Depremin ardından birçok milletvekili de bölgeye giderek incelemelerde bulundu.
Bu kişilerden biri de CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan.
17 Ağustos 1999'da yaşanan ve Kocaeli ve Gölcük depremlerine tanık olan Tarhan, İzmit Belediye Başkanı Fatma Hürriyet Kaplan idaresindeki belediyeye bağlı ekiple birlikte bölgeye geldi.
Önce Kahramanmaraş Elbistan'daki çalışmalara Tarhan ardından dün akşam saatlerinde Hatay merkeze bağlı Antakya ilçesine gelerek buradaki çalışmaları takip etti.
Tarhan şu an Hatay’da ciddi hasara uğrayan bir başka nokta olan Kırıkhan ilçesinde bulunuyor.
Antakya’da bulunduğu gece saatlerinde buradan bir video paylaşan Tarhan'a ulaşarak izlenimlerini sorduk. Çünkü 17 Ağustos depremine tanık olan Tarhan her iki depremi de yerinde görmüş biri olarak kıyaslama imkanına sahip kişilerden biri.
#Hatay #Antakya ‘da enkazlardan umut sesleri yükseliyor. Ancak arama kurtarma ekibi sayısı yeterli değil.
— Tahsin Tarhan (@tahsintarhan) February 7, 2023
Lütfen daha fazla ekip bölgeye gelsin. Enkazdan sessiz çığlıklar yükseliyor. Yaşamak için hala şansları var. Daha fazla canımızı kurtaralım.#antakyayardımbekliyor https://t.co/EXuTfuEvpM pic.twitter.com/9j9Ra2f4Wi
"Olay düşündüğünüzden daha büyük"
Tarhan, "Hatay'da son durum nedir" sorumuza şu sözlerle cevaba başladı:
Olay düşündüğünüzden daha büyük. Binlerce, yüzlerce bina yıkık. Onlarca binaya henüz ulaşılmamış. Hem Maraş'ta hem Hatay'da. Yabancı ekipler yeni gelmeye başladı. Hatay’da binaların altında da canlar var. Yani her binada canlı var diyebilirim. Çıkarmaya çalışıyorlar."
Tarhan, Hatay'da ilk 24 saat AFAD'dan hiç kimsenin gelmediğinin söylendiğini iddia ederek "Kurtarma çok geç başlamış. Bizim de şaşırdığımız güvenlik güçleri neden görevlendirilmedi, geç görevlendirildi? Özellikle askeri personel. Çünkü bayağı profesyonel kurtarma ekiplerimiz var askerde. Ama hiç iyi görevlendirilmemiş" dedi.
"Herkes merkezlere yoğunlaşmış, kasabalar çaresiz, köylere hiç ulaşılmamış"
Bir karmaşa ve koordinasyonsuzluk olduğunu öne süren Tarhan, “AFAD biz yapacağız diyor. Büyük yardımlar geliyor ama insanlar aç. Özellikle Maraş'ta, Adıyaman'da. Herkes merkezlere yoğunlaşmış. Kasabalar da insanlar çaresiz. Köylere hiç ulaşılmamış. Yani şöyle düşünün. Şehir merkezinin bir arka sokağında ulaşılmamış" diyerek iddialarını sürdürdü.
"Koordinasyonsuzluk sorun. Bölgede yakıt yok"
En büyük sıkıntı koordinasyonsuzluk olduğunu kaydeden Tarhan, şöyle konuştu:
Yani makine geliyor, operatör yok. Yiyecek geliyor, AFAD biz dağıtacağız diyor beceremiyor. Özellikle elektrik yok, çoğu bölgelerde soğuk ısıtıcılar yok. En büyük sıkıntı bölgede yakıt yok. İnsanlar arabalarında yaşıyorlar. Arabalarda yakıt bitmiş. Çalışmıyorlar. Ayrılmak isteyen, yakıt alamıyor. Yani büyük sıkıntı var
"Personel sıkıntısı var. Çoğu binada aramaya henüz başlanmamış"
Hatay'da bulunan kimi kişilerin arama kurtarma çalışmalarında görev alan personel sayısının yetersiz olduğu yönündeki iddialarını hatırlattığımı Tarhan, bu iddiaların doğru olduğunu belirterek, buna dair şunları dile getirdi:
En büyük sıkıntı personel sıkıntısı. Yani çoğu binaya henüz daha başlanılmamış. Yalvarıyorlar, o binadan o binaya işte bize destek olun diye. İnsanlar kendi mücadelesiyle sürdürüyor. Yani canlı olduğu halde binada personel yok. Yetersiz, plansız. Personel geliyor, planlayamıyorlar. Şimdi Almanlarla birlikteyiz şu an. Almanlar gelmiş, ekip sağlam, ekipman sağlam ama bunu koordine edecek hiç kimse yok. Yani binanın başına bırakıp gidiyorlar yani. Halbuki onlar başka başka binalara bölünebilir yani.
1999 depreminden daha büyük
Tarhan, son olarak "Kocaeli milletvekili olarak 1999'da depreme tanık oldunuz. Kıyasladığınız zaman aradaki farklar nedir" sorunu da "Bu çok büyük. Orası dar bir bölgeydi. O zaman ulaşım daha rahattı, kontrol altındaydı. Her binada kurtarma ekipleri vardı. Burada öyle değil" diye cevapladı.
© The Independentturkish