Türk futbolunda yüksek enflasyon

Okan Can Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AA

Teknik direktörlerin, medyanın, duyumcuların ve taraftarların heyecanla beklediği transfer dönemi ile futbol bayramı başladı artık.

Sahada oynanan futbolun kendisinden daha çok heyecanlandıran bu dönemin en büyük özelliği, hangi futbolcunun geldiğinden daha çok kimin gideceği olmaya başladı.

Türkiye’de ara transfer dönemleri, sezon başı transfer dönemlerinde yapılan hatalar ile başarısızlığının tescili oluyor aslında.

FİFA’nın  “Profesyonel Futbol 2019” raporuna göre, Türkiye’de 3 bin 693 profesyonel futbolcu bulunuyor. Türkiye, Avrupa’da ikinci, dünyada ise en çok profesyonel futbolcu barındıran beşinci ülke konumunda.

Yine Türkiye 126 profesyonel kulüp ile Avrupa’da en çok profesyonel kulübe sahip birinci ülke iken, bu alanda dünyada üçüncü sırada bulunuyor.

Avrupa kıtasında Türkiye’nin ardından ikinci sıradaki İngiltere’de 111, üçüncü sıradaki İtalya’da ise 98 profesyonel kulüp bulunuyor.

Türk futbolunda yüksek borçluluğun yanında kulüp ve futbolcu enflasyonu bulunuyor. Bu kadar futbolcu ve kulüp olmasına rağmen üretmeyen ve gelişmeyen sistem, borç üretiyor.

Tam tersine bu kadar futbolcu ve kulüp olması, sistemin gelişmesine değil, geri gitmesine sebep oluyor.

Türkiye Süper Ligi, Avrupa liglerine bakıldığında transfer sezonlarında sayıca en çok transfer hareketliliği yaşayan ülkelerin başında geliyor.

Mevcut durumda bu kadar transfer yapılması, teknik direktörlerin başarısızlığını, yönetimlerin yetersizliğini ve menajerlerin bu sistemden büyük paralar kazandığını gösteriyor.

Finansmanını tüketicilerin yaptığı futbolun parası yok olup giderken cari açık yaratarak Türk ekonomisine de zarar veriyor.


Türkiye en çok transfer yapan ülkelerin başında

2018-2019 sezonunda Türkiye Süper Liginde takımlar, 428 futbolcu gönderirken, 434 futbolcu transfer etti.18 takımlı ligde bu rakamlar oldukça yüksek ve her yıl yapılan transferlere rağmen başarı yok.

Yapılan transferler, yerel ve geçici başarılar dışında zarar yazarken, bu kadar çok transfer yapılmasının menajerlerin Türk futbol sisteminde ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor.
 

2018-109
  Gidenler Gelenler Takım Sayısı
Türkiye  Süper Lig 428 434 18
Almanya Bundesliga   268 289 18
İspanya La Liga  397 397 20
İngiltere Premier Lig   388 365 20
Fransa  Ligue 1    340 354 20
İtalya  Seri A        851 357 20


Transfer sezonları başarı değil borç yarattı

Sadece transfer yaparak oyuna, başarıya, kulüplere katkı sağlanmadığı ortada. Teknik direktör ve yönetimlerin de başarı kriterleri değişmeli artık.

Bir teknik direktörün başarısı, şampiyonluk sayısı üzerinden değil yetiştirdiği, sattığı ve yarattığı değer üzerine konumlandırılmalı.

14 yabancılı sistemde kaç teknik direktörün yabancı dil bildiği, teknik direktörlük için sadece futbolcu olmanın yetmediği de tartışılmalı.

Teknik direktör gelişimlerinin, Avrupa futbolunun gerisinde kaldığı gerçeği masaya yatırılmalı Türk futbolunda.

Şampiyonlar Ligi için kurulan kadroların maaş tavanlarının yüksekliğinin sonraki yıllarda şampiyon olunamadığında nasıl bir borç yarattığı ortada.

Galatasaray’a yaklaşık 7 milyon euro maaş yükü olan Radamel Falcao’nun Türkiye liginde kaç gol atarsa atsın maliyeti karşılanamayacak.

Türk futbolu artık havalimanında gelenlere değil gidenlere bakmalı.

Finansal Fair Play kuralları olmasaydı belki de kimse bilmeyecekti bu kadar borçlu bir sistemin olduğunu. Bu yüzden Türk futbolunda SPK, BDDK gibi Futbol Denetleme Kuruluna ihtiyaç var.

Transferde ihracat yapanı destekleyen, sayısal olarak çok transfer yapan kulüpleri denetim altına alan ve maaş tavanında sınır koyan birtakım düzenlemelerin uygulanması gerekiyor.

Yüzlerce taraftar ve medya, havalimanında futbolcu beklemeye devam ederse, alacaklılar da yüz yıllık kulüplerin kapısında beklemeye devam edecek yoksa.

 

 

* Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.  

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU