Cumhurbaşkanı Erdoğan Diyarbakır'da

Altan Tan Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AA

Bu pazar Cumhurbaşkanı Erdoğan Diyarbakır'a geliyor.

Seçim sathi mailine girdiğimiz bu dönemde cumhurbaşkanının doğal olarak başta Kürt sorunu olmak üzere bölge sorunları ile ilgili neler söyleyeceği, nasıl bir üslup kullanacağı merak konusu.

Cumhurbaşkanı'nın gelişi öncesi 12 Eylül'ün işkence zindanı Diyarbakır 5 No'lu Cezaevi alelacele boşaltıldı.

40 küsur yıldır tarihe kara bir leke olarak geçmiş cezaevinin boşaltıldıktan sonra ne olacağı, ne olması gerektiği ile ilgili yoğun tartışmalar yaşanıyor.

Hükümet cenahında yıkılıp boş bir yeşil alan (park) olarak bırakılmasından, kültür merkezi yapılmasına kadar bir sürü görüş dillendiriliyor.

Bu konuda 40 yıldır en az 140 defa ne yapılması gerektiğini ben de benim gibiler de açık ve seçik olarak söyledik.

Ancak her ne hikmetse aklı evveller anlamamakta ısrar ediyorlar!

Kimsenin cezaevi duvarları veya muslukları ile bir alıp veremediği yok. Taşları, tuğlalarıyla kan davası güden de yok!

Bize bu zulümleri taşlar, duvarlar yapmadı.

Davamız insanlığın en alçak derecesine inen, insanlıktan çıkan, yılanlara, akreplere rahmet okutan rezil oğlu rezil bir dönemle ilgili.

Orada kardeşlerimizin, arkadaşlarımızın, büyüklerimizin yaşadıklarının kıyamete kadar unutulmaması ile ilgili.

Lafı fazla uzatmadan noktayı koyayım ve 141. defa bir kez daha haykırayım!

Malum cezaevi en kısa zamanda bir 'İnsan Hakları Müzesi'ne dönüştürülmelidir. 

Gerisi aldatmaca, kandırmaca ve oyalamadan başka bir şey değildir. 

Geçtiğimiz hafta Diyarbakır'da İttihadı Ulema'nın düzenlediği Kürt Sorununun da tartışıldığı bir toplantı oldu.

Özbekistan, Kazakistan, Afganistan, Çeçenistan...tabirlerinden rahatsızlık duymayan yeni dönem Türk İslam filozofu Yusuf Kaplan'ın; katılımcıların bazılarının Kürdistan tabirini kullanmaları üzerine karın ağrısı tuttu!

(Büyüklerimiz boşuna kızdıklarına 'Karın ağrısına gelesen' dememişler)

Neyse ki kendisine gereken cevap verildi.

Sonradan yanlış anlaşıldığını anlatan; ırkçılığa, etnik ayırıma karşı bir ümmetçi olduğunu beyan eden yazısında da yine okum derken 'lokum' dedi. 

Memleketin 'filozofu' böyleyken varın cahil cühelanın halini siz tahayyül edin.

Tam bir 'Ört ki ölem!' durumu.
 


Değinmek istediğim bir diğer konu da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti'ye katılan Mehmet Ali Çelebi ve eşine 'PKK'nın 5-10-15 çocuğu var' sözleri ile ilgili.

5,10, 15 çocuğu olan PKK'liler kimler merak konusu?

İnsan merak edince doğrusu önce sağına soluna bakıyor, sağında solunda görmeyince İmralı'ya Kandil'e kadar uzanıyor!

Abdullah Öcalan, Murat Karayılan, Duran Kalkan, Cemil Bayık, Besé Hozat, Nurettin Demirtaş, Sekine Cansız... onlarca yüzlerce binlerce PKK'linin hiç birinin çocuğu yok.

Hiç biri evli değil.

Nasıl evli olsunlar ki?

Öcalan'ın 'Evlilik kurumu kadını köleleştirmenin adıdır, erkek egemen toplumun en kötü kurumudur' görüşleri doğrultusunda PKK kadrolarının evlik yapmaları da evlilik dışı ilişki kurmaları da yasak.

Üstelik Yeniçerilerde olduğu gibi 40 yaşına kadar değil ömür boyu!

Kandildekilerin yaşı 70'i buldu hala bekar ve çocuksuzlar.

Son 40 yılda dağda hayatını kaybeden 50 bin PKK'linin neredeyse yüzde 99'unun da çocukları yok.

'Kapitalist modernleşmeye' karşı lakin hızla modernleşen (başka bir modernleşme şekli bulamadıklarından mecburun mevcut Kemalist modernleşmeyi harmanladılar!) köyden şehre yığılan kendini sosyalist sanan çokbilmiş Kürt yeni yetmeler desem onlarda da benim gibi 6 değil; 1, bilemedin en fazla 2 çocuk var.

Aldı beni bir merak!

Kim bu 15 çocuklu PKK'liler?

Araştırmaya devam ettim.

Çok çocuklu olarak AK Parti Urfa milletvekili Seydi Eyüpoğlu'nun 19, Hakkari milletvekili Husret Dinç'in 19, İç İşleri Bakanı Soylu'nun ziyaret ettiği Bismilli Hamo Ağa'nın 56 çocuğu ve 300 torunu var.

Tescilli AK Partili olan bu kişiler PKK'li olmayacağına/olamayacağına göre kim bu 15 çocuklu PKK'liler?

Ciddi bir merak içindeyim!

Bilenlerin, görenlerin, duyanların insaniyet namına haber vermelerini saygılarımla arz ederim.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU