Şimdi Suriye'ye nasıl yaklaşmalıyız?

"Gerektiğinde eleştirmeli, uyarmalı ve tavsiyelerde bulunmalıyız, ancak bunu yaparken 60 yıllık, Esad ailesi ve yıkıcı proje sahibi yardımcılarının katkıda bulundukları bir felaketten kurtulmak isteyen yeni bir projeyi baltalamamalıyız"

Fotoğraf: AA

Beşşar Esad devrildi ve onunla birlikte büyük bir yıkıcı proje de devrildi; Suriye ve geleceği, nasıl olması gerektiği, ona nasıl yaklaşmamız gerektiği hakkında konuşurken, ondan ne beklediğimizi düşünürken, her zaman ve sonsuza kadar hatırlamamız gereken şey budur.

Esad'ın devrilişi Saddam Hüseyin'in devrilişine benzemiyor. Irak'ta bir rejim ve bir parti, Baas Partisi devrilmişti.

Suriye'de ise Suriye'nin sosyal dokusunu yok etmeye ve Suriye'yi bir devletten komplo yuvasına dönüştürmeye başlayan mezhepçi, yıkıcı bir projeye hizmet eden bir cani devrildi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Suriye'yi büyük bir hapishaneye çevirdi. Devrimden önce de, Irak’taki çatışmayı körükledi. Saddam rejiminin devrilmesinden itibaren Suriye’yi teröristler için eğitildikleri ve sahte belgelerle donatıldıkları bir koridora dönüştürdü. Şam'ı çoğu Körfezli teröristin buluşma ve dağıtım noktası haline getirdi.

Beşşar, Lübnan'da ise kurumları tahrip etti. Beyrut'taki suikastların çoğunu Hizbullah'la birlikte düzenledi. Lübnan'ın sosyal dokusunu hedef aldı ve devrildiği ana kadar Lübnan’daki yönetim kurumlarını felç etmeye çalıştı.

Bugün bölgenin henüz sindiremediği siyasi bir deprem olan Esad'ın ve mezhepçi yıkım projesinin yıkılmasının ardından ve bu olay daha haftasını tamamlamadan, başta Ahmed el-Şara ve arkadaşları olmak üzere Suriye'nin yeni liderlerine yönelik talepler, eleştiriler ve şüpheler baş gösterdi.

Bu anlaşılabilir, kabul edilebilir ve beklenen bir durum ancak Suriye'ye bu şekilde yaklaşılmamalı, hatta bunun için henüz çok erken.

Bugün yeni Suriye'ye yaklaşırken yapılması gereken, vaatlere inanmayıp beklentileri yükseltmek değil, ister Suriyeliler ister Arap dünyası olsun ciddi bir şekilde çalışmaktır.

Suriyelilerin artık çatışmak ve çekişmek için değil, tartışmak, tasavvur ve fikirler sunmak için seslerini yükseltmeleri gerekiyor.

Yolun uzun olduğunu ve acımasız diktatörlük rejimlerinin çöküşünden sonra bölgemizde yaşanan deneyimlerin çoğunun sert ve zor olduğunu, dikkatli ve tedbirli olmaları, olup bitenlerden ders almaları gerektiğini de unutmamalılar.

Araplara gelince, ılımlı ülkeler iletişim kurmalı, tavsiyelerde bulunmalı ve yeni Suriye projesini ideolojik gasp ve sabotajlardan korumalıdır.

Çünkü Esad'ın devrilmesiyle çöken mezhepçi, terörist ve yıkıcı proje bu yaşananları affetmeyecek, şimdi sadece bu büyük şoku henüz atlatabilmiş değil.

Arap ülkeleri, özellikle de Suudi Arabistan'ın başını çektiği Körfez ülkeleri, yeni Suriye ile iletişim kurmalı ve ilişkinin kurallarını belirlemelidir. Yardımda ve siyasi tavsiyelerde bulunmalıdır.

Yeni Suriye'ye yönelik yaptırımların, yaşananların tekrarlanmayacağını garanti eden düzenli yasal formüllere uygun olarak kaldırılması için uluslararası toplum ile katkıda bulunmalıdır.
 


Bugün yeni yöneticileri eleştirme günü değil, çünkü bunların geçici olacağı varsayılıyor.

Anayasanın hazırlanmasından, bunu takip edecek yasal ve düzenleyici anlaşmalara kadar Suriye’de yönetimin gidişatını belirleyecek bir geçiş zamanı çerçevesi olmalı.

Eleştirmemek ile medyanın susturulmasını kastetmiyoruz, zira bu bir hata ve suçtur.

Daha ziyade sorumlu eleştiriyi, Suriye'de yeni bir ideolojik projeyi desteklememeye veya Esad'ın devrilmesiyle kaybolan modası geçmiş ve bal içinde zehir sunan ajandalara hizmet etmemeye dikkat etmeyi kastediyoruz.

Eleştiri gerektiğinde eleştirmeli, uyarmalı, yorum yapmalı ve tavsiyelerde bulunmalıyız, ancak bunu yaparken de neredeyse 60 yıllık, Esad ailesi ve yıkıcı proje sahibi yardımcılarının katkıda bulundukları bir felaketten kurtulmak isteyen yeni bir projeyi baltalamamalıyız.

Suriye'nin bizden istediği budur ve ona bu şekilde yaklaşmalıyız çünkü yol uzun, zorlu ve canavarlarla doludur.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU