Rusya'da ordu ve iktidar

Putin, yakın bir zamanda Wagner lideriyle karşı karşıya kaldığında, tüm yolları deneyerek tarihin tekerrür etmesini engellemeye gayret etti. Şimdilerde Afganistan yenilgisinin tedirginliği, Ukrayna'daki Rus liderlerin peşini bırakmıyor

Fotoğraf: AFP

1917 devriminden sonra Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti'nin kurulmasından ve 1991'de Federal Rusya Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra, Rus siyasi otoritesi askeri kurumu iktidardan uzaklaştırmayı başardı.

Hiçbir general ya da askeri geçmişi olan herhangi biri Kremlin'de yaşayamazdı. Bu yüzden Rus ve Sovyet generallerinin rolü ulusal düzeyde büyük başarılar elde etseler bile, Rus siyasi hayatında sınırlı kaldı.

Sovyet dönemi boyunca Sovyetler Birliği Komünist Partisi (SBKP) Merkez Komitesi, üst düzey yetkililerin kaynağı ve liderlerin çıkış yeri oldu.

Komite, Kızıl Ordu generallerini kışlalarında tuttu ve iktidara müdahale etmelerine izin vermedi.

II. Dünya Savaşı'ndan sonra, Rusya'nın ünlü diktatörü Josef Stalin, General Jukov gibi savaşın kahramanlarının rolünü sınırlayıp onları iktidardan uzaklaştırdı.

SBKP Merkez Komitesi de herhangi bir generalin iktidara gelmesine izin vermedi.

Stalin döneminin ardından Sovyetler Birliği, istihbarat servislerinden gelen ve güvenlik geçmişi olan iki kişi (Kruşçev ve Andropov) tarafından yönetilirken, meşhur Sovyet gizli istihbarat servisi KGB'nin lideri Haydar Aliyev Gorbaçov'un güçlü bir rakibi iken Sovyetler Birliği'ndeki liderlik pozisyondan alınmasının ana nedeni güvenlik geçmişi değil, Slav olmayan kökenleri ve diniydi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 1917 olaylarını yurttaşlarına hatırlatırken, bilerek Rusların toplumsal hafızasını canlandırmış ve onları ordunun siyasete müdahalesinin yol açtığı kaosa karşı uyarmıştı.

Öyle ki, General Lavr Kornilov'un Nisan 1917'de çarlık ordusundaki hareketiyle ilgili hala Rusya'daki akademisyenler ve tarihçiler arasında geniş çaplı bir tartışma sürüyor.

Kornilov, o zamanlar imparatorluk ordusunun başkomutanlığına atanmış ve Bolşevik hareketini ortadan kaldırmak için başkent St. Petersburg'un kontrolünü ele geçirmeye karar vermişti.

Bu esnada Rusya, I. Dünya Savaşı'nın son yılında Japonya'ya karşı en sonunda kaybedeceği şiddetli bir savaş vermekteydi.

Rusların hafızası, Vladimir Lenin'in iktidarı ele geçirmesinin ardından patlak veren iç savaşın ve Çarlık donanmasının en ünlü amirali Aleksandr Kolçak'ın aylarca süren isyanının getirdiği acılarla da doludur.

Kolçak, merkezi Sibirya'nın Omsk şehrinde bulunan geçici hükümette Savunma Bakanı idi.

Daha sonra bu hükümetin aleyhine dönen Kolçak, Şubat 1920'de yenilgiye uğratılıp idam edilene kadar Beyazların Kızıl Bolşeviklere karşı savaşına liderlik ederek, Rusya'nın en üst yöneticisi olmuştu.

Sovyet Kızıl Ordusu, dünyanın yarısını işgal eden devasa bir ordu olmasına ve insanlığı korkutmaya yetecek sayıda askere ve teçhizata sahip olmasına rağmen, Ağustos 1991'de Sovyetler Birliği'nin son başkanı Mihail Gorbaçov'a karşı siyasi darbe gerçekleştirmek üzere unsurları harekete geçtikten sonra Moskova'nın merkezinde toplanan onbinlerce göstericinin önünde birkaç gün bile dayanamadı.

Darbe girişimi, SBKP Merkez Komitesi'ndeki üst düzey kişilerin yanı sıra ordu ve hükümet liderliği tarafından yönetilmişti. SBKP Genel Sekreter Yardımcısı Gennadi Yanayev darbecilerin lideriydi.

Darbeciler o zamanlar Devlet Olağanüstü Hal Komitesi olarak biliniyorlardı. Rus tarihçiler için bu darbe, Sovyetler Birliği'nin dağılmasını hızlandıran sebeplerden biriydi.

Dönemin Sovyet Rusya Cumhuriyeti'nin Başkanı Boris Yeltsin önce darbeyi püskürttü ve aylar sonra Gorbaçov'un iktidarını sona erdirdi. Bu da Sovyetler Birliği'nin dağılmasına yol açtı.
 


Ukrayna'daki savaşı zor şartlarda devam eden ve generallerinin henüz askerî harekâtının hedeflerine ulaşamadığı Rusya Devlet Başkanı Putin'e gelince, kendisi Rusya tarihinin tekerrürüne neden olacak herhangi bir iç kaos veya krizi önlemek için canla başla çalışıyor.

Putin, Afganistan savaşının Sovyetler Birliği'nin çökmesine katkı sağlayan başlıca sebeplerden biri olduğunu çok iyi biliyor.

Aynı zamanda, 1917'deki darbe girişimlerinin Rus İmparatorluğu'nun Japonya'ya karşı savaşında yenilmesine, Rusya'nın çarlar döneminin sona ermesine ve iç savaşın patlak vermesine katkıda bulunduğunu da iyi biliyor.

Bu yüzden Putin, yakın bir zamanda Wagner lideriyle karşı karşıya kaldığında, tüm yolları deneyerek tarihin tekerrür etmesini engellemeye gayret etti.

Şimdilerde Afganistan yenilgisinin tedirginliği, Ukrayna'daki Rus liderlerin peşini bırakmıyor. Böyle bir şey yaşanması durumunda, bunun yansımaları bu kez sadece siyasi rejimi değil, Rusya'nın toprak bütünlüğünü de tehdit edecektir.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Independent Türkçe için çeviren: Sema Sevil

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU