Tarihin en büyük "seçim yılı" olarak nitelenen 2024'te dünya nüfusunun yarısını temsil eden onlarca ülkede halk sandık başına gidiyor.

Ancak gezegendeki en büyük demokratik uygulama olan Hindistan genel seçimleri en merakla izlenenlerden.

Hindistan, 1,4 milyar nüfuslu dünyanın en kalabalık ülkesinde 900 milyondan fazla kayıtlı seçmenle dünyanın en büyük seçim uygulaması olacak 19 Nisan ve 1 Haziran tarihleri arasında 7 aşamalı oylama ile sandık başına gidecek ve sonuçlar 4 Haziran'da açıklanacak.

Başbakan Narendra Modi liderliğindeki Ulusal Demokratik İttifakı (NDA) hükümeti nadir görülen bir üçüncü dönemi garantilemeyi umut ederken Ulusal Kalkınma Kapsayıcı İttifakı (INDIA) bloğu altında gevşek bir şekilde yer alan muhalefet NDA'nın karnesinde bir gedik açmayı umuyor.
 

Hindistan Başbakanı Narendra Modi / Fotoğraf: ANI

Hindistan Başbakanı Narendra Modi, ocak ayında Ayodhya'daki tartışmalı Hindu tapınağının açılışını yaparak yeniden seçim kampanyasını gayriresmi olarak başlattı.

Modi'nin üçüncü dönemine damgasını vurmak, Çin ile rekabeti etkili şekilde yönetmek ve Hindistan'ı uluslararası güç merkezi olarak sunmak, kampanyada yinelenen konular.

Modi liderliğindeki Hindu milliyetçisi Bharatiya Janata Partisi (BJP), 10 yıl boyunca iktidarda kalarak Hindistan siyasetinin normlarına meydan okudu.

Çoğunlukla Uttar Pradesh, Madhya Pradesh ve Bihar gibi en kalabalık ve genel olarak daha fakir "Hint merkez bölgelerinden" destek alan BJP, üç temel sütun altında art arda iki seçim kazandı:

• BJP'nin Hindutva olarak bilinen Hindu milliyetçi ideolojisi,
• Refah-kalkınma odaklı gündem ve
• Modi markası.

Hindistan, dünyanın en eski uygarlıklarından biri ve en genç uluslarından biri.

Sömürge yönetiminden bağımsızlığını kazanmasının üzerinden yalnızca 75 yıl geçen ülke, benzersiz bir ilerleme hızına tanık oldu.

Hindistan'ın dünyadaki statüsü arttıkça dış politika daha fazla öne çıkan bir seçim konusu haline geldi.

Hint seçmenler, hükümetin G-20 başkanlığının ardından yaygınlaştırıcı söylemi sayesinde dış politika konularına daha aşina hale geldi.
 

Kolaj: ANI

Tarihsel olarak seçimlere günlük geçim sorunları hakim oluyorken mevcut hükümet bunu iki şekilde değiştirdi:

Birincisi, geçmişin güvenlik açısından pürüzlü ve korunaksız olduğunu öne sürerek;

İkincisi, Hindistan'ın dünya sahnesindeki yüksek statüsüne dikkat çekerek.

İlki, Hindistan'ın egemenliğine meydan okuyan ülkelere karşı daha iddialı bir yaklaşımı içeriyor.

Bu, ülkeye yönelik bir terör saldırısı sonrasında Hindistan'ın Pakistan'a yönelik askeri operasyonlarının ardından 2019 seçimlerinde açıkça görüldü.

Ve bu, BJP'nin seçim performansını güçlendiren bir bayrak etrafında toplanma etkisi yaratmıştı.

2024 seçimleri yaklaşırken hükümetin, ülkenin güçlü dış politikasını ön plana çıkararak oy toplaması öncelikli bir seçenek.

Bu, Yeni Delhi'nin 2020'den beri Çin ile sınır çatışmalarına verdiği "realist" tepkiye dikkat çekmekten 2023'te Kanada topraklarında bir Kanada vatandaşına düzenlenen suikastta Hindistan'ın suç ortaklığı iddialarına karşı çıkmaya kadar değişiyor.

Ancak Çin kesinlikle bu anlatının merkezi odak noktası; tüm ulusal partilerin tarihi bir düşmana karşı milliyetçiliği/milliyetçi öfkeyi benimsediği Çin ile Hindistan arasındaki Fiili Kontrol Hattı üzerindeki çatışma, seçimlerde can alıcı bir konu.

Hükümetin Hindistan'ın artan küresel statüsünü seçim amaçları doğrultusunda kullanma çabaları ise G-20 başkanlığını seçimlere yaklaştırarak erteleme kararına, uzay programını desteklemeye, Kriket Dünya Kupası'nı yönetmeye, 2036 Olimpiyatları'na ev sahipliği yapma teklifine ve henüz tamamlanmamış olan Ayodhya'daki Ram Mandir'in seçimlerden kısa bir zaman önce yapılan gösterişli açılışının yanı sıra, Modi'nin Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki (BAE) "Ahlan Modi" (Merhaba/Hoş Geldiniz Modi) mega diaspora etkinliği ile Ortadoğu'nun ilk devasa geleneksel Hindu taş tapınağı olan Abu Dhabi'deki BAPS Mandir'in açılışına da yansıyor.

Dönemsel olan G-20 başkanlığını Hindistan halkına büyük bir dış politika başarısı şeklinde pazarlayan ve başkanlık dönemini son derece gösterişli yürüten Modi hükümeti için Küresel Güney, G-20 başkanlığının ana motifiydi.

Yeni Delhi, Afrika Birliği'nin katılımını, başkanlığının büyük bir başarısı olarak nitelendiriyor.

Ancak Hindistan'ın, ilk aylardaki İsrail-Hamas çatışması gibi önemli jeopolitik konularda Küresel Güney'in duygularıyla uyumu her zaman tutarlı olmadığı da görülüyor.

Öte yandan, "Hindistan 3. dönemimde 3. büyük ekonomi olacak" dediği Abu Dhabi'deki neredeyse 65 bin Hint diaspora üyesinin katılımıyla gerçekleşen "Ahlan Modi" etkinliğinden bir gün sonra, BAE'deki tapınağın açılış konuşmasında "Ayodhya'da hissettiğimiz sevinç bugün Abu Dhabi'de daha da arttı. Geçen ay Ayodhya'daki tapınağın ve bugün Abu Dhabi'deki bu tapınağın kutsanmasına tanık olmak benim için onurdur" ifadelerini kullanan Modi, BJP'nin yeniden seçim stratejisinin önemli bir parçası olan Ayodhya'daki Ram Tapınağı'nın açılışıyla paralellikler kurdu.

Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar, 3 Ocak'ta lansmanı yapılan "Why Bharat Matters" (Bharat Neden Önemlidir) kitabında, Hindistan'ın küresel yükselişinin aynı zamanda kültürel yükselişi anlamına geldiğine değiniyor.

Yani yurtdışındaki tapınaklar gibi kültürel semboller giderek Hint kültürünün yayılıp yükseldiğinin bir sembolü anlamına geliyor.

Ve bu, Modi'nin şubat ayında, Hindistan ulusal seçimlerinin arifesinde, BAE'de BAPS Tapınağı'nın açılışını yapmasının önemini açıklıyor.
 

Fotoğraf: ANI

BJP Ulusal Kongresi'nde yaptığı kapanış konuşmasında "Biz siyaset için değil, ulus inşası için iktidardayız" diyen Modi, iktidara döneceğine dair küresel iyimserliğe işaret ederek, temmuz, ağustos ve eylül aylarında yabancı ülkeleri ziyaret etme davetleri aldığını söyledi.

BJP'nin 18 Şubat'ta sona eren iki günlük ulusal kongresindeki kararlar ve konuşmalar BJP'nin 2024 seçimlerine yönelik kampanya stratejisinin üç ayağını vurguladı:

• Viksit Bharat (Gelişmiş Hindistan),
• Modi'nin Garantisi (BJP - Ülkenin Umudu, Muhalefetin Umutsuzluğu) ve
• Ram Mandir.

2019 seçimleri öncesinde BJP'nin ulusal konseyi, yoksulların refahı ve tarıma ilişkin iki karar çıkarmıştı.
BJP'nin stratejisindeki değişim açık: Modi ve tarımdan Modi ve Ram'a.

2020-21 ve 2024'te patlak veren çiftçi protestolarından anlaşılacağı üzere ülkedeki çiftçiler bir dizi talep üzerinde tedirginlik yaşıyor, ancak BJP'nin yeni kararları bu konuda sessiz ve yalnızca bir paragrafta çiftçilerin refahından bahsediliyor.

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.