Libya: Ebu Acile'nin teslimi bir anlaşma mı?

Adaletin garip ve tuhaf mekanizmalarla sağlanmasından korkuyoruz. Ebu Acile masum veya suçlu olması bir yana, siyasi bir anlaşmanın kurbanı olmuş gibi görünüyor!

Libyalı Ebu Acile Muhammed Mesud  / Fotoğraf: Reuters

Eski Libya rejimi, despot rejim, vatandaşları için özgür şubat hükümetinden daha mı çok kaygı duyuyordu?

Eski rejim, Lockerbie davasında sanık olan vatandaşlarını ABD yargısına teslim etmeyi reddetmişti, ancak 10 yıllık ambargonun ardından yargılama prosedürlerini güvence altına almak için tarafsız bir ülkeye teslim edilmeleri amacıyla müzakereler yürütmüştü.

Müzakereler yoluyla, İskoç mahkemeleri tarafından yapılacak yargılamanın tarafsız bir ülkede yapılmasını sağlamayı başarmış ve yargılama için tarafsız bir yer olarak Hollanda seçilmişti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Eski rejimin aksine Dibeybe hükümeti bir Libya vatandaşını yargılama prosedürlerinde en basit düzeyde bir güvence talep etmeden teslim etti.

Tarihi bir emsal teşkil eden bu kararla, ABD’nin kendisini tanımasından güç alarak yönetimde kalma ve yönetimini genişletme anlaşması kapsamında ABD’deki dondurulmuş Libya fonlarının serbest bırakılması karşılığında, bir hükümet adil bir yargılanma ve hatta sağlığı için dahi hiçbir güvence talep etmeden bir vatandaşını terk etti.

Bu, Libya’nın egemenliğine yönelik bir ihlal sayılıyor, zira bu şekilde ABD, seçilmemiş, onu seçilmiş Libya parlamentosundan güvenoyu almaya mecbur eden siyasi bir anlaşmayla yönetime gelen, ardından yönetimi parlamentonun güvenoyu verdiği alternatif İstikrar hükümetine devretmeyi reddeden bir hükümeti destekliyor gibi görünüyor.

Bu durum da Washington'ı Libya'daki krizi ve siyasi çıkmazı çözmek için güvenilebilecek dürüst bir arabulucu değil, çatışmanın  tarafı haline getiriyor.

Lockerbie dosyasının bu şekilde açılması, meşru Libya parlamentosunun ona verdiği meşruiyeti ve güvenoyunu geri çektiği, görev süresi sona ermiş Ulusal Birlik hükümeti tarafından imzalanan kara bir siyasi anlaşma sayılıyor.

Lockerbie dosyası, o sırada Kongre başkanı olan mevcut ABD Başkanı Joe Biden tarafından imzalanan bir Libya-ABD anlaşması kapsamında tamamen kapatılmıştı.

Anlaşma, dosyanın bir daha açılmamasını, kurbanların ailelerine milyarlarca dolar tazminat ödenmesiyle sonuçlanan (tazminat ödemeleri uçakta bulunan bir köpeği dahi kapsadı) bu dosyayla ilgili olarak Albay Kaddafi rejiminden herhangi bir figürün tesliminin talep edilmemesini öngörüyordu.


Ebu Acile Muhammed Mesud el-Marimi ister sanık, ister masum veya suçlu olsun, buna adil yargılamanın gerekliliklerini yerine getiren tarafsız bir mahkeme karar vermelidir.

Bu adil yargılama, bir vatandaş, Trablus'ta ön ödeme almış milisler tarafından evinden kaçırılıp onu Libya toprakları üzerinde tutuklayan, dosyayı adli açıdan süslemek için ülkesine götürmeden önce görev süresi sona ermiş bir hükümetten teslim belgesi almayı bekleyen Amerikan güvenlik ekibine teslim edilerek gerçekleştirilemez.

Sonra ABD'ye giriş vizesi olmayan, yaşlı ve hastalıkların bedeninin zayıf düşürdüğü bu Libya vatandaşı bir anda Amerikan yargısının karşısına çıkarılıyor.

Kendisini yabancı dillerini anlamadığı ve konuşamadığı askerlerin, yargıçların ve medya araçlarının karşısında buluyor.
 


Libya vatandaşı Ebu Acile’ye yöneltilen suçlama ne olursa olsun Lockerbie davası, son söz Libya'nın bakış açısına göre hasım olan Amerikan yargısının olmaması için dönemin Libya yönetiminin en basit düzeyde yargılanma prosedürlerinin sağlandığı bir yargılama güvencesi almakta ısrar etmesi üzerine karara bağlanmış bir dava.

Libya, Amerikan yargısını bilhassa davalarda jüri sistemine dayandığı için hasım olarak görüyordu ve bilindiği üzere Lockerbie davası bir kamuoyu meselesi haline gelmişti.

Dolayısıyla jürinin tarafsızlığının ve o dönemde medya tarafından Libya ve Kaddafi rejimi aleyhine doldurulan Amerikan kamuoyundan etkilenmemesinin garanti edilmesi mümkün değildi.

Bugün ise Libya vatandaşı Ebu Acile’nin kaçırılması haberi ile Libyalılar şaşkınlığa uğradılar. Washington'ın onu suçladığı gibi Ebu Acile varsayalım ki fail ve bombanın "yapımcısı" olsun, yine de haklarını garanti eden adil bir yargılanma hakkına sahip.

Adalet, bir koyunun mezbahaya götürülmesi gibi sadece sanığı yargının karşısına çıkarmak değildir.

Bu, görünen o ki siyasi hırsların ve kötülüğün, uygulamadığı veya kabul etmediği en temel insan haklarına ve insanlığın üstünlüğüne aykırıdır.

Bu nedenle adaletin garip ve tuhaf mekanizmalarla sağlanmasından korkuyoruz.

Ebu Acile masum veya suçlu olması bir yana, siyasi bir anlaşmanın kurbanı olmuş gibi görünüyor!

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Independent Türkçe için çeviren: Asasmedia

Şarku'l Avsat 

DAHA FAZLA HABER OKU