Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, "Türkiye, GKRY'nin, Kıbrıs Türklerinin güvenliğini ve Ada'da barış ve istikrar ortamını tehdit eden faaliyetlerine karşı garantörlüğün kendisine vermiş olduğu yetkileri daha önce olduğu gibi kullanmaktan çekinmeyecektir." ifadelerini kullandı.
MSB kaynakları, Bakanlıkta düzenlenen basın bilgilendirme toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Dün İstanbul'da meydana gelen depremler sonrası alınan tedbirlere ilişkin soru üzerine Bakanlık kaynakları, deprem haberinin alınmasının ardından Lojistik Genel Müdürlüğüne bağlı AFAD Daire Başkanlığı personelinin hızlı bir şeklide faaliyete başladığını belirtti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
AFAD'a ve Bakanlığın Afet Yönetim Merkezi ile Takip Kontrol Koordinasyon Merkezi'ne personel görevlendirildiğini bildiren kaynaklar, şunları kaydetti:
Genelkurmay Başkanlığı, Kuvvet Komutanlıkları ve Bakanlığımız birimleriyle koordinasyon kurulmuş, 1'inci Ordu Komutanlığı ve bölgedeki tüm tali Bölge Komutanlıkları Afet Yönetim Merkezleri aktif hale getirilmiştir. Ayrıca 1'inci Ordu Komutan Vekilimiz, İstanbul Valiliği İl Afet Yönetim Merkezi'ne katılım sağlamış, Bakanlığımız koordinesinde BAYKAR firmasına ait 3, Bakanlığımıza ait 2 adet toplam 5 İHA bölgede havadan keşif maksadıyla görevlendirilmiştir. Gelişmeler ilgili tüm birimlerle koordineli olarak takip edilmektedir.
Eurofighter tedariki
MSB kaynakları, Almanya'nın Eurofighter tedarikine onay vermediğine dair haberlerle ilgili sorular üzerine şunları söyledi:
Eurofighter Typhoon uçağının ülkemize satışına yönelik görüşmeler İngiltere ile yapılmaktadır. Bizim şu ana kadar Almanya ile bir görüşmemiz olmadı. Sürecin en başından bu yana muhatabımız olan İngiliz makamları tarafından bize resmi olarak iletilen olumsuz bir husus bulunmamaktadır. Birleşik Krallık devlet yetkilileri ve üretici firma görevlileri ile süreç planlandığı şekilde sorunsuz yürütülmektedir. Ayrıca Eurofighter Typhoon uçağının satışı ile ilgili olarak fiyat değerlendirme sürecimiz devam etmektedir.
PKK mensuplarına atılan bildiriler
Irak'ın kuzeyindeki PKK barınma alanlarına atılan ve teröristlere teslim olmaları çağrısı yapan bildirilerle ilgili sorulara ilişkin kaynaklar şu bilgileri verdi:
Terör örgütü PKK'nın kendini fesih ve silah bırakma sürecini teşvik ederek alt kadrolarda bulunan kararsız örgüt mensuplarını teslim olmaya ikna etmek, terörle mücadelede devletimizin kararlılığını göstermek, silahlı mücadelenin bir çıkış yolu olmadığını, tek çarenin Türk adaletine teslim olmak olduğunu anlatmak maksadıyla Türkçe, Kürtçe ve Arapça olarak hazırlanan bildiriler Irak'ın kuzeyindeki örgütün barınma alanlarına havadan atılmaktadır.
Kıbrıs
Bakanlık kaynakları, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Başpiskoposu'nun Kıbrıs'taki Türkleri hedef alan açıklamalarına yönelik şu ifadeleri kullandı:
GKRY Başpiskopos'unun açıklamalarını geçtiğimiz haftalarda gündeme gelen yeni terör örgütü kurulması gelişmesiyle birlikte değerlendirmek gerekir. Son açıklamalar, Kıbrıs Adası'nda bugüne dek çözümsüzlüğe sebep olan, ayrımcı, fanatik ve provokatif zihniyetin en açık tezahürlerinden birisidir. Tarihsel gerçekleri yok sayan, mevcut durumu ve Türkiye'nin Kıbrıs Adası'ndaki varlığını çarpıtan bu zihniyet, barış, diyalog ve yapıcı bir yaklaşımın önündeki en büyük engeldir. Uluslararası hukuku ve insani değerleri hiçe sayan bu yaklaşım, Kıbrıs Türk halkının meşru haklarını ve güvenliğini hedef almaktadır. Ayrıca unutulmamalıdır ki, Kıbrıs hiçbir zaman bir Rum adası olmamıştır. Buna benzer düşüncedeki planların hayata geçirilmesi mümkün değildir ve buna müsaade edilmeyecektir.
"İki halkın egemen eşitliği temelinde bir çözüme katkı sunmaya davet ediyoruz"
Kıbrıs Türk halkının, adanın asli, eşit ortakları olduğunu ve hiçbir gücün onları bu topraklardan çıkarmaya muktedir olamayacağını belirten kaynaklar, şöyle devam etti:
GKRY'yi, şiddet ve düşmanlık dili yerine aklıselimle hareket etmeye, iki halkın egemen eşitliği temelinde bir çözüme katkı sunmaya davet ediyoruz. Bugün Kıbrıs Adası'nda barış hakimse bunun Türkiye sayesinde olduğu hatırlanmalıdır. Türkiye, GKRY'nin, Kıbrıs Türklerinin güvenliğini ve Ada'da barış ve istikrar ortamını tehdit eden faaliyetlerine karşı garantörlüğün kendisine vermiş olduğu yetkileri daha önce olduğu gibi kullanmaktan çekinmeyecektir.
Suriye
Bakanlık kaynakları, Suriye'deki son duruma ilişkin sorular üzerine de şu değerlendirmelerde bulundu:
Suriye'nin varlıkları ve kaynakları Suriyelilere aittir. Bu kapsamda Tişrin Barajı'nın Suriye Yeni Hükümeti'ne teslimi hususu yakından takip edilmektedir. Suriye yönetiminden gelen talepler, başta DEAŞ olmak üzere terör tehditlerine karşı ortak mücadele üzerine yoğunlaşmaktadır. Bilindiği üzere 9 Mart 2025'te Ürdün'ün ev sahipliğinde, Türkiye, Irak, Suriye ve Lübnan'ın katılımıyla Bakanlar seviyesinde bir toplantı icra edilmişti. Söz konusu toplantıda katılımcı beş ülke, başta DEAŞ terör örgütü olmak üzere Suriye'nin terörle mücadelesine destek sağlama konusunda mutabık kalmıştır. Suriye'nin yeni hükümetinin talepleri doğrultusunda ve ilgili devletler ile varılan mutabakatla ortak bir harekat merkezi kurulması konusunda fikir birliğine varılmıştır. Suriye'de teşkil edilmesi planlanan Birleşik Harekat Merkezine yönelik ilgili ülkelerin katılımı ile teknik toplantılar devam etmektedir.
Hava Harp Okulu'nun taşınacağı iddiası
Bakanlık kaynakları, Hava Harp Okulu'nun İzmir'e taşınacağı iddiaları ve Konya'da yaşanan "peç olayına" dair sorular üzerine şunları söyledi:
Son dönemde aralarında gazeteci ve emekli askerlerin de olduğu bazı kişiler tarafından şahsi çıkar ve siyasi saiklerle Bakanlığımızı ve Türk Silahlı Kuvvetlerimizi hedef alan, gerçeklikten uzak, maksatlı ve sistematik dezenformasyon çabalarının giderek arttığı gözlenmektedir. Şan ve şerefle görev yapan Mehmetçiğin fedakarca mücadelesini gölgelemeye yönelik bu kirli bilgi operasyonları, ne ahlaki ne de vicdani değerlerle bağdaşmaktadır. Bir kısmı dedikodu niteliğindeki eksik ve yanlış bilgileri içeren ve gerçeği yansıtmayan bilgi ve haberlerin amacı Türk Silahlı Kuvvetlerimizi yıpratmak, halkın gözünde itibarını zedelemek ve suni gündemler yaratmaktır.
“Maksatlı ve art niyetli olduğu aşikar"
Kaynaklar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, anayasa ve yasalarla kendisine verilen görevleri, milli güvenliğin teminatı olarak, büyük bir disiplin ile kararlılıkla yerine getirmeye devam ettiğini ifade etti.
Bu kapsamda Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik mesnetsiz ve kötü niyetli söylemlerin, sadece orduyu değil, aynı zamanda devletin güvenliğini ve milletin birliğini hedef aldığını belirten kaynaklar, şunları kaydetti:
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Cumhuriyet tarihinin en yoğun ve en etkin görevlerini icra ettiği ve hiç olmadığı kadar şeffaf olduğu bu dönemde Bakanlığımızdan konuyla ilgili bilgi talep edilmeden yapılan haber, paylaşım ve yorumların maksatlı ve art niyetli olduğu aşikardır. Türk Silahlı Kuvvetlerini hedef alan hiçbir iftira, karalama ve yalan kampanyası amacına ulaşamayacaktır. Kamuoyunun, Türk Silahlı Kuvvetlerimizi hedef göstermeye, yıpratmaya ve algı oluşturmaya yönelik yanıltıcı ve maksatlı haberlere karşı dikkatli olması, yalnızca resmi kaynaklardan yapılan açıklamalara itibar etmesi büyük önem taşımaktadır. Asılsız ve yanıltıcı iddia ve söylemlere ilişkin yasal süreçler ivedilikle başlatılmakta ve titizlikle takip edilmektedir.
Independent Türkçe