Savaştan önce Gazze Şeridi'ndeki pek çok kişi yoksulluk içinde yaşıyordu ancak savaşın başlangıcından bu yana varlıklı kesim de kendilerini paralarının 'değersiz' olduğu ve satın alınabilecek hiçbir şey olmadığı bir durumda buldu.
Gazze Şehri'nden yerinden edilen Muhammed el-Medhun, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta kiralık bir daire arıyor ve Şerit içinde büyük bir meblağ olan bin doları ödemeye hazır olduğunu belirtse de hiçbir yer bulamıyor.
Biri 7 yaşında, diğeri bir buçuk yaşında iki çocuk babası olan 36 yaşındaki Medhun, evinin bombalanması nedeniyle ailesinden 11 kişiyle birlikte kaçmak zorunda kaldı.
Burada para değersiz
Yerinden edilmiş Filistinli içinde bulunduğu durumu Fransız haber ajansı AFP'ye şu sözlerle anlattı:
Arkadaşım bizi evinde ağırladı ama ben biraz mahremiyet sağlamak için kiralık bir daire arıyorum. Fiyatlar çok yüksek ama daire de yok. Bin dolar vermeye razıyım ama bulamıyorum.
"Paranın değeri kalmadı zira piyasada mal kalmadı" diyen Medhun, mal ve malzeme bulunamaması nedeniyle fiyatların önemli ölçüde arttığını da açıkladı.
Medhun, "Lüks aramıyoruz. Ne kadar olursa olsun temel şeyleri arıyorum ama bulamıyorum. Hayatımızda hiçbir şey eksik değildi. Evimiz bombalandı, arabamı Gazze'de bıraktım" dedi.
Yerinden edilen adam, yaşadığı acıyı "Tarif edilemeyecek, unutulamayacak bir acı ve aşağılanma yolculuğuyla buraya geldik. Dünyada hiçbir para bu gördüklerimi telafi edemez" ifadeleriyle dile getirdi.
Medhun, her şeyi geride bırakmak zorunda kaldığını ve iki parça kışlık giysiyi de normal fiyatının üç katı fiyata satın aldığını anlattı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Çocuğu ondan bir şey istediğinde ve parası olmasına rağmen onu alamadığında çaresiz hissettiğini belirten Medhun bununla ilgili olarak "Oğlum çikolata ve cips istiyor. Onları satın almak için her bedeli öderim ama mevcut değil. Sorunun bende olmadığını çocuk nasıl anlayacak?" dedi.
Gazze Şeridi'nin en güneyinde, Mısır sınırında yer alan Refah şehri, ahşap ve plastik parçalar kullanılarak alelacele kurulan yüzlerce çadırla, yerinden edilmişler için devasa bir kampa dönüştü.
Binlerce Gazzeli, araba ya da kamyonla, bazen de at arabasıyla ya da yaya olarak mümkün olan her şekilde bombardımanlar kaçıyor.
Felaket koşullar
Savaş, Hamas'ın Gazze Şeridi'nden İsrail'in güneyindeki kasabalara saldırdığı 7 Ekim'de başladı.
İsrail yetkililerine göre bu olay çoğu sivil bin 200 kişinin ölümü ile sonuçlandı. Hamas Hareketine bağlı Gazze Şeridi Sağlık Bakanlığına göre, İsrail'in ağır bombardımanları ve kara saldırıları, büyük bir yıkıma uğrayan Gazze Şeridi'nde 18 bin 400'den fazla kişinin ölümüyle sonuçlandı.
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) 3 Aralık'tan bu yana Refah'a gelen on binlerce yerinden edilmiş kişinin barınakların içinde ve dışında yoğun nüfuslu yerlerde felaket koşullarla karşı karşıya olduğunu belirtti.
OCHA yaptığı açıklamada "Yardım dağıtım merkezlerinin çevresinde kalabalıklar saatlerce bekliyor ve insanlar gıda, su, barınma, bakım ve korumaya çaresizce ihtiyaç duyuyor. Tuvaletlerin olmaması, özellikle yağmurun sele neden olduğu durumlarda hastalığın yayılma riskini artırıyor" ifadelerine yer verdi.
Birçok kişi önceki hayatlarını terk etmek zorunda kaldı ve İsrail bombardımanların yüzünden yanına pek bir şey almadan kaçtı.
İçme suyu, yiyecek ve ilaç kıtlığının yanı sıra bölge sakinlerinin kaçmak zorunda kalmasıyla birlikte yoksulluk daha da kötüleşti.
Bazı insanlar satın alacak paraları olmasına rağmen ürün bulamıyorlar.
Yerinden edilmenin ağırlığı
4 çocuğu ve kocasıyla birlikte Refah şehrinin batısında bir arkadaşının yanında yaşamak üzere evinden ayrılan 28 yaşındaki Samar Muhammed, herkesin eşit hale geldiğini söyledi.
Öğretmen olarak çalışan, kocası da tüccar olan kadın, "Gazze'deki 200 metrekarelik dairemi terk ettim, arabam da yakıt yetersizliğinden dolayı bir aydan fazla süredir sokakta park halinde kaldı" ifadelerini kullandı.
Eşinin ailesini Mısır'a götürmeye çalıştığını belirten Muhammed, "Paramız var ama piyasada hiçbir şey yok. Bizden kişi başı 5 bin dolar, on yaşın altındaki her çocuk için ise bin dolar istediler. Ödemeye hazırız ama dolandırıcılık olmadan yolcuğu sağlayacağına güvendiğimiz birini bulamıyoruz" diyerek mevcut durumu anlattı.
Muhammed, "Zengin ailelerin tamamı kiralık ev bulamadıkları için çadırlarda yaşıyor. Para kağıt gibi değersizleşti ve bir milyon şekeliniz (260 bin dolardan fazla) olsa bile ailenizi koruyamıyor, onlara yeme, içme, giyinme gibi asgari yaşam ihtiyaçlarını sağlayamıyorsunuz" dedi.
Evini terk etmek zorunda kalan Muhammed, "Herkes acı çekiyor. Fakir ve zengin çadırlarda yan yana yaşıyor, aynı şeyi yiyip içiyorlar ve güvenlikleri yok" ifadelerini kullandı.
"Burada paranın değerini kaybettiğini" söyleyen İşitme ve konuşma uzmanı, bir çocuk annesi 27 yaşındaki Vefa Ebu Celale, "Barınacak, giyecek, yiyecek ve içecek bulunmuyor" dedi.
Aslen Refahlı olan Vefa, evinin bombalanmasının ardından akrabalarının yanında kalmak üzere evinden ayrıldığını anlatırken, "Evimiz yıkıldı ve hiçbir şeyimiz yok. Kıyafetimiz veya başka hiçbir şeyimiz olmadan oradan ayrıldık. Oğlum kızartılmış patates seviyor. Yemek pişirmek için gaz olmadığı için yapamıyorum. Kendimi çok çaresiz hissediyorum" ifadelerini kullandı.
Arabada yaşamak
Yeni bir cipte, 47 yaşında Ebu Halid annesiyle birlikte önde otururken, eşi ve çocukları da arka koltukta oturuyor.
Halid, "Arabada uyuyoruz. Tuvalete gidebilmek için hastanenin yakınına park ettik" dedi.
Adam acı bir şekilde gülerek "Eskiden havuzlu bir villada yaşıyorduk, kadınlar yüzmek için yanımıza gelirdi, şimdi sokaktayız" ifadeleri ile durumunu anlattı.
Aile bir buçuk ay önce Han Yunus'a gitmek üzere evinden ayrılmak zorunda kaldı.
Ardından İsrail ordusu şehri boşaltmalarını ve Refah'a gitmelerini isteyene kadar bir dağ evinde kaldı.
Halid, o gün yaşadığı duyguyu şu sözlerle anlattı:
Neredeyse aklımı kaybediyordum. Ailemi nereye götüreceğimi bilmiyorum ve ne kadar ödersen öde kiralık daire de yok.
Ailesinin durumu hakkında ise Ebu Halid, "Annem, eşim ve çocuklarım iki gün akrabalarının yanında yattı ama kalabalıktan dolayı daha fazla kalamadılar ve arabada uyumak için ısrar ettiler" dedi.
Soğuk bastırırken ısınmak için arabanın yakınında ateş yakmak zorunda kalan adam "Kendimi son derece çaresiz hissediyorum ve ailesini koruyamayan başarısız bir baba gibiyim" diye konuştu.
Independent Arabia, AFP