine has sorunları var.
Okyanusya'daki Kovid-19 durumunu Avrupa Birliği Pasifik Elçisi Sujiro Seam ile konuştum. Seam, Kovid-19'un bölgede yayılmasının yıkıcı sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulunuyor:
- Çoğu Okyanusya ülkesinde Kovid-19'a rastlanmamasının asıl sebebi nedir?
Okyanusya'daki ülkeler dünyadan izole olmuş durumda ve tabii uzaktalar. Bu çok önemli.
Sadece turizm gelirine güvenen birkaç ülke bile erkenden cruise gemilerini yasaklama, havalimanlarını kapatma ve uluslararası uçuşları durdurma kararı aldı.
Bunlar uluslararası turistler tarafından taşınabilecek Kovid-19’a karşı etkili önlemler oldu.
- Bölgedeki ülkelere giriş çıkışlar tamamen durduruldu mu? Farklı ülkelerdeki insanlar bölgede karantina yaşamı sürmek istiyorlardır.
Pasifik’te uluslararası seyahat durduruldu, havalimanları kapatıldı, düzenli uçuşlar askıya alındı ve söylediğim gibi cruise gemilerine limanlara yanaşmak yasaklandı.
Yurt dışından gelenler ve özel uçuşlarıyla yurtlarına dönenlere polis kontrolünde 14 günlük sıkı karantinalar uygulanıyor.
Örneğin burada yani Fiji’de karantinayı ihlal edenlere ceza uygulanıyor ve mahkemelere sevk ediliyorlar.
"Pasifik'te hiç kimse bu pandeminin etkilerini görmezden gelemiyor"
- Dünyanın her bölgesinde tek gündem pandemi. Henüz Kovid-19'la karşılaşmayan bu ülkelerdeki insanlar bu tehlikenin farkında mı? Neler düşünüyorlar bu konuda?
Okyanusya'daki bazı ülkelerde Kovid-19 vakaları mevcut. Fiji, Yeni Kaledonya, Fransız Polinezyası ve Guam'da bu vakalara rastladık.
Bu ülkelerde, insanlar Kovid-19 tehlikesinin gayet farkındalar. Kovid-19 görülmeyen ülkelerde bile sokağa çıkma yasağı ve tecrit gibi kısıtlayıcı önlemler yürürlüğe kondu.
Dünyanın diğer bütün ülkelerinde olduğu gibi yetkililer tarafından aynı toplum sağlığı önerileri yapılmakta: Ellerinizi yıkayın, sosyal mesafeyi koruyun, dirseğinizin iç tarafına öksürün veya hapşırın…
Dolayısıyla, Pasifik'te hiç kimse bu pandeminin etkilerini görmezden gelemiyor.
"Pasifik adalarında salgın yaşanırsa bir hayli yıkıcı olur; yerel tıp sisteminin karmaşık Kovid-19 vakalarıyla başa çıkabilecek kapasitesi yok"
- Diyelim ki korkulan oldu ve Kovid-19 bu ülkelere de sıçradı. Neler olur böyle bir durumda?
Pasifik adalarında Kovid-19 salgın şeklinde yaşanırsa etkileri bir hayli yıkıcı olur. Bu ülkelerin hemen hemen hepsinde obezite, diyabet, hipertansiyon ve kalp hastalığına sahip olan çok sayıda insan bulunuyor ve yerel tıp sisteminin karmaşık Kovid-19 vakalarıyla başa çıkabilecek kapasitesi yok.
Buna ek olarak, nüfus yoğunluğu ve bazı bölgelerdeki yaşam koşulları virüsün yayılımını şiddetlendirirdi.
Örneğin Kiribati ya da Tuvalu’da nüfus düşük ama yoğun. Birçok yerde aileler bir düzineden daha fazla aile üyesiyle beraber aynı evde yaşıyor.
- Kovid-19 sonrası için herkes büyük bir ekonomik krizden bahsediyor. Sanırım bu kaçınılmaz. ABD, Avustralya, İngiltere gibi güçlü ülkelere bir hayli bağlı olan Pasifikler bu durumdan bir hayli etkilenecek. Öyle değil mi?
Kovid-19’un sosyoekonomik etkileri turizmin önemli rol oynadığı Pasifik’te şimdiden hissediliyor.
Artık turistler gelemiyor. Fiji’de turizm gelirleri gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 38’ine tekabül ediyor.Turizm gelirleri Samoa, Vanuatu ve Palau için de çok önemli.
Turistler en çok Avustralya, Yeni Zelanda, İngiltere ve ABD'den geldiği için, bu ülkeler Kovid-19’u atlatana kadar kriz devam edecektir.
Solomon gibi ülkeler ham madde ihraç ediyor, ancak dünya ekonomisindeki yavaşlama fiyatların ve talebin düşmesine sebep olacaktır.
Bazı ülkelerdeki insanlar yurt dışına işçi olarak gitmeye bel bağlamış durumda, özellikle Avustralya ve Yeni Zelanda’ya.
Fakat bu ülkelerde yürürlükte olan kısıtlamalar da Pasifikli göçmen işçilerin eve para gönderebilmelerini olumsuz etkiliyor.
- Pasifikler doğal güzellikleriyle akla gelse de küresel ısınma gibi büyük sıkıntılarla karşı karşıya.
Buraların el değmemiş plajları ve eşsiz renkteki sularıyla tropik bir cennet imajı var. Turistler için olağanüstü bir durum.
Ancak gerçek şu ki; Pasifik'teki ada ülkeleri ciddi zorluklarla karşı karşıya olan, henüz gelişme aşamasını tamamlamamış ülkeler. Ayrıca iklim değişikliğinden en çok etkilenenler arasındalar.
Beşinci kategori bir kasırga olan Harold Tropik Kasırgası, Solomon Adaları, Vanuatu, Fiji ve Tonga’da büyük hasara yol açtı.
Biliyorsunuz ki ben, Avrupa Birliği adına Pasifik Ada Ülkeleri’yle stratejik ilişkimizi geliştirmek, iş bağlarımızı kuvvetlendirmek ve çok ihtiyaç duyulan kalkınma ortaklığımız üzerinde çalışmak için buradayım.
2014-2020 yılları arasında Avrupa Birliği’nin Pasifik’teki katılımı neredeyse 1 milyar euro seviyesinde.
Programımız iklim esnekliği, su, hijyen, besin güvenliği, kırsal geçim kaynakları ve yenilenebilir enerjiyi kapsıyor ve şimdi sağlık da yüksek bir öncelik sahibi oldu.
© The Independentturkish
