"Tebriz-Bakü-Ankara; Biz nere, Farslar nere?"

Güney Azerbaycan Milli Uyanış Harekatı lideri Mahmud Ali Çehrekani, Independent Türkçe'ye konuştu

Fotoğraf: AA

İran'da 28 Haziran'da yapılacak erken cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Güney Azerbaycan Milli Uyanış Harekatı (GAMOH) lideri Mahmud Ali Çehrekani, Washington'dan Independent Türkçe'ye konuştu.     

"İran'da demokrasi namına hiçbir şey olamaz"

İran'da "Dini Lider"in konumunun her şeyden üstün olduğunu hatırlatan Mahmud Ali Çehrekani, ülkede ve "Rehber"e muhalefet edenlerin idam cezasına çarptırıldığını şu sözlerle anlattı:

Bildiğiniz gibi, İran'da 'Yüksek Dini Lider' veya 'Rehber' var. Ancak buna ne lider diyebiliriz ne de rehber, kendisini 12. İmam'ın naibi ve Allah tarafından seçilmiş 13. bir varlık zannediyor. Yani bunlar Allah'ın metafizik olduğunu ve Yeryüzüne son elçisi olarak Muhammed Peygamberi gönderdiğini söyler, fakat bunlara göre, peygamberden sonra gelmesi gerekenler Dört Halife değil 12 İmam'dır. 12. İmam daha gelmediği için Allah'ın seçtiği kişi İran'ın Dini Lideri oluyormuş. Onun için dini lider kendini Allah'ın naibi olarak görüyor. Yani Allah'ın onaylayarak yeryüzüne atadığı bir varlık. Kendisine karşı muhalefette bulunmak haşa Allah'a karşı muhalefet etmekmiş. Kendisi de bunu ifade etti. Ondan dolayı dini lidere muhalefet edenleri idama çarptırıyorlar.
 

Mahmud Ali Çehrekani.jpg
Güney Azerbaycan Milli Uyanış Harekatı lideri Mahmud Ali Çehrekani

 

"Hameney'in onaylamadığı hiç kimse cumhurbaşkanı da milletvekili de olamaz"

"66 yaşında olan; Tebriz ve Tahran'ın bir dizi üniversitesinde çok çalışma yapan ve rejimi çok yakından izleme fırsatına sahip olduğunu belirten Mahmud Ali Çehrekani, "Onun için rejimin altyapısını çok iyi bildiğimi söyleyebilirim. İran'da demokrasi namına hiçbir şey olamaz. Tüm yetkiyi kendisinde bulunduran ve Allah'ın kendisini atadığına inanan dini lider var. Bunları bir kenara bırakıp evlatlarının konuşmalarına baksanız İran'da seçimin asla kabul edilemez bir şey olduğunu göreceksiniz" dedi.

Eski İran Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani'nin "seçim yok, istediklerini cumhurbaşkanı veya milletvekili görevine atıyor, istediklerini reddediyorlar" dedikten sonra banyoda ölü bulunduğunu hatırlatan Çehrekani, sözlerini şöyle sürdürdü:

Dini lider Hamaney, cumhurbaşkanına veya milletvekillerine şu soruyu sorabiliyor: 'Sizleri kim atadı, biz atadıysak nasıl bize karşı çıkarsınız?' Humeyni'nin oğlunu da aynı mealdeki sözlerinden dolayı öldürmüşlerdi. Eski cumhurbaşkanlarının bir kısmı ortadan kaldırıldı, bir kısmı gözaltında, yeniden aday olmak isteyenlerin başvurusu ise hemen geri çevriliyor. Hameney'in onaylamadığı hiç kimse ne cumhurbaşkanı ne milletvekili ne bakan ne de üst düzey yönetici olabilir. 


Ayrıca Çehrekani, "Hamaney'in sarayında yüzde 100 güvendiği elemanların verdiği raporlar doğrultusunda öneriler ya onay alır veya geri çevrilir. Onlarda iğnenin ucu kadar merhamet yok. Zamanında rejime önemli hizmetleri bulunmuş insanların bir kısmı şu anda ev hapsinde" diye ekledi.


"Rejim çıkmaz sokağa girdi"

İran cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Mahmud Ali Çehrekani, cumhurbaşkanı adaylığına onay verilen 6 kişinin, yıllardan beri siyasette bakanlık, milletvekilliği yapmış veya yargının en üst makamlarından görev yapmış kişiler olduğunu belirtti ve "Kalibaf, Celili ve Pezeşkiyan'ın şanslı adaylar olduğunu söyleyebilirim" dedi.

Çehrekani, sözlerini şöyle sürdürdü:

Biliyor musunuz, rejim çıkmaz sokağa girdi. Birkaç ay önce gerçekleştirilen parlamento seçimlerinde Tahran'daki katılım yüzde 8 oldu. Bu, bir facia, bir bitiştir. Rejimin yöneticileri hep 1979'daki referandumda ahalinin yüzde 97-98'nin İslam Cumhuriyeti'ni kabul ettiğini söylüyordu. Şimdi ise tamamen bunu tersi oldu, yani yüzde 92-93 seçimi reddetti. Tebriz'de kayıtlı seçmenlerin yüzde 85'i sandık başına gitmedi. Yani rejim son nefesinde.


Helikoper kazasında hayatını kaybeden İbrahim Reisi ve Hüseyin Emir Abdullahiyan ile ilgili de konuşan Çehrekani, "Rejim, kendine en yakın isim olan İbrahim Reisi'yi cumhurbaşkanlığına getirmişti. Ruhani'ye karşı aday olup seçilemediğinde Reisi 'Sandıktan çıkmamama şükürler olsun ki, doların 5 bin tümen olduğunu görmeyeceğim' demişti. O zaman dolar 900-1000 tümendi. Şimdi ise 1 dolar 60 bin tümen. Dışişleri Bakanı Abdullahiyan değil iyi bir eğitim görmek, New York'taki BM toplantısında eline yazıp tutuşturulan metni bile okuyamamıştı. Korkunç bir durumdu. Metinde İngilizce kelimeleri Arap alfabesinde yazmışlardı. Onu bile okuyamadı. İslam İşbirliği Örgütü toplantısında ise Arapça okuyamıyordu. Oysa İran'da lise mezununun İngilizce ve Arapçayı yüzde 35 düzeyinde bilmesi işten bile değil. Bunlar rejimin meşruiyetinin yanı sıra, kalitesini de imha ettiler. Onun için onlar Hamaney'nin emriyle öldürüldü" ifadelerini kullandı.

Çehrekani, "3 koruma helikopteri sorunsuz Tebriz'e ulaşıyor, cumhurbaşkanı helikopteri düşüyor. Sonucu ne oldu peki? Rejim kendine yüzde 20'lik bir makbuliyet ve meşruiyet kazandırdı. Maalesef İran toplumu yasçıdır, ölücüdür. Tebriz'de on binler, Tahran'da yüz binler, Meşhed'de ise milyonu aşan kitle ölenleri omuzlarında taşıdı. İki değersiz insanını kaybeden rejim bir nebze nefes aldı. Dikkat ettiyseniz, Hameney ne ABD'yi ne de İsrail'i suçladı. Çünkü bu işi kendileri gerçekleştirdi. İsmini zikrettiğim 3 aday dışında öbür adayların ya çekileceğini veya sonuçta yüzde 1-5 oy alacağını düşünüyorum" diye ekledi.


"Azerbaycan bölgelerinde toprağın altından doğal servetlerin her çeşidi fışkırıyor"

Nusret Pezeşkiyan'ın çok konuşulan adaylığı hakkında da görüş belirten Mahmud Ali Çehrekani, "20 seneden fazladır Tebriz milletvekilliği yapan Pezeşkiyan'dan hiçbir fayda görmedik. Kalibaf çok güçlü asimilasyona maruz kalarak kimliğini kaybetmiş bir Türk ailenin çocuğu. Biz Horasan Türkleri deriz ancak değil Türk'e faydası olmak, elinden geldiği kadar Türk'ün maddi-manevi varlığına her tür darbeyi indirdi. Azerbaycan bölgelerinin Hazar Denizi kıyısında iki çok önemli kenti var: Astara ve Enzeli.
Tahran rejimi o kentleri alıp Farslara vermiştir ve demografiyi değiştirmek istiyorlar. Bu iki kentin karadaki kısımları ve Hazar Denizi'nin içi doğalgaz kaynıyor. Onun için Azerbaycan idaresinden alarak Gilan Eyaleti yönetimine verdiler. Azerbaycan bölgelerinde toprağın altından doğal servetlerin her çeşidi fışkırıyor. O coğrafyadaki İngiliz sömürgesi, günümüz Fars sömürgesinden daha merhametliydi. Azerbaycan bölgelerinin tüm servetleri talan ettiği gibi, sayısı 40 milyonu bulan Türk etnisitesi en basit haklardan bile mahrumdur. Sayıları 60-65 bini bulan Ermeni nüfusun ise kreşlerden tutun ilkokul, ortaokul, lise ve hatta üniversite eğitimi hakkı var. Ermenistan'da olduğu gibi. Oysa İran-Irak Savaşı'nda 300 bin Türk canını verdi. Canını vermekte tereddüt etmeyen Türklerin haklarının verilmesine gelindiğinde elde sıfır oluyor" değerlendirmesinde bulundu.


"BM konvansiyonlarında diğer milletlere verilmiş hakların bize de verilmesi en büyük talebimizdir"

"Biz adayların hiçbirine güvenmiyor ve hiçbir talep önü sürmüyoruz" diyen Mahmud Ali Çehrekani, 20 seneden fazla Tebriz'in milletvekili olan Pezeşkiyan bizim haklarımızı tek bir kere gündeme taşımadı. Onun için biz milletimizi seçime katılmamaya çağırıyoruz. Azerbaycan'ı mahvetmiş bir rejim bizim dertlerimize asla çare olamaz. BM konvansiyonlarında diğer milletlere verilmiş hakların bize de verilmesi en büyük talebimizdir" şeklinde konuştu.


"Sandıktan ya Kalibaf veya Pezeşkiyan çıkabilir"

"O coğrafyaya adaletin gelmesini istiyorlarsa, Türklerin iktidara gelmeleri gerekir. Haklarımızın vermemesi durumunda İran da Yugoslavya gibi parçalanmalı ve biz kendi Türk devletimizi kurmalıyız" diyen Çehrekani, "Çünkü Azerbaycan'ın artık çok uyandığını biliyorlar. Bir daha molla rejimine kanmayacak. Traktör futbol kulübünün maçlarını izleyenler atılan sloganları görüyor: 'Tebriz-Bakü-Ankara; Biz nere, Farslar nere?' veya 100 bin genç 'Ne mutlu Türküm' diye haykırıyor. Onun için Pezeşkiyan'ın zafer kazanma ihtimali de var" ifadeleriyle sözlerini sonlandırdı.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU