Sudan'da bir iç savaşın meydana gelmesi durumunda neler olabilir?

Gözlemciler, her iki tarafı da çatışmayı sona erdirmeye zorlayacak uluslararası bir müdahale olmazsa çatışma alanının genişlemesini bekliyor ve ayrılıkçı girişimlerin gerçekleşme olasılığına işaret ediyor

Ülkenin kitlesel şiddete sürüklenme korkusu / Fotoğraf: AFP

Uluslararası toplum ve Sudanlı siyasi ve askeri gözlemciler, Sudan'ın, ülkedeki istikrarsızlığı derinleştirebilecek, koşulları kötüleştirebilecek ve ayrılıkçı bölgeleri tehdit edebilecek topyekûn bir iç savaşın eşiğinde olduğuna inanıyor.

Tarih boyunca eşi benzeri görülmemiş bir bölünme ve nefret yaşayan Sudan toplumu, etnik farklılıkların geriliminden istifade edilerek çatışmaya itilmekle karşı karşıya kaldı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İç savaş endişesi, Sudan ordusu ile HDK arasında Hartum, Omdurman ve Bahri şehirlerinde devam eden şiddetli çatışmaların yanı sıra Darfur, Kordofan ve Mavi Nil eyaletlerinde yeniden başlayan çatışmaların ışığında ortaya çıktı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, "son üç aydır devam eden çatışmanın Sudan'ı, bütün bölgenin istikrarını etkileyen bir iç savaşa sürükleyebileceği" konusunda uyarıda bulundu.

Guterres, çatışmanın her iki tarafını da çatışmayı sona erdirmeye ve düşmanlıkları kalıcı olarak durdurmaya çağırdı.

Peki gözlemciler, Hartum savaşının gidişatını, etkilerini ve ülkenin tüm bölgelerinde kapsamlı bir iç savaşa dönüşme olasılığını nasıl görüyor?


Ceza silahını kullanmak

Sudan'da Siyasi Bilimler profesörü olan Abdo Muhtar, konuya ilişkin şu değerlendirmede bulundu:

Çatışma etkili uluslararası güçler tarafından barışçıl bir şekilde kontrol altına alınmazsa, Hartum savaşının alanı muhtemelen eyaletin dışına doğru genişleyecektir.

Bölgesel platformlar hakkında tartışmalar olduğu sürece, BM, bu savaşı durdurmak için her türlü doğrudan yaptırım silahını, ambargoları ve hava gözetleme silahını kullanarak her iki taraf üzerinde baskı içerecek bir uluslararası konferansı dikkate almalı ve denetlemelidir.

Mevcut inisiyatiflerin ve bölgesel arabuluculuk yönteminin iki tarafı çatışmayı bırakmaya zorlayamayacağı ortaya çıktı. Bunun kanıtı, Suudi-Amerikan arabuluculuğunda gerçekleşen Cidde platformunda yayınlanan ateşkeslerin çoğunun başarısız olmasıdır.

Can kaybı ve yaralanmalarla her geçen gün artan bir bedel ödeyenin vatandaş olduğunu unutmayalım. Hava bombardımanı ile öldürülen sivillerin sayısı artmaya başladı. 
 


Muhtar, sözlerine devamla şu uyarılarda bulundu:

El Cuneyna başta olmak üzere Darfur'un farklı bölgelerinde yaşananlar, savaşın Hartum dışına yayılma olasılığının bir göstergesidir. Yaşanan olaylardan sonra Sudanlılar arasında derin bir sosyal ve psikolojik uçurum yaratan ırkçı söylemler ve keskin etnik kutuplaşmalar ortaya çıktı. Çatışma şu anda ulaştığı düzeyde kontrol altına alınmazsa, bu, iç savaşın büyümesine neden olacaktır. Çatışmaların kapsamlı bir iç savaşa dönüşmesi durumunda, özellikle örgütün bazı bileşenleri için ittifakların ve dış ilişkilerin ortaya çıkmasıyla, Darfur, Mavi Nil ve Nuba Dağları gibi birçok bölgede ayrılıkçı girişimlerin ortaya çıkması olasıdır. Eğer Afrika Birliği hızlı bir şekilde doğrudan müdahale ederek barışı koruma güçlerini gönderme ve barışçıl çözümü uygulama konusunda somut adımlar atmazsa, durum kontrol dışına çıkabilir ve ülkenin bölünmesine yol açabilir.


Kan dökmek

Yazar ve siyasi analist el-Cemil el-Fadil yaşanan olayları şöyle analiz etti:

Bir grup İslamcı, iktidarı yeniden ele geçiremezse uygulayacağı B planının bir parçası olarak ülkeyi kana boğup can kaybı yaşatarak, altyapı ve özel mülkiyete zarar vererek halkı topyekûn bir savaşa girmeye zorluyor. Bu savaşta herkes herkese karşı savaşacak. Bu savaş, bölgeler, etnisiteler ve aşiretler arasındaki uçurumu derinleştirecek araçlar kullanılarak, toplumdaki farklılıklar deşilerek ülkeyi topyekûn bir şiddete sürükleme girişimidir. İslamcılar için bu, onları sorumlu tutacak, mallarını ellerinden alacak, rejimlerini dağıtacak ve orduyu, yargıyı ve ekonomiyi kontrol edecek araçları yeniden formüle edecek bir siyasi otoriteye sahip olmaktan daha iyi bir seçenektir. İslamcı akım için bu mücadele varoluşsal bir mücadeledir. İslamcılar etnik gruplar içinde, Sudan'ın tüm bölgelerindeki yerel topluluklarda farklılıkları körüklemeyi amaçlıyor. Ayrıca Sudan toplumundaki çatlakları derinleştirerek ülkeyi kapsamlı bir savaşın ateşine sürüklüyor.


Sudan, 15 Nisan'dan beri Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki Sudan ordusu ile Muhammed Hamdan Daklu liderliğindeki HDK arasında şiddetli çatışmalara tanık oluyor.

Çatışmaların başlamasından bu yana bir dizi ateşkes girişimine rağmen bu savaşa bir son verilemedi, çoğunluğu sivil olan 3 binden fazla kişi hayatını kaybetti ve 2,8 milyondan fazla insan ülke içinde veya dışında yerinden edildi.

 

 

Independent Arabia

DAHA FAZLA HABER OKU