Trump'a suikast girişimi sonrası ABD'yi neler bekliyor?

Eski ABD Başkanı Donald Trump'a düzenlenen suikast girişimi dünya gündemine oturdu

Trump, suikast girişimi sonrası verdiği ilk röportajda "Ölmüş olmam gerekiyordu" dedi (AFP)

Eski ABD Başkanı Donald Trump'a miting sırasında düzenlenen suikast girişiminin yankıları sürüyor. 

Trump, Pensilvanya eyaletinde 13 Temmuz'da düzenlenen mitingde kürsüden destekçilerine hitap ettiği sırada silahlı saldırıya uğradı.

Sağ kulağından yaralanan Cumhuriyetçi liderin sağlık durumunun iyi olduğu bildirilirken, mitinge katılan bir kişi öldü, iki kişi de yaralandı. 

FBI, "suikast girişimi ve iç terör eylemi" diye nitelediği saldırıyı düzenleyen kişinin 20 yaşındaki Thomas Matthew Crooks olduğunu açıkladı. Miting alanına 8 el ateş eden Crooks'un saldırıyı neden düzenlediği henüz bilinmiyor. Saldırgan, Gizli Servis keskin nişancıları tarafından olay yerinde öldürüldü.

ABD Başkanı Joe Biden, “Bu şiddetin normalleştirilmesine izin veremeyiz" diyerek rakibi Trump'a düzenlenen saldırıyı kınadı. 

FT: "Trump'ın parlama vakti geldi"

Birleşik Krallık'ın (BK) tanınmış gazetelerinden Financial Times (FT), yaşananlarla ilgili şu değerlendirmeyi paylaştı

Bu çok büyük bir siyasi an. Bu, Başkan Trump'ın Amerikan halkına kendini en iyi şekilde anlatması için bir fırsat.

FT'nin ABD muhabiri Lauren Fedor, Trump'a suikast girişiminin kararsız Cumhuriyetçi kesimleri de bir araya getirebileceğini söyledi. 

Fedor, ABD'nin eski Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Nikki Haley'yi örnek gösterdi. Haley, Cumhuriyetçi Parti'den aday adayı olmuş fakat sonrasında yarıştan çekilmişti. Suikast girişiminin ardından Trump'ı destekleyen paylaşımlar yaptı. 

Fedor ayrıca Biden'ın seçim kampanyasında artık Trump'a eskisi kadar sert şekilde yüklenemeyeceğine de dikkat çekti. 

Guardian: "Trump halen gösteriyi yönetiyor" 

BK'nin köklü gazetelerinden Guardian'daki analizde, suikast girişimi olayının iki adayın da "işine yarayacağı" yorumu yapıldı. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

5 Kasım'daki seçimler öncesinde Biden ve rakibi eski ABD Başkanı Donald Trump, 27 Haziran'da ilk kez canlı yayında kozlarını paylaşmıştı. Biden'ın münazaradaki performansı büyük endişe uyandırmış, bazı Demokratlar yarıştan çekilmesi için kendisine çağrı yapmıştı. 

Analizde, 81 yaşındaki Biden'ın "münazara sonrası söylemleri değiştirmek istediği ve bunun, onun istemeyeceği bir şekilde gerçekleştiği" belirtildi. 

"Trump için kazanç daha büyük" denen haberde, Cumhuriyetçi liderin başına gelenlerin "Seni öldürmeyen şey güçlendirir" sözünü gerçeğe dönüştürdüğü ifade edildi. 

Suikastın ardından Trump'ın "asırlık bir fotoğraf karesinde yer aldığı ve hem mesih hem de şehit statüsünü garantilediği" savunuldu. 

CNN: "Trump efsanevi bir kahraman olarak dönecek"

Amerikan medya kuruluşu CNN, suikast girişiminin "ABD'yi travmatize ettiğini ve Trump'ın efsanevi bir kahraman olarak dönmesini sağlayacağını" yazdı

Analizde, Trump'ın Cumhuriyetçi Parti üzerindeki hakimiyetini güçlendireceği öngörüsü paylaşılırken, Demokratların "krizdeki bir ülkenin lideri" konumunu üstlenen Biden'a yaptığı istifa çağrılarının bir süreliğine askıya alınabileceği ifade edildi. 

Haberde, "her iki tarafın da vereceği kararların ve takınacağı tavrın seçim kampanyalarının gidişatı açısından kritik önem taşıyacağı" belirtildi.

NYT: "Amerika'yı daha da parçalayacak"

ABD'nin köklü gazetelerinden New York Times (NYT), suikast girişiminin "Ülkenin halihazırda ideolojik ve kültürel anlamda kutuplaştığı ve çoğu zaman iki ayrı gerçekliğe bölünmüş gibi göründüğü bir zamanda" yaşandığını yazdı. 

Analizde, olayın "Trump'ın Demokratların zulmünün kurbanı olduğu yönündeki söylemini güçlendirebileceği" yorumu paylaşıldı. 
 


WSJ: "Amerikan siyasetinin ölümcül çekirdeği ortaya çıktı"

Amerikan Wall Street Journal (WSJ) gazetesindeki yazıda, tüm ülkeyi şoke eden suikast girişiminin, tansiyonun böylesine yükseldiği bir dönemde aslında "beklenmedik bir olay olmadığı" belirtilerek şu ifadelere yer verildi:

Suikast girişimi ne kadar şoke edici olursa olsun, bu istikrarsız siyasi ortamda birilerinin meseleleri kendi kontrolüne almayı uygun görmesi pek de sürpriz sayılmaz. Amerikalılar devlet gemisinin dümeninde istikrarlı bir el olduğunu hissetmeyeli uzun yıllar oldu.

Analizde, ne Trump'ın ne de Biden'ın bu siyasi kriz döneminde tüm ABD'yi birleştirebilecek güce sahip olduğu savunuldu. 

WSJ, Trump'ın bu olaydan gücünü artırarak çıkacağı öngörüsünü paylaşıp şu yorumu yaptı: 

Trump ve takipçileri için bu saldırı, Trump'ın mağdur bir halk kahramanı, ülkeyi yıkımdan kurtarmak için kendini feda edecek bir mesih figürü olarak statüsünü pekiştirdi.

Haaretz: "Şiddetten daha Amerikanvari bir şey yok"

İsrail gazetesi Haaretz'deki analizde, suikast girişiminin 5 Kasım'daki seçimlere etkisinin zamanla ortaya çıkacağı belirtilirken, olayın "ülkeyi tehdit eden bölünmenin bir tezahürü olduğu şüphe götürmez bir gerçek" dendi.  

Yazıda, "Gerçek Amerika'nın bu olmadığı ve ABD'de şiddete yer olmadığı" savlarının ülkenin gerçeğini yansıtmadığına dikkat çekilerek şu yorum yapıldı: 

Silahlar ve siyasi şiddet Amerika'nın temsil ettiği değerlere uymuyor mu? Silah ve şiddetten daha Amerikanvari bir şey yoktur. Tarihe sorun. Hollywood'a sorun. Kimi kandırıyorsunuz siz? 'Siyasi şiddetin ABD'de yeri yoktur' diye kendilerini ikna etmeye çalışıyorlar.

RT: "ABD iç savaşa gidebilirdi"

Rus devletine ait medya kuruluşu RT, Koç Üniversitesi'nden Tarik Cyril Amar'ın analizine yer verdi.

Amar, Trump'ın suikast girişiminden sağ kurtulmasıyla ülkenin çok daha büyük bir krize sürüklenmesinin önlendiğini yazdı.

Analizde, Trump'ın suikastla öldürülmesi halinde "Amerika'nın muazzam siyasi, kültürel ve ahlaki kutuplaşması sihirli şekilde yok olmazdı" dendi.

Amar, aksine böyle bir senaryoda ülkedeki siyasi gerginliğin ve kaosun daha da artacağını, hatta uzun vadede ABD'de iç savaş bile çıkabileceğini savundu.


Independent Türkçe, CNN, Wall Street Journal, New York Times, Guardian, Financial Times, RT, Haaretz

DAHA FAZLA HABER OKU