Biden, Gazze hastanesindeki dehşetin suçunu gerçekten "diğer takıma" mı atacaktı?

Rishi Sunak'ın çok doğru ifade ettiği gibi: "Kelimeler önemlidir". Peki, ABD Başkanı yüzlerce kişinin vahşice öldürülmesini tanımlamak için spor benzetmesi kullanırken ne düşünüyordu? Ya da hiç düşünüyor mu?

"Söylediğimiz kelimelerin bir etkisi var ve bunlara dikkat etmeliyiz" (Reuters)

Joe Biden, Gazze'deki hastanedeki patlama hakkında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yla konuşurken şaşırtıcı derecede sıradan bir ifade kullandı ve TV kameralarının yararına şunları söyledi:

Gördüklerime dayanarak, bunu siz değil de diğer takım yapmış gibi görünüyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bunun, Biden'ın uzun zamandır bilinen halk dilinin kasıtlı bir kullanımı mı yoksa "Hamas veya bağlı kuruluşlarından biri" ifadesini bozmadan söyleyip söyleyemeyeceğinden emin olmayan bir başkanın yaptığı bir basitleştirme mi olduğunu söylemek mümkün değil.

Başkan Biden, yorumlarının bir kısmını hazır kartlardan okuyor gibi görünüyordu ki bu da detayların ötesinde olduğuna dair pek güven vermiyordu.

Birkaç saat sonra Avam Kamarası'nda Rishi Sunak şunları söyledi:

Söylediğimiz kelimelerin bir etkisi var ve onlara dikkat etmeliyiz.

Sunak, "Bu çatışmanın haberleştirilme biçiminin Yahudi toplumumuz üzerinde büyük etkileri var" diyen eski bakan Stephen Crabb'ın sorusunu yanıtlıyordu.

Bu, dille ilgili bir noktadan ziyade hastane patlamasının sorumluluğuyla ilgili belirsizliği ilk başta bildirmediği için BBC'ye yönelik bir saldırıydı ve Başbakan "Kremlin'in söylediklerine asıl gerçekmiş gibi davranmıyoruz, [öyleyse] Hamas'a da aynısını yapmalıyız" dedi.

Yine de dünyanın dört bir yanındaki siyasetçilerin dilin mayın tarlasında yollarını bulduklarından şüphe yok. Sunak'ın dediği gibi, "Söylediğimiz kelimelerin bir etkisi var". Biden, Netanyahu'yla konuşurken, tıpkı Avam Kamarası'nda olduğu gibi, dünya sanki birinin beklenmedik bir şekilde bir tarafı ya da diğerini kızdıracak bir şey söyleyip söylemeyeceğini izliyor ve bekliyordu.

Avam Kamarası'nda bazı parlamenterler, söylenen göre İsrail'in rehineleri kurtarma çabalarının ne gibi sonuçlar doğuracağından habersizce, iyi niyetlerle "ateşkes" çağrısında bulundu. Diğerleriyse İsrail'in bazı Filistinlilere yönelik muamelesini bir tür "toplu cezalandırma" diye niteledi ve Hamas'ın sadece 10 gün önce sivilleri katlettiğinden habersiz bir şekilde bunu bir "savaş suçu" olarak tanımladı.

Bu tür hassasiyetler göz önünde bulundurulduğunda, Başkan Biden'ın artık senaryo dışına çıkma konusunda kendisine güvenemediği izlenimini arttırsa bile ipucu kartlarına güvenmesi mantıklı. Bir noktada Netanyahu'ya bir anekdot anlatmaya başladı ve kendini durdurup bunu daha sonra yapacağını çünkü çok uzun süreceğini söyledi.

Biden her zaman laf kalabalığı yapıyor ama geçmişte bu keskin bir siyasi zekayı gizliyordu. Beni ünlü yapan şeylerden biri, 1990'larda Bosna'daki Sırp saldırısına karşı askeri güç kullanma tehdidinde bulunması için Bill Clinton'a baskı yaptığı sırada BBC için kendisiyle röportaj yapmış olmam. O zaman liberal müdahalecilik için ikna edici bir gerekçe ortaya koyabilmiş ve bunu TV ses kayıtlarına damıtabilmişti. Bunu şimdi yapabileceğinden emin değilim.

Öte yandan, "diğer takım" teriminin kullanılması, bir karta yazılmış olsun ya da olmasın, mesajı basitleştirmenin iyi bir yolu olabilir. 1998'de Tony Blair'ın basın sekreteri Alastair Campbell'ın Sierra Leone'de BM yaptırımları ve paralı askerlerin kullanımı konusunda gazetecilerin sorularını şu sözlerle (pek de başarılı olmayan bir şekilde) geçiştirmeye çalıştığını hatırlıyorum:

İyi adamlar kazandı.

Fakat ABD Başkanı'nın, repliklerini hatırlayamayan kötü bir aktör misali spontane yorumlarmış gibi görünmesi için tasarlanan şeyleri açıkça okuduğunu görmek güven verici değildi. Sunak'ın da dediği gibi kelimelerin bir etkisi var ve İsrail'in en güçlü müttefikinin liderinin yanlış kelimeler kullanabileceğini düşünmek endişe verici.



https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Gökçe Uçak

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU