Bangladeş'in geçici lideri Muhammed Yunus, kaosa rağmen en azından "canavar gitti" diyor

Yunus, ilk önceliğinin kanunu ve düzeni güvence altına almak olduğunu söylüyor

Muhammed Yunus, Dakka'daki Ulusal Şehitler Anıtı'na çelenk bıraktıktan sonra halkı selamlıyor (AFP)

Bangladeş'in geçici lideri Muhammed Yunus, eski başbakan Şeyh Hasina'nın ülkeyi "tam anlamıyla karmakarışık" hale getirmesinin ardından ilk önceliğinin kanunu ve düzeni güvence altına almak olduğunu ilan etti.

Nobel ödüllü ekonomist, sokak gösterileri ülkeyi 15 yıl boyunca demir yumrukla yöneten Hasina'yı Hindistan'a kaçmaya zorladıktan sonra, geçici hükümetin baş danışmanlığını üstlenerek Güney Asya ülkesindeki yönetimin yeni yüzü olmuştu.

Yunus, öğrencilerin öncülüğündeki ayaklanmaları bir "devrim" diye nitelendirmişti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Başkent Dakka'daki açıklamasında yeni lider, "İnsanların oturabilmesi veya işe gidebilmesi için kanun ve düzen ilk öncelik" dedi.

Yunus, yıllardır "karmakarışık, tam anlamıyla karmakarışık" olan, otoriter sayılabilecek bir rejimin ardından ifade özgürlüğünü güçlendirmek gibi daha geniş kapsamlı reformları da gözetmeye söz verdi.

Yunus "Hükümetin yaptığı şeyler bile, yaptıkları her neyse, açıkçası bana mantıklı gelmiyor" dedi.

Yönetimin ne olduğu hakkında hiçbir fikirleri yoktu.

Fakat artık umut olduğunu iddia eden Yunus "Biz onların, ülkenin yeni yüzüyüz" dedi.

Sonunda, şu an, o canavar gitti.

Tartışmalı işe giriş kontenjanının geri çekilmesine yönelik taleplerle başlayan ve kısa sürede hükümet karşıtı bir ayaklanmaya dönen şiddetli protestolarda neredeyse 500 kişi hayatını kaybetmişti.
 

Bir adam Şeyh Hasina hükümetine karşı protestolarda yakılmış bir polis tazyikli su aracının yanından geçiyor (AFP)

Hasina, bu ayın başlarında bir askeri helikopterle ülkeden kaçtıktan sonra kanun ve düzen çökmüştü. Polis memurlarının eylemler sırasında bir düzineden fazla meslektaşının öldürülmesini protesto etmek üzere grev yapmasıyla durum daha da kötüleşmişti.
 

İnsanlar, protestolar sırasında zarar gören ve yakılan Bangladeş Avami Partisi ofisi ve etrafındaki binaların önünde yürüyor (AFP)

Geçen hafta sonu ayaklanmanın önderleri, Bangladeş Yüksek Mahkemesi'nin Başyargıcı Ubeyd el Hasan'ın istifasını talep etmişti. Hasan, en üst mahkemedeki 5 diğer yargıçla birlikte hızlıca istifasını vermişti.

Yunus, önceliklerinden bir diğerinin "yargı bağımsızlığını" sağlamak olduğunun altını çizdi. Eski sistemin bağımsız olmadığını ve "daha yüksek bir otoritenin" emriyle hareket ettiğini söyledi.

Yeni lider, Hasan'dan bahsederken "O, teknik anlamda başsavcıydı" dedi.

Ama aslında yalnızca bir cellattı.

Hasina'nın yönetimi sürecinde Yunus, destekçilerinin "siyasi motivasyonlara sahip bir intikam davası" diyerek kınadığı bir dizi suçlamayla, yasal bir baskı altında kalmıştı.  

Yunus, bu sene ülkenin işçi yasalarını ihlal etmekten hüküm giyerek 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Fakat kefaletle serbest bırakılmış ve ülkenin yeni lideri olarak başa geçmeden kısa bir süre önce beraat etmişti.

Economic Times, Hasina'nın istifaya zorlanmasının, Bengal Körfezi'ndeki Saint Martin Adası'nın kontrolünü devretmeyi reddettiği için öfkelenen ABD tarafından organize edildiğini öne sürdüğünü bildirmişti.

Vaşington suçlamaları reddetmişti.

Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, pazartesi günkü basın açıklamasında "Hiçbir şekilde dahil olmadık. Birleşik Devletler hükümetinin bu olaya dahil olduğuna dair herhangi bir haber veya dedikodu tamamen yanlış" demişti.


*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

independent.co.uk/asia

Independent Türkçe için çeviren: İdil Barım

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU