İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, “YSK üyelerine hakaret” iddiasıyla 4 yıl 1 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın duruşması 11 Kasım’a ertelendi.

İmamoğlu, davanın ertelenmesi üzerine yaptığı açıklamada "Olmaması gereken bir dava süreci yaşanıyor. Delillerin dinlenmesi, şahitlerin dinlenmesi süreçleriyle Kasım’a uzatılmış. Ama zaten ne yazık ki olmaması gereken bir dava sürdürülüyor. Boş işler bunlar" ifadelerini kullandı.

Dava öncesi  Kartal İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün talebi ve kaymakamlığın onayıyla, ilçe genelinde her türlü toplanma, basın açıklaması ve gösteri yürüyüşü yasaklandı. Gerekçe olarak 'kamu düzeni ve kamunun esenliğinin bozulması ihtimali' gösterildi.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

Duruşmaya katılım için yoğun çağrılar yapıldığı ve katılımın yüksek olacağı düşünüldüğünden bu durumun kamu düzeni ve kamunun esenliğini bozabileceği değerlendirilmektedir. Anadolu Adliyesi yerleşkesinde ve civarında toplanacak grubun eylemlerinin, basın açıklamasına ve gösteri olaylarına dönüşerek adliyede devam eden duruşmaları ve işleyişi olumsuz etkileyeceğinden, milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla valilik oluru ile belirtilen yerler dışında 21.09.2021 tarihinde ilçemiz sınırları içerisinde her türlü toplanma, basın açıklaması ve gösteri yürüyüşü yapılmasının yasaklanması hususunu olurlarınıza arz ederim.

"Korkmayın biz halkız ve haklıyız ve elbette kazanacağız"

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da karara tepki gösterdi.

Kaftancıoğlu Twitter paylaşımında "Resmi yazıyla! adliyeye girmek, davayı takip etmek ve adliye çevresinde bulunmayı yasaklamak ne demek? Korkmayın biz halkız ve haklıyız ve elbette kazanacağız. 16 milyon kazanacak, 85 milyon kazanacak!" ifadelerini kullandı.

CHP'li yöneticilerden açıklama: Siz, korku duvarlarını yıktınız

CHP yöneticileri, CHP milletvekilleri ile birlikte çıktıkları sahnede, mahkeme kararının açıklanmasının ardından açıklama yaptı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, şunları söyledi:

Kartal ilçesinde sanki olağanüstü hâl ilan edilmiş. Polisimize, hukuka aykırı talimatlar veriyorlar. Kararlar alıyorlar, sarayın talimatıyla adliyenin çevresinde kuş uçurtmuyorlar. Bu korku niye? Neden korkuyorsunuz bu kadar? Bu düzende adil yargılanma hakkı olur mu hiç?

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay şu açıklamayı yaptı:

Bu örgütle gurur duymamak mümkün mü? Sizleri yürekten selamlıyorum. Bugün Bay Kemal Ankara’da, İmamoğlu İstanbul’da diz çökmeden doğru bildikleri yolda yürüyorlarsa arkalarında sizler olduğunuz içindir. Size minnettarım. Bay Kemal, ‘katli vacip’ fermanlarına diz çökmedi. Bay Kemal, idam fermanlarına karşı diz çökmedi. Bay Kemal, PKK suikastlarına karşı diz çökmedi. Ekrem İmamoğlu da bu çapulculara karşı diz çökmeyecektir. Hiçbirimiz, bu haramilerin karşında diz çökmedik, çökmeyeceğiz. Bedeli ne olursa olsun. 

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ise şöyle konuştu:

Burada söylenecek bütün sözleri genel başkan yardımcılarımız, grup başkanvekilimiz söyledi. Birazdan, İstanbullunun seçtiği ve hiçbir haksız saray dayatmasının bizden koparamayacağı İl Başkanı’mız da size hitap edecek. Benim tek söyleyeceğim şudur: Ne belediye başkanlarımız ne milletvekillerimiz ne Genel Başkan’ımız… Ne yaparlarsa yapsınlar, söylediğimizden bir kelime eksik konuşmayız, bir santim geri adım atmayız; bir santim, bir milim eğilmeyiz. Çünkü biliriz ki biz susarsak, biz geri adım atarsak, biz eğilirsek bunlar bu millete diz çöktürecekler. Buna asla izin vermeyiz. Siz, korku duvarlarını yıktınız. Siz, sarayın dayatmalarına karşı milletin gücünü, halkın gücünü gösterdiniz. Artık gün sayıyoruz, an sayıyoruz. Görüyorsunuz, Türkiye’de psikolojik iktidar el değiştirdi. Siyasi iktidarın el değiştirmesi için seçime kadar ‘ya sabır’ çekiyoruz. 

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ise şunları söyledi:

Sayenizde korkuyorlar, korksunlar. Suçlular ve suçluluğun telaşı içindeler. Bugünden sonra, her zaman söylediğimiz gibi, onların gündemini, kötülükteki iktidarın gündemini kendi gündemimiz yapmadan, aynı bugün olduğu gibi planlı, programlı, sistematik çalışacağız, çalışacağız ve sürekli çalışacağız. Bana hep diyorlar, ‘Başkan, sen niye korkmuyorsun’ diye. Şurada korkulur mu değerli yol arkadaşlarım? Hepinizin inancı ve mücadelesinin önünde saygıyla eğiliyorum. Hepimize kolay gelsin diyorum.

Ne olmuştu?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'ne katılmak için Fransa'ya giden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu için isim vermeden "Avrupa’ya giderek Türkiye’yi şikâyet eden ahmağa söylüyorum. Bunun bedelini bu millet sana ödetecek" açıklaması yapmıştı.

İmamoğlu da kendisine bu ifadelerin sorulması üzerine "31 Mart seçimini iptal ettirenler ahmaktır" diye konuşmuştu.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu daha önce mahkemede verdiği savunmada davaya konu basın açıklamasında verdiği demeci, kendisine yöneltilen bir soru üzerine verdiğini söylemişti.

Sözkonusu sorunun temelinin de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun açıklamalarında kullandığı bir kelime üzerine olduğunu kaydeden İmamoğlu, "Öncelikle burada verilen demeç bir soru üzerine verilen demeçtir. Sorunun temelinde İçişleri Bakanı'nın şahsıma yönelik açıklamalarında 'Ahmak' kelimesini kullanmasıdır. Söz konusu cevabım bu sorunun üzerine olmuştur. Dolayısıyla bana kullanılan bu 'ahmak' kelimesine karşılık olarak kullanılmış bir kelimedir ve muhatabı da Sayın İçişleri Bakanı'dır. Dolayısıyla asla YSK'yı veya üyelerini herhangi birisini muhatap olarak böyle bir beyanda bulunmadım" ifadelerini kullanmıştı.

Hiçbir zaman mahkeme heyetlerine yönelik olumsuz muhataplığının olmadığı savunan İmamoğlu, "Seçimin iptal etmesine yönelik bütün siyasi aktörler, hükümeti temsil eden siyasi kimlikler ve herkes bu konuda beyanda bulundular. YSK'nın ne yaptığı ya da ne kararlar verdiği benim sözümün muhatabı değildir. Benim irademi kendi ifadem tanımlar. İptal edenler ibaresinden ettirenleri kastettim. YSK üyelerini kastetmedim" diye konuşmuştu.

 

 

 

 

Independent Türkçe