İran'da yaklaşık üç aydır rejim karşıtı protestoları ayrı ayrı sürdüren 30 gençlik grubu, ortak bir manifesto yayımlayarak "İran Mahalleleri Gençlik Birliği" çatısı altında birleştiklerini duyurdu.
Twitter ve Telegram hesaplarından duyurulan 43 maddelik manifestonun girişinde şu ifadeler yer aldı:
Devrim şehitlerinin saf kanı üzerine yemin ederiz ki zalimler devrilene ve bu talepler yerine getirilene kadar durmayacağız.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Manifestonun ilk maddesinde, İranlı şair Sadi Şirazi'nin (1210-1292) New York'taki Birleşmiş Milletler binasının salonlarından birinin duvarında da yazılı olan, Gülistan eserinden "Benî Âdem" şiirine yer verildi.
Kanun karşısında bütün vatandaşların eşitliği, kadın ve erkeklerin tamamen aynı haklara sahip olduğu, inanç ve din özgürlüğünün sağlanacağı, örgütlenme ve ifade özgürlüğünün garanti altına alınacağı vurgulanan manifestonun 22. maddesinde, siyasi partilerin ülkenin bütünlüğüne, temel insan haklarına, şeffaflığa ve demokrasiye bağlı kalmak kaydıyla özgürce faaliyet yürüteceği kaydedildi.
Tahran’da protestolarda öldürülen Muhammed Rıza İskenderi doğum gününde mezarı başında böyle anıldı. Özgürlük için canını verdi ve göklerin sonsuzluğunda ebedi özgürlüğe kavuştu. Müthiş görüntüler. pic.twitter.com/0E9QVXZvEq
— Arif Keskin (@KeskinArif) December 11, 2022
Manifestonun dış politikayla ilgili bölümünde, İran'ın ulusal çıkarlarının ve dünya barışının korunmasının "iç işlerine karışmama" ilkesiyle birlikte esas alınacağı belirtilirken, insan haklarına ve kadınlara yönelik ayrımcılığın önlenmesine ilişkin uluslararası anlaşma ve sözleşmelere bağlı olunacağı vurgulandı.
Manifestoda ayrıca eğitim, sağlık, sosyal yardımlar ve çevre konularına da değinildi.
Diğer yandan, ekim ortasında açılan ve 208 bine yakın takipçisi olan "Tahran Mahalleleri Gençliği" Twitter hesabından yurtdışındaki İranlı muhaliflere, ortak cephe kurarak İran halkının sesini uluslararası platformlarda duyurmaları için çağrı yapıldı:
Bazı ideolojik farklılıklara rağmen birlikte örgütlenerek tek bir amaca odaklanmaya karar verdik: dayanışma ve birlik halinde bu çocuk katili rejimi devirmek. Ülke içindeki devrimciler uzun süredir haber bekliyor ve bunun ertelenmesi mücadele edenlerin umudunu kırabilir... Ülke dışındaki yurtsever ve özgürlükçü gruplar bu topraklardaki halkın kahramanca hareketiyle birlik halinde bir koalisyon oluşturamazlarsa hür dünyanın diğer uluslarıyla görüşmelerde bizi kim temsil edecek?
Sosyal medyada bu ay başında kimin İran'ın yeni temsilcisi olabileceğiyle ilgili yapılan oylamalarda, siyasi tutuklular Hüseyin Ronahi ve Fatma Sepheri'yle gösterileri destekleyen ünlü futbolcular Ali Deyi ve Ali Kerimi, 1979'da devrilen Şah Muhammed Rıza Pehlevi'nin ABD'de yaşayan oğlu Rıza Pehlevi ve İran kökenli ABD'li gazeteci Masih Alinejad gibi isimler öne çıkmıştı.
İran'da bir dönem etkili olan Reformcu Cephe'den siyasetçi Ali Şekurirad, 29 Kasım'da gençlerin artık seçimler veya reformlarla değişime inanmadığını vurgulamıştı:
Halk, reformculuk sürecinden geçti ve hiçbir sonuç elde edemedi. Artık reformcuları arkalarında bıraktılar.
Eylül ortasında Tahran'da 22 yaşındaki Mahsa Emini'nin örtünme kurallarına uymadığı gerekçesiyle gözaltına alınıp ölümüyle başlayan protestolar, yurtdışı merkezli insan hakları örgütlerine göre, "Jin, jiyan, azadi!" (Kadın, yaşam, özgürlük!) sloganıyla 31 eyaletin tamamındaki yaklaşık 150 şehre ve 140 üniversiteye yayılmıştı.
Norveç ve ABD merkezli İranlı aktivistlere göre, gösterilerde en az 450 kişi öldü, 18 bin kişi gözaltına alındı ve binden fazla kişiye dava açıldı. Ölüm cezasına çarptırılan 11 kişiden ikisi son bir hafta içinde idam edildi.
Independent Türkçe, AP, Iran International