Ülkeler neden isimlerini değiştirir?

Her halükarda, Hintler veya Bharatiler neyi seçerlerse dünya o ismi kabul edecek, zira bilhassa birine nasıl hitap edeceğimizi artık bilmediğimiz ve başkalarının fikirlerinin pek önemli olmadığı bir çağda yaşadığımız için bu onların kendi iç meselesi

Fotoğraf: AA

Hindistan büyüklüğünde köklü geçmişi, dev yüzölçümü ve nüfusu olan bir ülke ismini değiştirebilir mi?

Bu garip görünüyor çünkü Hindistan ismi, şöhretinden dolayı bizim isimlerimizden biri haline gelmiş bir isim.

Ancak Hindistan'dan önce birçok ülke kendilerine yeni bir isim yaratmış ya da tarihinden türetmiştir.

Dünya genelinde Hindistan ismini hem harita hem de sahada Bharat'tan daha iyi tanıyoruz.

Değişime karşı çıkanlar, iktidar partisini gelecek yıl yapılacak seçim sıcaklığında popüler akımı ayartmak ve suçu İngiliz sömürgecilerine yıkmak istemekle suçluyorlar.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Gerçek şu ki, İngilizlerden önce hepimiz Hindistan'ı Hindistan olarak biliyorduk, iki bin yıl önce Araplar, Romalılar ve dünya ona Hindistan adını vermişti.

Ancak Seylan adını bırakıp Sri Lanka adını alan Sri Lanka gibi, Hindistan'ın da adını değiştirme hakkı var. Hatta eski Araplar Sri Lanka'ya "Serendip" derlerdi.

Burma'nın ismi Myanmar oldu ve biz halkına Burmalılar diyoruz. Doğu Pakistan olarak adlandırılan bölge Bangladeş oldu.

Mobutu'nun yönetimi ele geçirmesinden sonra adı Zaire olarak değişen Kongo, Kabila iktidarı ele geçirdiğinde adı yeniden Kongo oldu ve öyle de kaldı.

Rusya, Sovyetler Birliği içinde sadece bir isim haline gelmişti ve komünizmin çöküşünden sonra Rusya ismine geri döndü.

Mısır'ı da unutmayalım; Abdunnasır, Şükrü Kuvvetli ile Mısır ve Suriye'nin birleşmesi konusunda anlaşınca, 3 bin yıldan daha eski olan Mısır adından vazgeçerek yeni ülkeye Birleşik Arap Cumhuriyeti adını vermeye karar verdi.

Üç yıl sonra Suriye'de tarihi adını geri almaya karar veren bir cunta darbe yaptı. 10 yıl sonra Abdunnasır öldü ve Mısır'ı tarihi ismine döndüren ve milliyetçilik projesinden tamamen vazgeçen Sedat başa geçti.

Her ne kadar Yüksek Mahkeme isim değişimini reddetse de dünyanın kendisini hangi isimle anmak istediğine Hindistan'ın kendisi, yasal ve siyasi yollarıyla karar verecek.

Orada dönen tartışmaları takip ettiğimde, azımsanmayacak sayıda bir kitlenin itirazlarını dile getirdiğini ve ülkenin adının Hindistan olarak kalmasını istediklerini gördüm.

İtiraz eden sesler, iktidardaki Bharatiya Partisi'nin ülkenin adının değiştirmek istemesinin ardında popülizmin olduğunu söylüyorlar. İktidar partisi Hindistan'daki iki ana partiden biri.

Bharatiler, Hindistan'a Hindistan adını verenin İngilizler olduğunu ve sömürgeciliğin kalıntılarından kurtulmak istediklerini söylüyorlar.

Bu doğru değil; Hindistan, tıpkı Roma, Yunanistan, Mısır ve İran vb. tarihi uluslar gibi iki bin yıldan fazla bir süredir bu isimle biliniyor.

Araplar, İslamiyet'ten ve Moğolların Hindistan'ı işgal etmesinden önce bile buraya gidiyor ve edebiyatlarında burayı Hindistan ve Doğu Sind olarak adlandırıyorlardı.

Bu toprakları ticaret ve kervan yolculukları sayesinde tanımışlardı. Kumaş, inci, kılıç ve baharatın kaynağı idi.

Bharat gerçekten de Hindistan'ın eski isimlerinden biri ancak Hindistan adı kadar ünlü değil.

İngilizler bu tarihi adını korudular ve sömürgeleri arasındaki statüsünü yükselterek kendisini Asya ve Afrika'yı yönettikleri bir merkez haline getirdiler.
 


Her halükarda, Hintler veya Bharatiler neyi seçerlerse dünya o ismi kabul edecek, zira bilhassa birine nasıl hitap edeceğimizi artık bilmediğimiz ve başkalarının fikirlerinin pek önemli olmadığı bir çağda yaşadığımız için bu onların kendi iç meselesidir.

Washington D.C.'de Amerikan futbolunun en sevdiğim kulübünün adı Redskins'ti. Bu adı 1933'ten beri kullanıyordu.

2020 yılında, o yıl yaşanan toplumsal ayaklanmayla birlikte kulüp, orijinal adını terk ederek kendisine Comanders (Komutanlar) adını vermeye karar verdi.

Hem de yapılan büyük bir kamuoyu yoklamasında, yerli sakinler, Redskin ismini aşağılayıcı bir isim olarak görmediklerini söylemelerine rağmen.

Bu, tarihsel, sanatsal ve hatta erkek ve kadın gibi cinsel adlandırmaların, hayvan ve nesne isimlerinin peşine düşmenin kapısını araladı.

Sonunda "şeyleri" isimleriyle değil, onları çağırmak zorunda kaldığımız isimlerle adlandırmak zorunda kalacağız.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Independent Türkçe için çeviren: Beyan ishakoğlu

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU