Birçoğumuz Wagner paralı güvenlik şirketini ilk 2014'te Rusya'nın Kırım'ı ilhakı sırasında duyduk.
Yevgeni Prigojin uzun süre Wagner'le bir bağlantısı olmadığını savunsa da Ukrayna savaşıyla birlikte yaptığı açıklamalar ve yayımladığı videolarla hem Rusya hem de dünya gündeminin ön sıralarında yer alarak dikkatleri üzerine topladı.
Zaman içerisinde Rus ordusunu eleştiren ve Savunma Bakanı Sergei Şoygu ile Genelkurmay Başkanı Valery Gerasimov'a yönelik tehditler içeren mesajlar yayımlayacak kadar ileri gitti.
90'lı yıllardan bu yana yakın dostlukları bulunan Devlet Başkanı Vladimir Putin, Prigojin'in bu tutumu karşısında kendisinden beklenmeyecek bir şekilde sessiz kaldı ve gelişmeleri Kremlin'den takip etmeyi sürdürdü.
23 Haziran'da adeta Hollywood filmlerini andıran ve tüm dünyanın şaşkınlıkla izlediği 36 saatlik ayaklanma ise Putin için sonun başlangıcı yorumlarına neden olurken, aslında bu Prigojin için sonun başlangıcıydı.
Wagner: Paralı güvenlik şirketinden öte
Özel güvenlik şirketleri ya da özel askeri şirketler Rusya'ya has bir olgu değil.
Özellikle soğuk savaş dönemi sonrasında ABD başta olmak üzere bazı ülkeler daha az maliyetli, daha etkin ve daha esnek bir yapıya sahip olmaları nedeniyle söz konusu şirketlerden yararlandılar.
ABD'nin Irak'taki varlığını ve itibarını daha da zedeleyen Blackwater şirketi bu oluşumlardan en çok bilineni belki de.
Wagner 2014 yılında kuruldu. Esasında Rusya'da yüzlerce özel güvenlik şirketi var ancak paralı askeri şirketlerin Rusya topraklarında kurulması kanunen yasak.
Buna rağmen Wagner 2022 yılında "özel askeri şirket" olarak tescil edildi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Wagner'in Suriye, Libya, Orta Afrika Cumhuriyeti, Mali, Madagaskar, Sudan'da var olduğu biliniyor, ayrıca Mozambik, Gine, Gine Bissau, Angola ve Zimbabwe'de mevcudiyetinin bulunduğu tahmin ediliyor.
Wagner bulunduğu Afrika ülkelerinde sadece o ülkelerin güvenliğini sağlamakla görevli değil. Ülkelerin yeraltı kaynaklarını da işletiyor.
Bu sayede milyarlarca dolarlık bir gelir elde ediliyor. Rusya'nın Ukrayna'daki savaşının finansmanın bir kısmının Wagner üzerinden elde edilen gelirlerle finanse edildiği iddia ediliyor.
Wagner'in Afrika'daki varlığı Rusya'nın kıtadaki Batı ve Çin varlığına karşı bir güç olarak ortaya çıkmasına da katkı sağlıyor.
Özellikle Sahel bölgesinde son birkaç yılda gerçekleşen askeri darbeler neticesinde Fransa'nın bölgeden çekilmek durumunda kalmasının yarattığı boşluğu Rusya Wagner üzerinden dolduruyor.
Öte yandan, Wagner'in 2019'dan bu yana Venezuela'da da bulunduğu biliniyor.
Liderler de yanılır
Putin ile Prigojin'in tanışıklıkları 1990'lı yıllara kadar uzanıyor.
Uzun yıllar hapis yatan Prigojin bir röportajında St. Petersburg'da sattığı sosisli sandviçlerle zengin olduğunu ve o sayede şehirde restoran açtığını, bilahare Rusya'da çok popüler olan restoranlı tekneler satın aldığını anlatıyor.
O dönemde Rusya'da bulunanlar mafyanın her alandaki güçlü varlığını bilir.
Dolayısıyla sosis satan bir kişinin çok kısa bir sürede kendi sermayesiyle St. Petersburg'daki en prestijli restoranlara sahip olamayacağını da bilir.
Putin Prigojin'in restoranlarına yabancı konuklarını getirir ve ikili arasındaki "dostluk" başlar.
Zamanla Prigojin'in yemek şirketi Kremlin'in, Savunma Bakanlığı'nın ve Eğitim Bakanlığı'nın ana tedarikçisi olur.
Ancak Prigojin bununla yetinmez. Zamanla Putin'in güvenini kazanan Prigojin'in Rusya Devlet Başkanı'yla iş ilişkileri farklı bir boyuta taşınır.
Şu hususu net bir şekilde anlamak gerekir. Wagner her ne kadar özel bir şirket olsa da Rusya ve bizatihi Putin'in eliyle kurulmuş bir şirkettir. Wagner, Rus devletinin bir projesidir.
Rusya söz konusu şirketi dünyanın farklı yerlerinde sıcak çatışma yaşanan ya da çatışma çıkma potansiyeli olan ülkelere konuşlandırarak oralardaki siyasi süreçleri etkilemeyi, ayrıca askeri ve ekonomik gücünü pekiştirmeyi amaçlamıştır.
Bu açıdan bakıldığında özellikle Afrika'da başarılı oldu.
Peki, Putin açısından bu kadar başarılı yürütülen bir proje hangi aşamada ve neden sorun yaratmaya başladı?
Birincisi, formasyonu gereği ilişkilerini güvensizlik üzerine kuran Putin zamanla Prigojin'e gereğinden fazla güvendi ve Wagner'in iplerini eski dostunun ellerine bıraktı.
Putin ikinci büyük hatasını Wagner gibi aidiyeti Rus devletine olmayan ve zaman içerisinde ağırlıklı olarak tutuklu ve hükümlülerden oluşan bir yapılanmayı kendi sınırında ve Ukrayna kadar önemli gördüğü bir ülkeye karşı kullanarak yaptı.
Söz konusu şirketin dünyanın ücra noktalarında çalıştırılması başka, Rusya'nın en kırılgan olduğu noktada kullanılması çok başka sonuçlara neden olabilirdi. Nitekim de oldu.
Wagner isyanı esnasında Prigojin her ne kadar Putin'in ismini telaffuz etmese de ülkenin başkumandanı olması nedeniyle Ukrayna savaşına ve kendi atadığı Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı ve komutanlara yönelik Prigojin'in eleştirileri aslında kendisine yönelikti.
Kimilerine göre Wagner isyanı bir danışıklık dövüştür.
Rusya'nın uydu devleti olarak nitelendirilebilecek Belarus devreye girdi ve Rusya Devlet Başkanı ile özel askeri şirketin sahibi arasında "müzakereler" neticesinde isyanı durdurdu.
Putin isyancıları hain olarak nitelendirdi, ancak Prigojin ve isyancıların Belarus'a gitmesi karşılığında Wagner'in sahibine yönelik açılan ceza davası kapandı.
Prigojin'in ölümünün arkasındaki sır perdesi aralanır mı?
Taraflar arasında varılan mutabakat çerçevesinde Wagner güçleri Belarus'a kaydırıldı, ama Prigojin Moskova ve St. Petersburg'a özgürce seyahat etmeye devam etti.
Adı geçen 27-28 Temmuz'da St. Petersburg'da düzenlenen Rusya-Afrika Zirvesi'nde Afrikalı yetkililerle sivil kıyafetler içinde poz verdi.
Son olarak da geçen hafta BRICS Zirvesi'nin başladığı gün Mali'nin başkenti Bamako olduğu iddia edilen bir lokasyondan video yayınlayarak Afrika ve diğer bölgelere "adalet" getireceklerinden bahsetti.
İlginçtir, Prigojin 23 Haziran isyanını da "adalet yürüyüşü" olarak nitelendirmişti.
İsyandan tam iki ay sonra 23 Ağustos'ta Prigojin'in de içinde bulunduğu söylenen özel uçak Rus hava sahası içerisinde henüz sebebi bilinmeyen bir sebepten düştü.
Uçağın düştüğü an bölgede bulunan bir kişinin cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.
Teknik arıza, uçağın içinde bulunması muhtemel mühimmatın patlaması, uçağın düşürülmesi gibi ihtimaller üzerinde duruluyor.
Ukrayna ve Batı uçağın Kremlin'in talimatı doğrultusunda düşürüldüğü yönünde çeşitli görüşleri gündeme getirirken Rusya hadisede bir dahli olduğu iddialarını reddediyor.
Öte yandan, Prigojin'in düşen uçağa adını yazdırdığı ancak son anda başka bir uçağa bindiği, bu nedenle 2019 ve 2022'de olduğu gibi öldüğü iddialarının yayılmasının ardından bir süre sonra yeniden ortaya çıkabileceği şeklinde iddialar da mevcut.
Sıkça sorulan sorulardan bir diğeri ise, hainliği affetmeyen Putin'in neden iki ay beklemek yerine Prigojin'i isyan sırasında etkisiz hale getirmediği.
İlk olarak, iki aylık zaman zarfında cephe hattında bulunan Wagner güçleri Belarus'a kaydırıldı.
Bu sayede Rus ordusu ve Wagner kuvvetleri arasında güven bunalımından kaynaklanabilecek bir gerginlik bertaraf edilmiş oldu.
İkincisi Putin dünyanın dört bir yanına uzanan Wagner ağını Prigojin olmadan yürütmenin yollarını aradı ve sonraki adımlarını belirledi.
Zamanı gelince de kaza süsü vererek Prigojin ve yakınındakileri etkisiz hale getirdi.
Halihazırda henüz kaza hakkında mevcut verilerle doğru bir analizde bulunmak zor.
Zaman içerisinde bazı hususlar ortaya çıktıkça daha isabetli tahminlerde bulunmak mümkün olacaktır.
Putin kazanın ardından yaptığı ve ölenlerin ailelerine taziye dilediği, ayrıca Prigojin'i karmaşık bir kadere sahip olan, büyük hatalar yapan, ancak yetenekli bir adam olarak nitelendirdiği mesajında olayın kapsamlı bir şekilde araştırılarak aydınlatılacağını ifade etti.
Bugüne kadar savaşa karşı çıkan Rus oligarkların ve siyasi muhaliflerin ani ölümleri hiçbir zaman aydınlatılmadı. Aksine üstleri örtüldü.
Büyük ihtimalle Prigojin'in ölümünün de üzeri örtülecek ve sır perdesi aralanmayacak.
Prigojin'in ölümü Wagner'in sonu anlamına mı geliyor?
Wagner'in sonunun gelmesi Rusya'nın özellikle Afrika'da bugüne kadar yıllar içerisinde elde ettiği kazanımlarının yok olması demektir.
Dolayısıyla önümüzdeki dönemde Wagner'in belki isim değiştirerek, belki başka bir yapıya entegre edilerek faaliyetlerine devam etmesini beklemek gerekir.
Nitekim Putin cuma günü yayımladığı genelgede Wagner çalışanlarının Rusya'ya bağlılık yemininde bulunması talimatını verdi.
Bundan sonra Wagner güçleri Rusya için çalışmaya ve Rusya'nın çıkarlarını farklı coğrafyalarda savunmaya ve ilerletmeye devam edecektir.
Ancak Putin'in bir daha aynı hataya düşerek Wagner tipi bir yapılanmayı kendi sınırlarında kullanmayacağı kesindir.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish