Washington, çatışmanın yayılmaması şartıyla İsrail'in Hizbullah'a güçlü ve sınırlı bir saldırı düzenlemesini destekliyor

Beyaz Saray, gerilimin geniş çaplı bir savaşa dönüşmeyeceğini vurgulayarak bunu abartılı bir beklenti olarak değerlendiriyor

İsrail ile Hizbullah arasında devam eden sınır çatışmaları sırasında Lübnan'ın güneyinde bulunan sınır köyü Kefer Kila’da İsrail ordusu tarafından hedef alınan bir bölgeden yükselen dumanlar / Fotoğraf: AFP

İsrail ve ABD, Hizbullah'ı İsrail’in işgali altındaki Suriye toprağı Golan Tepeleri'nde bulunan Mecdel Şems beldesine ‘Falaq-1’ adlı İran yapımı bir roket fırlatarak bir futbol sahasında Dürzi toplumundan aralarında çocukların ve gençlerin de olduğu 12 kişinin ölümüne neden olmakla suçladı.

ABD-İsrail, ABD-Lübnan ve bölgesel taraflar arasında yoğun temasların ardından gözler İsrail'in vereceği yanıtın şekli, kapsamı ve yansımaları ile ABD'nin çatışmayı genişletme girişimlerini nasıl kontrol altına alacağına dair hesaplara çevrildi. ABD'li yetkililer, İsrail'in, Hizbullah'ın karşılığında ağır bir darbe almadan sivilleri öldürebileceği sonucuna varacağı sınırlı bir misillemede bulunmayı kabul etmediğini ve Hizbullah'ın olayda sorumluluğu olmadığı yönündeki açıklamalarını reddettiğini söylediler.

ABD, İsrail'in Lübnan’ın altyapısını tahrip edecek ve Lübnan'ın ekonomik krizini daha da kötüleştirecek güçlü bir misillemede bulunmasından, bunun da İran destekli birden fazla cepheden çok sayıda saldırıya ve Hizbullah'ın İsrail'e karşı füze ve silahlı insansız hava araçlarını (SİHA) saldırılarının artmasına yol açmasından çekiniyor.

Abartılı beklentiler

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby, ABD’li ve İsrailli yetkililerin saldırının ardından hafta sonu boyunca çeşitli düzeylerde görüşmeler gerçekleştirdiğini ve topyekûn bir savaşa dönüşmesi riskinin ‘abartıldığını’ söyledi. Kirby, pazartesi günü öğleden sonra telefonla gazetecilerle yaptığı açıklamada, “Kimse daha büyük bir savaş istemiyor. Böyle bir sonuçtan kaçınabileceğimizden eminim. Hepimiz son 10 ay içinde çeşitli zamanlarda bu topyekün savaş beklentisine dair söylemleri işittik. O zamanlar bu beklentiler abartılıydı. Açıkçası şimdi de abartıldığını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

ABD yönetimi, İsrail savaş kabinesi tarafından tartışılan yanıtla ilgili olarak İsrail ve Lübnan taraflarıyla yoğun temaslarda bulunuyor. ABD’nin Suriye, Irak ve Körfez bölgesindeki tesislerine karşı herhangi bir saldırı olması korkusuyla alarm durumunda.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Adrienne Watson, pazar akşamı yayınladığı yazılı açıklamada şunları söyledi:

ABD yönetimi, dün İsrail'in kuzeyinde meydana gelen ve futbol oynayan çok sayıda çocuğun ölümüne yol açan korkunç saldırıdan bu yana İsrailli ve Lübnanlı muhataplarımızla görüşmelerini sürdürüyor.

Saldırının Hizbullah tarafından gerçekleştirildiği belirtilen açıklamada, “Bu onların (Hizbullah) roketiydi ve onların kontrol ettiği bir bölgeden ateşlendi. Tüm dünya bu saldırıyı kınamalı. Hizbullah da dâhil olmak üzere İran destekli tüm tehditlere karşı İsrail'in güvenliğine olan desteğimiz güçlü ve sarsılmaz. ABD ayrıca Mavi Hat boyunca tüm saldırıları kesin olarak sona erdirecek ve sınırın her iki tarafındaki vatandaşların evlerine güvenli bir şekilde dönmelerini sağlayacak diplomatik bir çözüm için çalışıyor” denildi.

12.jpeg
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, güvenlik kabinesi toplantısında konuşurken İsrail hükümeti, cumartesi günü İsrail’in işgali altındaki Golan Tepeleri'nde bulunan Mecdel Şems beldesine düzenlenen ve en az 12 çocuğun öldüğü roket saldırısının ardından Hizbullah'a misillemede bulunmaya hazırlanıyor /Fotoğraf: DPA​

Açıklama, İsrail'in misillemesinin güçlü, ancak sınırlı olması konusunda net bir çizgi çizerken açıklamada Hizbullah'ın Lübnan üzerindeki kontrolü de tanınmış oldu. Öte yandan analistler, İsrail ve Lübnan arasında 2022 yılında ABD'nin desteklediği deniz sınırlarının çizilmesi anlaşmasının, ABD yönetiminin o dönemde müjdelediği gibi gerilimde bir azalmaya yol açmadığını vurguladılar.

Angajman kuralları değişiyor mu?

İsrail'e istediği zaman saldırma hakkı olduğunu iddia eden ve saldırılarının durmasını İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına son vermesine bağlayan Hizbullah, ABD'nin hedeflerinden giderek daha fazla endişe duyuyor. ABD merkezli haber sitesi Axios'a konuşan ABD'li bir yetkili, “Mecdel Şems saldırısı, ABD'nin korktuğu, endişe ettiği ve 10 aydır kaçınmaya çalıştığı çatışmanın yayılması olasılığının ilk kıvılcımı olabilir” yorumunda bulundu. ABD’li yetkili, İsrail'in Hizbullah'ın çok daha fazla askeri mevzisini eskisinden daha büyük ölçekte hedef alan bir karşılık vermesini bekliyor.

İsrail, Hizbullah'ın yarattığı tehdidi tamamen ortadan kaldırmak, onu Litani Nehri'nin ötesine geri püskürtmek ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) iki taraf arasında 2006 yılında yaşanan son savaşı sona erdiren kararını uygulamak istiyor.

İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Danny Danon, pazartesi günü Fox News'a yaptığı açıklamada, İsrail'in misillemesinin hızlı, sert ve acı verici olacağını söyledi.

İsrailli yetkili, sözlerini şöyle sürdürdü:

Şu an hedefleri belirliyoruz. Önümüzdeki birkaç gün içinde Hizbullah’ın dersini alacağına inanıyorum.

Danon, “İsrail'in topyekûn bir savaş başlatmaya niyeti yok” diye ekledi.

Ancak ABD'li birçok yetkili bölgede daha geniş çaplı bir savaşın patlak vermesi ihtimalini dışlayarak bunun kimsenin çıkarına olmadığını, çünkü böyle bir durumun İsrail, Hizbullah, İran ve ABD’ye zarar vereceğini belirtti. Dün İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile görüşen ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, yaptığı açıklamada, “ABD, Hizbullah da dâhil olmak üzere İran destekli terör örgütlerinden gelen tehditlere karşı İsrail'in güvenliğini sağlamaya kararlı” ifadelerini kullandı. Japonya'da düzenlediği basın toplantısında Blinken, ‘terörizmin hiçbir haklı gerekçesi olmadığını ve çatışmanın tırmanmasını istemediklerini’ vurguladı. ABD’li Bakan, azami itidal gösterilmesi, gerilimin tırmanmasından kaçınılması ve diplomatik bir çözüme ulaşılması çağrısında bulundu.

Öte yandan bazı hava yolu şirketleri Lübnan'ın Beyrut Uluslararası Havaalanı’na uçuşlarını askıya alırken birçok ülke vatandaşlarını Lübnan'a seyahat etmemeleri konusunda uyardı ve Lübnan'daki vatandaşlarına ülkeyi hızla terk etmeleri çağrısında bulundu.

Carnegie Uluslararası Barış Vakfı'ndan kıdemli araştırmacı Aaron David Miller, CNN'e yaptığı açıklamada, uluslararası toplumda Hizbullah'ın sahip olduğu 150 bin roket gibi elindeki askeri kabiliyetlerden ötürü İsrail ve Hizbullah arasındaki gerilimi azaltmada başarısız olunacağına dair giderek artan endişeler olduğunu söyledi. İsrail ve Hizbullah arasında yaşanacak bir savaşın bölgede daha önce hiç görülmemiş bir durum yaratabileceği uyarısında bulunan Miller, böyle bir savaşın Lübnan'ı yok edebileceğini, İsrail'e ciddi zarar verebileceğini ve ABD ile İran arasında doğrudan bir çatışmaya yol açabilecek büyük bir bölgesel savaşı ateşleyebileceğini vurguladı.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

 

Şarku'l Avsat'ın haberlerine ulaşmak için tıklayın

DAHA FAZLA HABER OKU