Afrika'nın sessiz devrimi: Nijer sokaklarında yeni dönem

Sare Şanlı Independent Türkçe için yazdı

Afrika, yüzyıllardır hem toprakları hem de kimlikleri üzerinde oynanan oyunlara karşı amansız bir mücadele sergiledi.

Bugün, kıtanın merkezinde sessiz ama etkili bir devrim yaşanıyor: İsimlerin yeniden doğuşu.

Geçen yıl gerçekleşen askerî darbe sonrası Fransa ile tüm diplomatik bağlarını kesen Sahel ülkesi Nijer, Fransa'ya dair tüm izleri silmek için sokaklardan ve meydanlardan sömürgeci mirasın isimlerini kaldırma kararı aldı. 

Fransız hâkimiyetini ve sömürge döneminde yaşanan acıları hatırlatan isimlerin verildiği sokak ve meydanlar artık Nijer ve Afrika'nın önemli şahsiyetlerinin isimlerini taşıyacak.

Nijer'in aldığı karar, sadece tabelaların değişmesinden ibaret değil. Devrim niteliğindeki bu değişim, bir ulusun kimliğine, tarihine ve bağımsızlık mücadelesine yeniden sahip çıkması anlamına geliyor.

Başkent Niamey'deki Charles De Gaulle (eski Fransa cumhurbaşkanı) Bulvarı, artık Nijer'in bağımsızlık mücadelesinin kahramanlarından Djibo Bakary'nin adını taşıyor.
 

Nijer'in başkenti Niamey'in ilk belediye başkanı olan Djibo Bakary, 1960 yılında Charles de Gaulle'ün Fransa cumhurbaşkanı olduğu dönemde gerçekleşen bağımsızlık mücadelesinde önemli bir isimdi / Fotoğraf: AFP
Niamey'in ilk belediye başkanı olan Djibo Bakary, 1960 yılında Charles de Gaulle'ün Fransa cumhurbaşkanı olduğu dönemde gerçekleşen bağımsızlık mücadelesinde önemli bir isimdi / Fotoğraf: AFP

 

Fransız komutan Parfait-Louis Monteil'in taş duvara yerleştirilmiş portresi sökülüp yerine Burkina Faso'nun devrimci lideri Thomas Sankara'nın portresi yerleştirildi.
 

Karizmatik pan-Afrikanist ve anti-emperyalist Thomas Sankara'nın fotoğrafı, Fransız bir komutanın yerini alıyor
Thomas Sankara'nın fotoğrafı, Fransız bir komutanın portresinin yerini aldı / Fotoğraf: AFP

 

"Frankofoni Meydanı" ise Nijer'in bölgesel bağımsızlık ve iş birliğine verdiği öneme ithafen "Sahel Devletleri İttifakı Meydanı" olarak anılacak.  

Nijer yüzyıllardır bir tür kültürel işgalin sembolü hâline gelen isimleri, bağımsızlık mücadelesinin izlerini taşıyan kahramanlar ve vatanseverlerin isimleriyle değiştirerek bir bakıma ülkeyi sömürge mirasından temizliyor. 
 


Sömürgeciliğin isimlerle kurduğu tahakküm

Sömürge dönemi boyunca Batılı güçler yalnızca toprakları değil, kimlikleri de işgal etti.

Sokaklar, nehirler, göller, şehirler ve meydanlar, Avrupa'nın tarihî figürleri ve ideolojileriyle yeniden adlandırıldı.

Sömürgeci devletler, kendi ideoloji ve kültürlerinin üstünlüğünü sömürdükleri coğrafyalarda göstermek için çabalamanın yanı sıra, Afrika toplumlarının tarihsel köklerini silip öz benlikleriyle bağlarını zayıflatmayı hedefledi.

Zira isimlerin sadece birer etiketten ibaret olmadığını, aynı zamanda kimlik, aidiyet ve hafızanın da taşıyıcısı olduğunu iyi biliyorlardı. İsimler, ulusların kendi anlatılarının başlangıç noktasıydı.

Örneğin, Zambiya ve Zimbabve sınırında yer alan şelaleler, muhteşem görüntüsüne ve sesine ithafen bölgede konuşulan Lozi ve Kololo dillerinde "Gürleyen Duman" anlamına gelen "Mosi-oa-Tunya" ismiyle biliniyordu.

İngiliz sömürgeciler tarafından Kraliçe Victoria'nın onuruna "Victoria Şelalesi" olarak yeniden isimlendirilmişti.

Böylece bu doğa harikası, sömürgeci bir kraliçenin anısını yaşatan bir simge hâline getirildi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Zambiya ve Zimbabve, bağımsızlıklarını kazandıkları tarihe kadar İngiliz yönetimi tarafından İngiliz sömürgeci iş adamı Cecil Rhodes'in isminden ilham alınarak Kuzey ve Güney Rodezya olarak adlandırıldı. 

Bu örnekler, Afrika'nın sömürgeciler tarafından nasıl yeniden biçimlendirildiğini ve yerel halkların tarihlerine, coğrafyalarına hatta dillerine nasıl yabancılaştırıldığını açıkça gösteriyor.

(Batılı güçlerin tüm bu kimliksizleştirme girişimleri karşısında Müslüman Afrika dini değerlerine sımsıkı bağlı kalarak, dini ve milli bir duruş sergileyecek şuuru koruyabilmek için çabalamıştır.)


İsimlerle gelen uyanış

Zambiya ve Zimbabve gibi diğer bazı Afrika ülkeleri bağımsızlıklarını kazandıktan sonra, sömürgecilerin dayattığı isimleri, ulusal uyanışın bir parçası olarak değiştirmeye başladı.

Devrimci lider Thomas Sankara, sömürge döneminde ülkesinin "Üst Volta" (Haute-Volta) olarak belirlenen ismini "Dürüst İnsanlar Ülkesi" anlamına gelen "Burkina Faso" olarak değiştirdi. 

Kolonyal dönemde çokça altın bulunduğu için "Altın Sahili" (The Gold Coast) olarak anılan Gana, İngilizlerin "Bechuanaland" diye isimlendirdiği Botswana ve "Güney Batı Afrika" olarak tanımlanan Namibya, bağımsızlık sonrası sömürgeci isimlerini terk ederek kendi köklerine döndüler. 

Ayrıca, bağımsızlığını kazandıktan sonra sömürgecilerin koyduğu isimleri kaldırıp kendi tarihine ve kimliğine sahip çıkamayan Afrika ülkeleri de oldu.

Günümüzde Afrika genelinde, azımsanamayacak sayıda coğrafi isim hâlâ sömürgeci dönemin izlerini taşıyor.  
 


Sömürge zincirleri kırılıyor 

Nijer'in cesur hamlesi, sadece Fransız sömürgecilik mirasına değil, aynı zamanda Afrika'nın uzun yıllardır süregelen kültürel işgaline de bir meydan okuma olarak okunmalı.

Djibo Bakary gibi yerel kahramanların isimleri, Afrika'nın gerçek sahiplerini ve onların şanlı mücadelesini yansıtıyor.

Kıtanın kahramanları, Afrika halklarının kendi değerlerine dönmesinin ve tarihine sahip çıkmasının simgesi olarak görülmeli ve daha geniş kesimlere tanıtılmalı.

Bu değişiklikler yalnızca geçmişi onurlandırmakla kalmayacak; aynı zamanda Nijer ve Afrika'nın geleceğe dair umutlarını da şekillendirecek.

Her yeni isim, bir halkın özgürlük mücadelesinin, sömürge zincirlerinden kurtulma çabasının ve kendi kimliğine duyduğu saygının sembolü haline gelecek.

Afrika, kendi kimliğini yeniden inşa ediyor ve geçmişin zincirlerinden kurtuluyor.

Bu hamle, diğer Afrika ülkelerine de ilham vermeli ve kıtanın her bir köşesinde sömürgeci mirasın izlerini silmek için bir başlangıç noktası olmalı.

Nijer'in tabelalardaki değişimi, aslında çok daha derin bir uyanışın işareti. Kendi hikâyesini yazan bir Afrika, geleceğini de özgürce şekillendirme yolunda ilerliyor.

İsimlerle başlayan değişim, sömürgecilikten azat edilmiş eğitim sisteminin, sosyal yapının dönüşümünün, bağımsız ekonomi politikalarının ve aktif bir siyasetin de öncüsü olabilir.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU