Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı olarak 14 Mayıs 2023 Pazar günü yapılan seçimde yarıştı.
Ancak gerek bu seçimin birinci turunda gerekse 28 Mayıs 2023 Pazar günü yapılan ikinci turda Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan'ın gerisinde kalarak kaybetti.
Kılıçdaroğlu'nun seçim öncesindeki performansı pek çok kişinin takdirini toplamıştı. Seçimin kaybedilmesinin ardından hemen istifa etmesi gerektiğini savunanların tersine görevini bırakmaması onu pek çok eleştirilerin hedefi haline getirdi.
Diğer taraftan seçim öncesi cumhurbaşkanı adayları arasında adı geçen İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu öncülüğünde başlatılan CHP'de değişim taleplerinin ardından da Kılıçdaroğlu parti içindeki çeşitli isimlerce eleştirildi, görevi bırakması istendi.
Kılıçdaroğlu ise bunlara verdiği cevaplarda partiyi güvenli bir limana ulaştıracağını söyleyerek kısa sürede ayrılmayacağının işaretini verdi.
Her gün farklı kişi ve çevrelerden gelen yeni açıklamalarla CHP'deki değişim tartışmaları ve seçim öncesi uygulanan politikalar tartışılmaya devam ediyor.
31 Mart 2024'te yapılacak yerel seçim de beraberinde pek çok yeni yeni soru doğurdu.
Kılıçdaroğlu, sorularımızı yazılı olarak cevapladı.
"Bu seçimin ahlaki meşruiyeti yoktur"
Seçimin kazanılamamasının elbette birçok nedeni vardır. Sizce kırılma noktası nedir? Ya da en önemli üç nedeni saysanız neleri öne çıkarırsınız?
Geriye dönüp bu tür tartışmalara girmek istemiyorum… Ancak şunu söyleyebilirim; bu seçimin ahlaki ve siyasi meşruiyeti yoktur. Devletin bütçesi ve bürokrasisi kullanılarak ve daha acı olanı ise sahtekârlıklar yapılarak, Erdoğan tarafından kazanılan bir seçimdir. Cumhurbaşkanı olacak kişinin en azından sahtekârlık yapmaması, yapılan sahtekârlığı seçim malzemesi olarak kullanmaması gerekir. Ahlak bunu gerektirir... O nedenle saray iktidarının ahlaki ve siyasi meşruiyeti yoktur.
"Birlikte yola çıktığımız arkadaşları kamuoyu önünde eleştirme gibi bir ahlaki zaafım yoktur"
Yedi cumhurbaşkanı yardımcısı adayı beraber kampanya yürüttünüz. Onlar da mitingler düzenlediler. Ancak seçim yenilgisi sonrası fatura sadece size çıkmış görünüyor. Tek sorumlu siz misiniz? Diğer yedi ismin de sorumluluğu var mı?
Ben her türlü sorumluluğu almaya hazırım… Ancak eleştirilerin hakaret boyutuna varması kabul edilemez. Birlikte yola çıktığımız arkadaşları kamuoyu önünde eleştirme gibi bir ahlaki zaafım yoktur.
"6'lı Masa ile yürüttüğümüz politikayı doğru buldum"
Bugün olsa yine 6'lı Masa ile yürüttüğünüz politikayı devam ettirir misiniz? Geçmişe dönüş olsa "Şunu yapmazdım" dediğiniz bir politika ve söyleminiz var mı?
6'lı Masa ile yürüttüğümüz politikayı doğru buldum. Ortaya çıkan metinlerin tümü de doğrudur ve bu metinlerin altında liderlerin ortak imzası vardır. Bu metinler cumhuriyetimizin siyasal tarihinin önemli belgeleri olacaktır. Olaylara daha soğukkanlı baktığımızda ya da kızgınlığımızı giderdiğimizde otoriter bir yönetime karşı verdiğimiz çabanın değeri daha iyi anlaşılacaktır.
"Ailem de 25 milyonun parçası, 28 Mayıs gecesi aynı üzüntüleri yaşadık"
Çok çalıştınız, "Mutlaka kazanacağız" dediniz ama seçim kazanılamadı. Nasıl bir duygu içindesiniz? Özellikle 28 Mayıs gecesi duygunuz neydi? Eşiniz, çocuklarınız, yakınlarınız durumu nasıl karşıladı?
Ben de ailem de demokrasiden yana olan 25 milyonun bir parçasıydık. Aynı üzüntüleri yaşadık. Aynı insani duyguları yaşadık.
"Akşener, partisinin nabzını tutmak zorundadır"
Sayın Meral Akşener'in İYİ Parti kurultayında yaptığı çıkışı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu tür çıkışlar, yerel seçimlerde bir ittifak oluşmayacağı yönünde beklenti yaratmalı mıdır? "En büyük pişmanlığım CHP'den 15 milletvekili istememdi" sözleri sizde bir kırgınlık yarattı mı?
Sayın Akşener, İYİ Parti'nin genel başkanıdır. Doğal olarak partisinin nabzını tutmak zorundadır. Bu konuda benim özel bir yorum yapmam doğru değil. Bana düşen ittifak oluşturduğumuz liderlerin söylemlerini dikkatle dinleyip, geleceği planlamaktır.
"Son seçimler bir parti seçimi değildi"
Millet İttifakı'nı oluşturan diğer partilerden de gelen ve kimi CHP'lilerce vefasızlık olarak nitelenen açıklamalar var. Yine aynı CHP'liler "Bu partilere fazla taviz verdiğinizi" iddia ediyor. Diğer partilerin hakkınızı teslim ettiğini düşünüyor musunuz?
Siyasette liderler arasındaki görüşmeler kamuoyuna tam yansımadığı için – ki bu konuda liderler olarak oldukça dikkatli davranmaya özen gösterdik- bu tür tartışmalar alt düzeylerde yaşanabiliyor. Ayrıca şu gerçeği unutmamak gerekiyor. Son seçimler bir parti seçimi değildi. Türkiye'nin geleceğini belirleme seçimiydi. Olayı bu perspektiften değerlendirmezseniz yapacağınız yorumlar sığ kalır…
"Yerel seçimlere partiler birlikte hazırlanabilecekleri gibi ayrı ayrı da girebilirler"
Yerel seçimde yine ittifak kurulacak mı? İttifak olmadan AK Parti'yi alt etmeniz mümkün mü?
AK Parti en çok oy kaybeden parti. Bunu Erdoğan da çok iyi biliyor. Kaybının görmezden gelinmesini istiyor. Dikkat edin hep bu çaba içinde… Biz bunun farkındayız… Yerel seçimlerin ayrı dinamikleri var. Partiler birlikte hareket edebilecekleri gibi ayrı ayrı da seçimlere girebilirler. Bunu zaman gösterecek. Ancak biz yerel seçimlere çok iddialı olarak hazırlanacağız.
"Zafer Partisi'nin sığınmacılar konusundaki kararlı tutumu ile bizim tutumumuz bir ölçüde örtüştü"
İkinci turda Zafer Partisi'yle protokol imzalamanızın bir kısım Kürt seçmeni sandıktan uzak tuttuğu yönündeki iddialara hak veriyor musunuz?
Sahadan bir ölçümleme bize gelmedi. Ancak bazı rahatsızlıkların dile getirildiğini milletvekili arkadaşlarımız bize ilettiler… Zafer Partisinin sığınmacılar konusundaki kararlı tutumu ile bizim tutumumuz bir ölçüde örtüştü…
"Politikalarımızı sanki hiç ittifak olmayacak gibi belirlemek zorundayız"
HDP'li yetkililer her seçim bölgesinde aday çıkaracaklarını deklare ettiler. HDP ve İyi Parti oylarının olmaması ihtimaline karşı nasıl bir çalışma planlıyorsunuz?
Az önce de belirttiğim gibi biz her siyasal partinin aldığı ya da alacağı karara saygı duyarız. Biz politikalarımızı sanki hiç ittifak olmayacakmış gibi belirlemek zorundayız. İttifakların olması elbette olumlu sonuçlar verecektir. Tek seçenekli politika zaten olmaz… Tek kanatlı kuşun uçmayacağı gibi…
"Yunanistan'da böyle bir tablo yoktu. Alınacak bazı kararların Türkiye'ye maliyeti ağır olabilir"
Yunanistan'daki sol parti SYRIZA'nın lideri Çipras beşinci seçim mağlubiyetinin ardından partideki görevinden istifa edince sizin istifa etmemeniz daha çok eleştirilmeye başlandı. Ne diyorsunuz bu eleştirilere?
Her eleştiriye saygı duymak benim görevim… Bu konudaki düşüncelerimi kamuoyu ile paylaştım. Önceliğim gemiyi fırtınalı denizlerden çıkarıp güvenli limana ulaştırmak. Türkiye'nin içinde bulunduğu koşulları düşünmeden –ki bununla otoriter bir yönetimin kıskacında olan bir Türkiye'yi kastediyorum, Yunanistan'da böyle bir tablo yoktu- alınacak bazı kararların hem Türkiye'ye hem de Partiye maliyeti ağır olabilir… Ayrıca alınacak her kararın Parti içinde (kamuoyu önünde değil) sağlıklı bir zeminde görüşülmesi tartışılması lazım… Bunu yapmaya da özen gösteriyorum.
"Yeri ve zamanı geldiğinde gereği yapılacaktır"
Kafanızda CHP genel başkanlığını bırakmaya yönelik bir takvim var mı?
Yeri ve zamanı geldiğinde gereği yapılacaktır.
"Partide gerçek anlamda yenilenmenin kapılarını sonuna kadar açacağım"
Partide size en yakın isimlerden değişim çağrıları geldi. Engin Altay ve Bülent Tezcan gibi. Özellikle Tezcan size yakınlığıyla bilinen bir isimdi. Bu çıkışını nasıl değerlendirdiniz? Kendisine bir kırgınlığınız var mı? Sonrasında bir görüşmeniz oldu mu?
Bundan da hiç kimse endişe etmesin… Partide gerçek anlamda yenilenmenin kapılarını sonuna kadar açacağım. Bunun için gerekli kararlar alındı zaten. Tüzük değişikliği ile ilgili çalışmalar devam ediyor, örgütün talepleri birebir alınıyor…
"CHP'de kişiye endeksli bir tartışmayı asla doğru bulmam"
Yıllarca parti yönetiminde yer alan, kararlarınıza ortak olan kimi isimlere yönelik "Sen de yönetimdeydin. Niye o zaman konuşmadın?" tarzı karşı tepkiler de olabiliyor. Bu eleştirilere hak veriyor musunuz?
Bu tartışmaları asla doğru bulmuyorum. Doğru tartışma geleceği sağlıklı inşa etme tartışmasıdır. Diğerleri kısır tartışmalardır. Ayrıca CHP'de kişiye endeksli bir tartışmayı asla doğru bulmam.
"100 yıllık bir parti bir kişiye asla teslim edilemez. Hiç kimse "Kemalci" olmasın"
Yerel seçimlere 8 ay kaldı. Belediye başkanlarının Kılıçdaroğlucu - Ekremci diye bölündükleri iddia ediliyor. Kurultay sürecinde bu bölünmenin daha da belirginleşeceği öngörülebilir. CHP'nin bölünmesi tehlikesini görüyor musunuz?
Yıllardır söylüyorum. Ki bunu kamuoyu önünde de söyledim. Kişi endeksli bir politika asla doğru değildir. 100 yıllık bir parti bir kişiye asla teslim edilemez. Hiç kimse "Kemalci" olmasın. Ama hepimiz demokrasiden yana, emekten, alın terinden yana, haktan hukuktan adaletten yana olmalıyız. CHP 100 yıllık tarihinde kurumsal rüştünü ispat etmiş bir partidir… CHP'de kişi endeksli bir politika olmaz…
"Çok daha fazla belediye başkanlığı alacağız"
Kurultayın en erken ekim - kasım aylarında yapılacağı düşünülürse partinin tartışmaları, kırgınlıkları, bölünmeleri aşıp yerel seçimlere hazırlanabileceğini düşünüyor musunuz?
Elbette hazırlanacağız. Üstelik çok daha iddialı olarak yola çıkacağız. Son seçimlerde ufkumuzu çizen seçim sonuçları var… Bunlar bazı çevrelerce görmezden geliniyor ama biz görüyoruz. Çok daha fazla belediye başkanlığını alacağız.
"Belediye başkanlarına şunu söyledim: Şikâyet etmeyeceksiniz, engelleri aşacaksınız"
Belediye başkanlarınızın seçmeni ikna etme noktasında yeterli çalışma yaptığını düşünüyor musunuz?
Bütün engellemelere rağmen belediye başkanlarımız yönettikleri kentlerde başarılı çalışmalar yapıyorlar. Onlara şunu söyledim, 'Şikâyet etmeyeceksiniz, sizin göreviniz önünüze çıkarılan engelleri aşmak ve belde halkına hizmet etmektir.' Bunu büyük bir çaba ile yerine getirmeye çalışıyorlar…
"CHP bir lider partisi değildir"
Bazı kişiler, CHP'de lider değişimi olmazsa küskün seçmenin sandığa gitmeyebileceği ve yerel seçimde yenilginin kaçınılmaz olduğunu iddia ediyor. Bu iddiaya katılıyor musunuz?
Şu gerçeği bütün CHP'liler bilir. CHP bir lider partisi değildir. Bunu 100 yıllık tarihi ile kanıtlamıştır. İsmet İnönü 1946 seçimlerinden sonra iktidarı Demokrat Parti'ye devrederken bunu demokrasinin bir kazanımı olarak görmüştür. CHP lider partisi olmadığı içindir ki; Türkiye'nin de Cumhuriyetimizin de laikliğin de demokrasimizin de kadın erkek eşitliğinin de teminatıdır.
"MYK değişikliğinin tartışılmasının nedeni eski üyelerin daha fazla tanınır olması"
İkinci tur seçimlerinden hemen sonra bir MYK değişikliği yaptınız ve kamuoyunda yoğun biçimde tartışıldı. Bu değişimin mesajını nasıl okumak gerekir? Yapılan değişiklikler ile ne değişti?
CHP geleneğinde seçimlerden sonra MYK üyeleri istifa dilekçelerini genel başkana verirler. Ve genel başkan da Parti Meclisi'nden yeni MYK üyelerini belirler. MYK'daki yenilenmenin kamuoyunda tartışılmasının nedeni eski MYK üyelerinin daha fazla tanınır olmasıydı. Yeni üyelerimiz de geçmişte olduğu gibi aynı kararlılıkla çalışacaktır.
İmamoğlu'nun "Değişim yeterli değil" sözlerine cevap: Bu tür tartışmalara CHP Genel Başkanı girmez
Sayın Ekrem İmamoğlu, MYK'daki değişimi yeterli bulmadığını ifade etti. Sayın İmamoğlu ile ikili görüşmeler yaptınız. Sizin değişim önermelerinizde Sayın İmamoğlu'nu ikna etmeyen taraflar nelerdir? Ekrem Bey, size ne tür bir değişim çerçevesi anlattı? CHP'yi bekleyen değişimin şekli ve ruhu nasıl biçimlenecek?
Bu tür tartışmalara CHP Genel Başkanı girmez…
"Her CHP'linin genel başkan adayı olma hakkı var"
Sizin dışınızda lider adayı olarak İmamoğlu ve Özgür Özel'in adı kamuoyunda çok geçti ancak CHP'de başka isimler de ön plana çıkacak mıdır? Sizce bu görevi üstlenebilecek başka isimler var mı?
Her CHP'linin CHP'ye genel başkan adayı olma hakkı vardır. Bu sürecin kurallar içinde ve hukuki zeminde gerçekleşmesi gerekiyor…
"CHP'ye genel başkan olacak kişinin özelliklerini benim belirtmem doğru değil"
CHP Genel Başkanı olacak kişide mutlaka olması gerektiğini düşündüğünüz özellikler nelerdir?
Bu özellikleri benim belirtmem doğru değil. Bunu partililerimiz çok iyi biliyor. Ayrıca bir Genel Başkanın genel başkan adaylarında aranacak nitelikleri belirleme hakkı olmamalı. Bu hak partililerin tarihsel hafızalarında kayıtlıdır.
"Program değişikliğine de ihtiyacımız var. Bu konuda güzel çalışmalar var"
Tüzük kurultayının önce geleceği ifade ediliyor… Önce normal kongre mi yoksa tüzük kongresi yapılacak? Kongrelerin yerel seçim sonrasına kalma ihtimali var mı? Takvim nasıl işleyecek?
Bir tüzük değişikliğine ihtiyacımız var. Bunu yapacağız. Bu konuda tüm partililerimizden görüş alıyoruz. Ayrıca program değişikliğine de ihtiyacımız var. Bu konuda da yapılan güzel çalışmalar var. Yetiştirebilirsek bu çalışmayı da kamuoyunun tartışmasına açmayı düşünüyoruz.
"CHP'de kurultay delegelerini dizayn etmek kimsenin de harcı değildir"
Çeşitli mecralarda CHP içine yönelik tartışmalarda, "CHP'li kurultay delegelerini dizayn ettiğiniz, kontrolünüz altında tuttuğunuz" yönünde görüşler açıklanıyor. Bu doğru mu?
CHP Genel Başkanları kurultay delegelerini dizayn etmezler. Bunu yaparlarsa partiyi sağlıklı yönetemezler. Kaldı ki CHP'de kurultay delegelerini dizayn etmek kimsenin de harcı değildir. Öncelikle delegeler isyan ederler… CHP sıradan bir parti değildir. Gelenekleri oluşmuş bir partidir.
"Gerçek yenilenmeyi kamuoyu ile paylaşacağım, göreceksiniz"
Tüzükte neler değişecek? Bazı kişilerin 5-6 dönemdir milletvekili olması çok eleştiriliyor. Yeni tüzükte iki dönem kuralı ve ön seçim şartı gibi kurallar gelebilir mi?
Partililerin görüşlerini alacağız… Gerçek yenilenmeyi göreceksiniz… Bu konuda gerekli açıklamaları, çalışmalar olgunlaştıktan sonra kamuoyu ile paylaşacağım…
Eski genel başkanlardan Hikmet Çetin bir röportajında "Başörtüsü" ve "Alevi çıkışınızı" hatalı olarak nitelendirdi. Bu konularda bir hata görüyor musunuz?
"Her genel başkanımın eleştirisinin başımın üstünde yeri vardır"
Eski SHP Genel Başkanlarından Murat Karayalçın, 2018 yılında sağ ve sol kavramların günümüzde anlamını yitirdiğine dair sözlerinize atıf yaptı. Önümüzdeki süreçlerde daha sol bir söylem görebilir miyiz yoksa daha merkezde bir dil mi izlenecek?
Az önce de ifade ettiğim gibi her genel başkanımın eleştirisine saygı duymak benim görevimdir. Kuşkusuz bu eleştirilerin kamuoyu önünde değil de parti mutfağında yapılmasının önemi çok daha fazla olur.
"Türkiye her an bir erken seçime gidebilir"
Türkiye'de bir erken seçim ihtimali var mı? İktidar 5 yıl kesintisiz devam edebilir mi?
Türkiye her an bir erken seçime gidebilir. Biz her koşulda hazırlıklı olmalıyız…
"Türkiye şu anda bir ekonomik soykırımla karşı karşıyadır"
AK Parti başkanlık sistemini getirirken sol bu ülkede bir daha iktidar olamaz diyordu. Sizce sol bu ülkede bir daha bu sistemde iktidar olamaz mı?
Getirilen ucube sistemin maliyetini toplum yaşadı ve ağırlaşarak da yaşamaya devam ediyor. Türkiye şu anda bir ekonomik soykırımla karşı karşıyadır. Demokrasiden yana olanların iktidar beklentilerini göz ardı etmemeliyiz. Toplumu bu beklentilere angaje etmek için çaba göstermeliyiz. Önceliğimiz demokrasi olmalı…
"Tutuklanma tehditleri bizi inandığımız yoldan döndüremez"
Partinize yakın bazı yazarlar çok davanız olduğunu ve tutuklanabileceğinizi yazdı. Dava süreçleriniz başladı mı? Tutuklanma endişeniz var mı?
CHP Genel Başkanı olarak ben, görüşlerimi her ortamda dile getirmek zorundayım. Her sözümün de arkasındayım. Saldırılar, linç girişimleri, tazminatlar, tutuklanma tehditleri bunlar bizi inandığımız yoldan döndüremez. Hiç kimse unutmasın CHP Genel Başkanları adaletsizlikler karşısında geri adım atmazlar. Yargının kontrol edildiğini de biliyorum. Ama siz ülkenizin çıkarlarını, insanınızın çıkarlarını düşünüyorsanız oluşturulan soygun düzenine karşı çıkmak zorundasınız. Otoriter saray yönetiminin nasıl bir soygun düzeni kurduğunu çok iyi biliyorum… Soyguncuları da çok iyi biliyorum…
© The Independentturkish