Elon Musk, Rusya-Ukrayna savaşının ardından Çin ve Tayvan ilişkisine dair de konuştu. Teknoloji milyarderi, Financial Times'ta dün yayımlanan röportajda Tayvan'ın, Hong Kong gibi Çin'e bağlı özel idari bölge olmasını önerdi.
Tayvan'da çatışmanın "kaçınılmaz" olduğunu söyleyen Musk, bunun küresel ekonomiyi etkileyebileceğini kaydetti.
Musk, özel idari bölge statüsünün "kabul edilebilir" olduğunu belirtse de "Muhtemelen herkesi mutlu etmeyecek" dedi:
Bu mümkün. Aslında bence Hong Kong'a göre daha yumuşak bir anlaşma yapabilirler.
Tesla ve SpaceX CEO'su ayrıca Çin'in, uzay interneti Starlink'in Ukrayna'da kullanılmasını onaylamadığını açıkladı. Pekin'in, Starlink hizmetinin Çin'de hizmete sunulmayacağına dair güvence istediğini ifade etti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Hong Kong, 1898'de imzalanan "kira sözleşmesi" uyarınca uzun yıllar Birleşik Krallık hakimiyetinde kaldıktan sonra 1997'de Çin'e devredilmişti.
İmzalanan ortak deklarasyon çerçevesinde Hong Kong'a 2047'ye kadar basın, ifade, toplanma, inanç ve serbest akademik çalışma gibi özgürlükleriyle bağımsız idari ve hukuki yapısını koruma hakkı tanınmıştı.
Özerk yapılı bölgenin yönetim modeli, "bir ülke, iki sistem" olarak adlandırılıyor.
Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nun Hong Kong'da garnizonu bulunsa da burası düşük profilli bir yer. Hong Kong'un savunması ve dış ilişkileriyle ilgili kararlar, Pekin'deki Komünist Parti yöneticileri tarafından alınıyor.
Çin - Tayvan gerginliği
II. Dünya Savaşı sonrasında Çin'de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasındaki iç savaş Komünist Parti'nin zaferiyle sonuçlanmıştı. Mağlubiyetin ardından Milliyetçi Parti liderleri Tayvan'a sığınmıştı.
Soğuk Savaş nedeniyle Batı'yla ilişkilerini koparan Çin'i 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de (BM) Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti temsil ediyordu.
BM'nin 1971'de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanıma kararı gerginliği yeni bir boyuta taşımıştı. Kararın ardından Tayvan, BM'den çıkarılmıştı.
Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.
Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.
Musk'ın, Ukrayna önerisi tepki çekmişti
Dünyanın en zengin insanı unvanlı Musk, Ukrayna'daki muhtemel barışla ilgili 3 Ekim'de başlattığı anketle tartışma yaratmıştı. Takipçilerine Ukrayna'nın işgalinin sona ermesine dair "muhtemel senaryo" tahminine katılıp katılmadığını soran Musk şu maddeleri kaleme almıştı:
- BM gözetiminde ilhak edilen bölgelerin seçimlerinin yeniden yapılması. Eğer halkın iradesi gitmesinden yanaysa Rusya bölgeleri terk eder.
- Kırım, 1783'ten beri olduğu gibi (Kruşçev'in hatasına kadar) resmen Rusya'nın bir parçası olarak kalır.
- Kırım'a su temini güvence altına alınır.
- Ukrayna tarafsız statüde kalır.
Teknoloji milyarderi daha sonra şu ifadeleri kullanmıştı:
Savaşın sonucunun bu olması kuvvetle muhtemel. Soru, bundan önce kaç kişinin öleceği. Muhtemel olmasa da bu çatışmanın muhtemel bir sonucunun nükleer savaş olduğunu da belirtmekte fayda var.
Ukrayna'da yayın yapan KyivPost, bu ifadelerin ardından iş insanına tepki gösterdi. Gazetenin attığı tweet'te "Elon aşırıya kaçtığını kabul etmen sorun değil. Sadece dur" dendi.
Musk ise buna "Ukrayna'nın büyük hayranıyım ama III. Dünya Savaşı'nın değil" yanıtını verdi.
Independent Türkçe, Financial Times, RT, BBC Türkçe
Derleyen: Uğurcan Yıldız