Erdoğan: Sormak lazım CHP'li kardeşlerime, yahu bu adamın, parlamento odasında niçin PKK'nın uzantılarıyla görüşüyor?

Erdoğan, Kılıçdaroğlu'na, "Acaba o kapalı kapılar arkasında ne görüştü, ne yaptı? Açıkla" diye seslendi

Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Sormak lazım CHP'li kardeşlerime, yahu bu adamın, parlamento odasında niçin PKK'nın uzantılarıyla görüşüyor, niçin genel merkezinde görüşemiyor?” dedi.

Erdoğan, Sakarya'da Akyazı Recep Tayyip Erdoğan Spor Kompleksi Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, imanın gereği olarak umutlarını asla yitirmediklerini söyledi.

Mehmet Akif Ersoy'un "İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür/ İmansız olan paslı yürek, sinede yüktür." dizelerini okuduktan sonra "Ne demek istediğimi anladınız değil mi?" diye soran Erdoğan'a vatandaşlar "Evet" yanıtını verdi.

Erdoğan, deprem bölgesindeki vatandaşları asla yalnız bırakmadıklarını belirterek dün de Kahramanmaraş'ta, Nurdağı'nda olduğunu hatırlatıp orada konutların teslimini yaptıklarını anımsattı.

Bugüne kadar Cumhur İttifakı olarak 4-5 kez bölgeye gittiklerini anlatan Erdoğan, ancak birilerinin de "turist" olarak gittiklerini, kendilerinin ise turist olarak değil, iş yapmaya gittiklerini ifade etti.

"Asrın felaketi"nde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, Sakarya'nın bu acıyı iyi bildiğini söyledi.

Erdoğan, bundan 24 sene önce, 17 Ağustos 1999'da Sakarya ile Marmara Bölgesini hemen hemen tamamında meydana gelen depremin acı hatıralarının yüreklerinde hala taze olduğunu dile getirerek "Türkiye bugün 1999'a göre her bakımdan fersah fersah ileride bir ülke olarak 6 Şubat depremlerinin yaralarını daha hızlı sarıyor. Depremin 75'inci gününde ilk köy evlerini teslim etmeyi başaracak bir süratle çalıştık. İnşallah 650 bin yeni konut inşa ederek deprem şehirlerimizi tamamen ayağa kaldıracağız" diye konuştu.

Erdoğan, ülkenin tamamını depreme hazırlamak için kapsamlı kentsel dönüşüm projeleri yürüttüklerini anlatarak şöyle devam etti:

Muhtemel bir depremde, en büyük tehditle karşı karşıya olan İstanbul'dan başlayarak tarihi bir dönüşüm kampanyası başlatıyoruz. İstanbul'da riskli konutunu dönüştürmek isteyen vatandaşlarımıza, dönüşüm bedelinin yarısını hibe olarak veriyor, kalan yarısına da çok uygun şartlarda borçlanma imkanı getiriyoruz. İnşallah her yıl 300 bin konutu bu şekilde dönüştürerek, 5 yıl içinde İstanbul'daki riskli yapıların tümünü yenilemeyi hedefliyoruz. Ülkemizin tamamındaki riskli yapıları dönüştürecek çalışmaları da elbette ihmal etmiyoruz. Huzur olmadan, emniyet olmadan, istikrar olmadan, yatırım olmadan, üretim olmadan, kalkınma olmadan geleceğimize nasıl güvenle bakabiliriz? Bizim milletimize en büyük vaadimiz işte budur.

"Bay bay Kemal'in bu tür vaatleri var mı? Hak getire. Bol bol yalan" diyen Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

Londra'daki tefecilerden 300 milyar dolar getirecekmiş veya getirmiş. Eroin, esrar kaçakçılarının paralarını buraya getirecekmiş. Düşünebiliyor musunuz? Bay bay Kemal'in işi ya Kandil'deki teröristlerle, bu teröristlerin parlamentodaki uzantılarıyla. Sormak lazım bu CHP'li kardeşlerime, yahu bu adamın parlamento odasında niçin PKK'nın uzantılarıyla görüşüyor? Niçin genel merkezinde görüşemiyor? Acaba o kapalı kapılar arkasında ne görüştü, ne yaptı? Açıkla. Açıklayamaz. Ne diyorlar? Diyarbakır'da 51 vatandaşımızın ölümüne neden olan Selo'yu çıkaracakmış. Ne diyor? Teröristbaşı Öcalan'ı çıkaracakmış. Bu ülke, terör devleti değildir. Türkiye asla bu terör örgütlerinin oyuncağı değildir. Peki, bay bay Kemal bunları söylerken bayan Meral ne söylüyor? Aykırı bir ifadesi var mı? 'Ya ne diyorsun sen ortak?' diyor mu? Bu 7'li masa iyice dağıttı. Şimdi, bu 7'li masayı benim Sakaryalı kardeşlerim Akyazılı kardeşlerim inanıyorum 14 Mayıs'ta da siz dağıtacaksınız.

"14 Mayıs'tan sonra özellikle gıdada her türlü yanlış yola gidenlere yapacağımız yasal düzenlemelerle onlara da gereken dersi vereceğiz"

Konuşmasında vaatlerini sıralayan Erdoğan şunları kaydetti:

Ev kadınlarımızın emekliliğine, priminin üçte birini ödeyerek destek vereceğiz. Böylece isteyen her ev hanımımız oldukça kolay şartlarda emekli olarak kendi gelirine sahip olma imkanına kavuşacak

Enflasyonu kalıcı olarak tek haneli rakamlara düşürecek adımları kararlılıkla atmayı sürdürüyoruz. Bazı ürünlerde sıkıntılar yaşadık. Fahiş artışlar da oldu ama biz bunlara karşı da gereken tedbirleri alıyoruz, alacağız.

Şunu çok açık, net söylüyorum: 14 Mayıs'tan sonra özellikle gıdada, bu çeşitli gıdalar olabilir, her türlü yanlış yola gidenlere yapacağımız yasal düzenlemelerle onlara da gereken dersi vereceğiz.

"Niçin yaşın 74'e geldikten sonra birdenbire mezhebi kimliğinle kamuoyunun huzuruna çıkma ihtiyacı duydun?"

"Bay bay Kemal, bu milletin mayası sağlam ve 14 Mayıs'ta da sana gereken dersi Allah'ın izniyle verecek." diyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

Milletimizin değerlerine sahip çıktığını ve bu yolda ilerleyemeyeceğini görünce kendini neye adadı? Cami, türbe gezmeye verdi. Bugüne kadar neredeydin ya? Şimdi cami, türbe dolaşıp duruyor. Neler söylüyor neler. Ardından kendini PKK'nın güdümünden kurtaramayan 7. ortağı HDP'den duyduğu utancı gizlemek için benim Kürt kardeşlerimi tahrik etmeye başladı. Benim Kürt kardeşlerim, Rabbimizin hükmü gereği ayrıma tabi tutulmadan bizim kardeşimizdir. Çünkü biz ancak 'inananlar kardeştir' hükmü gereğince birbirimizin kardeşiyiz.

Avrupa ve Amerika'daki kimi hain çevrelerin yıllardır dillendirdiği sinsi iddiaları tekrarlayarak, bölücülerin ekmeğine yağ sürdü. Kürt kardeşlerimiz sicilini de çapını da okkasını da bildikleri bu zata itibar etmedikleri için bu hamlesinde karşılık bulamadı. Bunun üzerine daha tehlikeli, daha yakıcı bir başka fitne ateşiyle ortaya çıkarak mezhebi kimliğine vurgu yaptı. Halbuki kimse bu zata bugüne kadar inancını, mezhebini, meşrebini sormadı. Bu zatı kimse, bu kimlikleri üzerinden herhangi bir ithama da maruz bırakmadı. Tam tersine bu ülkede bürokrat oldu, genel müdür oldu, milletvekili oldu, parti genel başkanı oldu. Peki öyleyse niçin yaşın 74'e geldikten sonra birdenbire mezhebi kimliğinle kamuoyunun huzuruna çıkma ihtiyacı duydun?"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz bugüne kadar hep ne dedik? Bizim Sünnilik diye bir dinimiz yok. Alevilik diye bir dinimiz yok. Şiilik diye bir dinimiz yok. Bizim dinimizin tek bir adı var, o da İslam'dır. Dini kimliğimizin tek bir adı var, o da Müslümanlık'tır. Bay bay Kemal sen buradan hareket et. Şiilik, Alevilik, ne karıştırıyorsun bunları? Kim sana bugüne kadar böyle bir şeyi sordu ki ama dert başka. Şimdi oradan bir istismarda. Ülkemizdeki her bir insanımızı bu anlayışla kucakladık. Hizmet ettik. Hatta bununla kalmadık. Ülkemizdeki gayrimüslim vatandaşlarımıza da biz sahip çıktık. Bu vatandaşlarımızın yıllarca ihmal edilen hak ve hukuklarını da en geniş şekilde kullanabilmelerine biz imkan sağladık" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütleriyle, darbeyle, sosyal kaosla, siyasi ve ekonomik tuzaklarla dize getiremedikleri Türkiye'yi, Suriyelileştirerek çökertme hesaplarını hep beraber bozacaklarını söyledi.


Independent Türkçe, AA

DAHA FAZLA HABER OKU