Rus basınında Gazze savaşı: "Yahudi rakipler: İsrail'deki savaş Ukrayna'yı nasıl etkiliyor?"

Rus basını, 20. gününde İsrail-Hamas savaşını nasıl gördü?

Görsel: İzvestiya

20. gününe girdiğimiz Gazze savaşında son 24 saatte İsrail ordusu abluka altındaki Gazze Şeridi’ne son 24 saatte 250 hava saldırısı düzenlediğini duyurdu.

Sivil katliamının durdurulması yönünde dünyadan yükselen çağrılara rağmen İsrail güçleri ayrım yapmadan Gazze'yi bombalamaya devam ediyor.

Ordudan yapılan açıklamada, Gazze’de son 24 saatte 250 yerin vurulduğu aktarıldı.

Rusya da Hamas-İsrail savaşını yakından takip eden ülkerin başında geliyor.

Independent Türkçe için Rus basınında yer alan haber ve analizleri derledik.
 

TASS:
 

 

Rusya Büyükelçisi, 3 Rus'un Hamas tarafından rehin tutulduğunu söyledi

Anatoly Viktorov'a göre İsrail vatandaşlığına da sahipler

Rusya’nın İsrail Büyükelçisi Anatoli Viktorov, Rusya ve İsrail vatandaşlığına sahip 3 kişinin Hamas tarafından rehin tutulduğu iddia edildiğini söyledi.

Viktorov, "Maalesef İsrail vatandaşlığına sahip 3 vatandaşımızın rehin tutulduğu iddia ediliyor. İlgili temaslar yapılıyor" dedi.

Hayatını kaybedenler arasında 20 Rus'un da olabileceğini kaydeden Viktorov, ancak bu bilginin "açıklığa kavuşturulması gerektiğini" belirtti. 

Büyükelçi, "Belki hepsinin Rusya vatandaşlığı olmayabilir. Ancak her şeye rağmen ölen vatandaşlarımızın yanı sır,a 6 vatandaşımızın da kaybolduğunu biliyoruz" dedi.


İzvestiya:
 

 

Putin, Rusya Federasyonu'nun Ortadoğu'daki olayları endişe ve acıyla takip ettiğini söyledi

"Rusya Ortadoğu'daki durumu kaygı ve acıyla izliyor"

Devlet Başkanı Putin, Rusya'daki tüm büyük dini inançların temsilcileriyle gerçekleştirdiği bir toplantıda, "Hıristiyanlar, Müslümanlar, Yahudiler ve dünyanın en büyük geleneksel dinlerinin takipçileri için kutsal bir öneme sahip olan Kutsal Topraklar'daki trajik durumu hepimiz endişeyle ve yüreğimizdeki acıyla takip ediyoruz" dedi.

Putin'e göre Rusya Federasyonu uluslararası terörizmin ne olduğunu biliyor. Ülkenin mücadele yılları boyunca kayıpların acısını her zaman hissedeceğini kaydetti.

Putin, şunları kaydetti:

"Esas iş, kan dökülmesini ve şiddeti önlemektir. Bunun gerçekleşmemesi ve buhranın derinleşmesi çok ağır ve aşırı derecede tehlikeli ve yıkıcı sonuçlara gebedir. Ve sadece Ortadoğu için değil, bu, Ortadoğu sınırlarından çok uzaklara sıçrayabilir. Biz kimi güçlerin gerilimi artırma ve çatışmaya daha fazla yeni ülkeleri ve halkları dahil etme girişimlerini ve onları kendi bencil amaçları doğrultusunda sadece kullanarak Ortadoğu'da değil aynı zamanda bölgeden çok uzaklarda gerçek kaos ve nefret dalgasını devreye sokma girişimlerini görüyoruz. Ve aynı zamanda bunun için milyonlarca insanın milli ve dini duygularıyla oynamaya çalışıyorlar... Biz tek halkız, bizim tek vatanımız var ve hepimiz onun refahı ve güvenliği için ortak sorumluluk taşıyoruz."


İzvestiya'da Bogdan Lvovski'nin, ABD'nin Ukrayna'ya ve İsrail'e yardımlarının ortaya çıkardığı duruma ilişkin yazısı özetle şu şekilde:
 

 

Yahudi rakipler: İsrail'deki savaş Ukrayna'yı nasıl etkiliyor? 

Kiev'de küresel bir mühimmat sıkıntısından bahsetmeye başladılar

Ortadoğu'daki çatışma Ukrayna'daki durumu ciddi biçimde etkiliyor. Örneğin ABD , Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin çok işine yarayacak silahları İsrail'e transfer ediyor. Ukrayna yönetimi ortaya çıkan sorunu çözmeye çalışıyor. Zelenski yönetimi seferberliği sertleştirmeyi sürdürüyor."

Analist Denis Denisov'un değerlendirmesi şu şekilde:

"Kuşkusuz, Ortadoğu'daki çatışma dikkatlerin ve silah-cephanenin oraya yönelmesine neden oluyor. Ancak Ukrayna, Rusya'yı durdurmanın ve karşı koymanın önemli enstrümanı olarak kalmayı sürdürüyor. İsrail'deki durumdan dolayı Batı'nın önceliğinin değişeceğini düşünmek saflık olur. Evet, daha az para ve silah verilebilir. Ancak Ukrayna ordusunu savaşı sürdürebilecek durumda tutmaya devam edecekler. Muhtemelen yeni karşı ataklar söz konusu olmayacak, cephenin birçok bölümünde Ukrayna silahlı kuvvetleri savunmaya geçecek ancak askeri kabiliyeti korunacaktır."


Kommersant:

Kommersant yazarı Andrey Kolesnikov’un, Vladimir Putin'in dini cemaat önderleriyle buluşmasını kaleme aldığı yazısı özetle şu şekilde:
 

 

Ortadoğu'nuzu sevin

Dini önderler, başkanla ne görüştü ve ne açıkladılar?

25 Ekim'de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin önde gelen dini kuruluşların liderleriyle bir araya geldi ve onlarla Filistin-İsrail çatışmasını tartıştı.  

Toplantıda, Başkan Putin ne yapılması gerektiğini önerdi:

"Filistin-İsrail sorununda Rusya'nın pozisyonu çok açık ve defalarca net şekilde ifade edildi. Bu pozisyon mevcut durumdan kaynaklanan konjonktürel nitelikli değil. Pozisyonun temelini BM Güvenlik Konseyi'nin, İsrail ve Filistin bağımsız devletlerinin kurulmasına ilişkin kararı   oluşturuyor. Ortadoğu'da sorunun kalıcı ve temelden çözümünün ve barışın sağlanmasının anahtarı da işte budur. Bu,1948 yılından bu yana Sovyetler Birliği'nin, daha sonra ise Rusya'nın geleneksel pozisyonudur."


Yüksek Müftü Talgat Tacuddin, "Bu çatışmanın temelinde kuşkusuz, 70 sene öncesinde Filistin halkına karşı yapılmış adaletsizlik duruyor. Bu yıllar boyunca Filistin ve İsrail devletlerinin kurulmasına ilişkin BM'nin kararı uygulanmamıştır. Bu, günümüzün sorunu değil. Ancak her zaman karşılıklı anlaşma ortamı bulunurken ihtiraslar bugünkü duruma gelmemişti" diye konuştu.

Hahambaşı Berl Lazar, Putin'e şükran duygularını iletti ve şunları söyledi:

"Hatta burada insanların sokak gösterilerine çıkmamaları da çok iyi. Çünkü biz sokak gösterilerinden her zaman ve her yerde şiddet yanlılarının yararlandığını biliyoruz. Hatta barışçıl gösteri yapma düşüncesi olsa bile fiiliyatta iş şiddete kadar varıyor. Allah'a şükür, artık yıllardan bu yana Rusya'da biz devlet düzeyinde antisemitizm görmüyoruz. Hatta sokakta bile fiili antisemitizm yok"

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU