Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de yabancı madde bağımlılığı artıyor.
Kullanım yaşının 11-12'lere düşmesi, tehlikenin boyutunu gözler önüne seriyor.
Son dönemde metamfetamin kullanımının yaygınlaşması en büyük tehlikelerin bşaında geliyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Pek çok kişi madde bağımlılığıyla boğuşurken, bu illetten kurtulup kendine yeni bir yaşam kurabilenler de yok değil.
O isimlerden biri Fatih Budak. Madde bağımlılığıyla mücadele edenlere destek veren Budak'la bir araya gelerek, hikayesini kendisinden dinledik.
Sokaklarda geçen 3 yıl
Fatih Budak'ın verdiği bilgiye göre henüz 13 yaşındayken, arkadaş ortamında kendisine verilen maddenin ne olduğunu dahi bilmeden kullanmaya başladı. Dönem dönem başvurduğu uyuşturucu batağının içine düştü.
Sonrasında bir bağımlı haline geldi. Öyle perişan duruma düştü ki aile fertlerinin vefat haberlerini aldığında dahî aklı ve bedeni uyuştuğundan yaşananları tam olarak algılayamadı.
Durum giderek kötüleşti. Eşi, çocuklarını da alıp onu terk etti. Budak'ın ne yaşama umudu kaldı ne de tutunacak bir dalı.
3 yıl boyunca sokaklarda yattı, pek çok kez ölümden döndü.
Dondurucu soğuğun olduğu bir kış gecesi, belki de köpekler olmasa 27 yaşında hayata gözlerini yumacaktı.
Bir annenin 'helallik' şartı: "Bu zıkkımı bırakmazsan sana hakkım haram olsun"
O günleri anarken, "Bir insan, hayatını cehenneme çeviren uyuşturucuya tüm kazanımlarını feda edebilir mi? Ben ettim. Hayatımı devam ettirmek için bir nedenim kalmamıştı. İnsanın yaşam amacı yoksa neden yaşasın? Neden mücadeleye girsin?" diye soran Budak, annesinin şu sözlerinin ise hiç aklından çıkmadığını söyledi:
"Bu zıkkımı bırakmazsan sana hakkım haram olsun. Ama bunu bırakırsan, hakkım ananın ak sütü gibi helal."
O gün farkında olmasa da bu sarsıcı sözler, Budak'ın yeni hayatına kavuşmasındaki ilk dönüm noktası oldu.
Uçurumun kıyısından döndüren söz: "Fatih, oğlum sen misin?"
Her şeyin bittiğini düşündüğü bir akşam, ışıklarda duran bir arabadan yükselen bir başka ses ise hayatının ikinci dönüm noktası oldu:
"Fatih, oğlum sen misin?"
Ona seslenen kişi, kendisini çocukluktan tanıyan Suzan hanımdı. Fatih, "Suzan anne"nin uzattığı el sayesinde, o gün uçurumun kıyısından döndü.
"Kabullenmek tedavinin yarısı, kaybedecek şeyin olmaması ise en tehlikelisi"
1,90 boyunda, 40 kiloya kadar düştüğünü ifade eden Fatih Budak, yaşamasına pek ihtimal vermeyen doktorları bile şaşırtarak, tedaviye olumlu yanıt verdi ve hayata tutundu.
Kişinin içinde bulunduğu durumu kabullenmesini, tedavinin yarısı olarak gören Budak'a göre kaybedecek şeyleri olanları kurtarmak daha kolay.
"Çünkü bu kişiler çaba sarf ederken, hiçbir umudu kalmayanlar adeta ölümü bekliyor" diyen Budak'a göre sokakta yaşayanların yolu ise genellikle şu üç yerden birine çıkıyor: Hastane, hapishane ya da mezarlık…
"Sığınılacak Son Liman... "
İstanbul Üniversitesi Sosyal Hizmetler bölümünde öğrenimini sürdüren Fatih Budak, kendisini, gençleri bağımlılık batağından kurtarmaya adadı.
İstanbul'da 24 yatak kapasiteli (yer yataklarıyla birlikte 40 kişilik) bir rehabilitasyon merkezi bulunan Liman Ayık Yaşam Derneği'nin koordinatör yardımcılığını yürütüyor.
Açtıkları bu merkeze "Sığınılacak Son Liman (Liman Ayık Yaşam Evi)" adını verdiklerini belirten Budak, bağımlılıkla mücadele etmek isteyen kişiler arasından yalnızca 40 başvuruyu kabul edebiliyor.
"Psikoloji ve maneviyat destekli eğitim veriliyor, ilaç kullanılmıyor"
İnternet, telefon ya da televizyonun kullanılmadığı bu yerde psikolojik destek, çeşitli eğitimler, terapi gibi yöntemlerle tedavi yoluna gidiliyor, ilaç tercih edilmiyor.
"Burada kalan her kişinin bulaştırmadığı 100 kişi var"
Tedavide maneviyat destekli yöntemlerin kullanıldığını belirten Fatih Budak, "Zemini Allah rızasına oturtulmuş bir iş. İlaçsız ve ücretsiz hizmet veriliyor. Sağlanan fayda, çarpan etkisiyle katlanıyor. Burada kalan her kişinin bulaştırmadığı 100 kişi var. Kendilerine, ailelerine faydalılar, devlete de zarar vermiyorlar" dedi.
Gün içerisinde katılımcıların bahçede doğayla iç içe olduğu zamanlar da mevcut. Kişilerin bağımlılıklarından sıyrılıp yepyeni umutlarla geleceğe dört koldan sarılması hedefleniyor.
"Talep çok fazla, 2 bine yakın aile sırada, başarı oranı yüzde 68"
Mevcut durumda kapasitelerinin dolu olduğunu belirten Budak, şu sözleri söyledi:
"Talep o kadar fazla ki, buradan zararlı alışkanlıklarını bırakmış olarak giden kişilerin yerleri hemen doluyor. Bin 500- 2 bine yakın aile sırada. 500 kişide denendi, başarı oranı yüzde 68. Tedavi kişiden kişiye göre değişse de en az üç ay sürüyor. Daha önce tedavilerini tamamlayan kişilerle de bağlarını koparmıyor. Hatta onların hayata tutunabilmeleri için iş, yardım gibi destekler de veriliyor."
13 yıl madde bağımlısıyken tedavi olup işe başlayan Erdem: 'Allah rızası için beni kurtarın abi, öleceğim' dedim
Bu kişilerden birinin şimdi elektrikçilikle uğraşıp iş sahibi olduğunu aktaran Budak, bir diğer ismin ise tedavisinin ardından dernekte işe başlayan Gökhan Erdem olduğunu söyledi.
Gökhan'ın hikayesini de dinlemek istedik. Geçmişte 6 kez AMATEM'de yattığını, son çare olarak (bağımlılıkla mücadele etmek isterken tanıştığı) Fatih Budak'ı aradığını anlatan Erdem, "'Allah rızası için beni kurtarın abi, öleceğim' deyince, Budak onu Liman Ayık Yaşam Evi'ne kabul etmiş.
"Bunun sonu hep aynı ablacım; hastaneler, hapishaneler ve ölüm"
"Bunun sonu hep aynı ablacım; hastaneler, hapishaneler ve ölüm" diyen Gökhan Erdem, sokakta yaşamaya devam etse sonunun çok kötü olabileceğini belirtti.
"Her içici, potansiyel bir torbacıdır"
Bağımlıların para bulmak için torbacılık, hırsızlık, gasp gibi gayrimeşru yollara başvurduğunu aktaran Erdem, "Sokak jargonunda biz buna, 'Tam gaz aygaz' deriz" ifadelerini kullandı.
"Bu işin tedavisi var, pes etmeyin"
3 ay kaldığı Liman Ayık Yaşam Evi'nde "temizlendiğini" ve şimdi burada kendisine bir iş verildiğini aktaran Gökhan Erdem, 13 yıllık bağımlılığın ardından yeniden hayata dört elle sarılmaktan ötürü çok mutlu.
Ailelere ve gençlere seslenen Erdem, kendisi de bu yollardan geçtiği için madde bağımlılığının tedavisinin bulunduğunu vurgulayarak "Pes etmeyin" dedi.
"Hedefimiz Türkiye'nin 81 ilinde, her ilçesinde olmak"
Gökhan Erdem gibi olumlu örnekleri çoğaltıp Liman Ayık Yaşam Derneği'ni Türkiye'nin önce her iline, sonra da ilçelere yayma hedeflerinin bulunduğunu aktaran Fatih Budak, bir yandan farklı platformlarda bağımlılıkla mücadele çalışmalarına da destek veriyor.
Eski bir madde bağımlısı Budak'ın kaleminden: "Anne, yaşamak istiyorum"
Geçen yıl çıkardığı "Anne, yaşamak istiyorum" adlı kitapta başından geçenleri anlatan Fatih Budak, kendini çaresiz hissedenlerin, "artık dönüş yok" sananlara umut olmak istiyor. "Uyuşturucuya kurban edilmiş her genç, kaybedilmiş vatan gibidir" diyen Budak'a göre en büyük yanlışlardan biri de tedavinin olmadığının sanılması.
"Çocuklarınızla iletişim kurun; anlaşılmayan her çocuk, anlaşılacağı bir ortam buluyor!"
Bağımlılıkla mücadelede gençler ve aileleri için de bir mesaj almak istediğimiz Budak, "Çocuklarınızla iletişim kurun. Çocuklarınızı anlayın. Anlaşılmayan her çocuk, kendine anlaşılacak bir ortam buluyor!" diye konuştu.
Ailelerin çocuklarına kötü hiçbir davranışı yakıştırmayıp, çoğu zaman "Benim kızım yapmaz, benim oğlum içmez, benim eşim böyle şeyler kullanmaz" yanılgısına düştüğünü belirten Budak, şartlar ne olursa olsun mücadele edilmesi, umudunun yitirilmemesi ve bireylerin dışlanmaması konusunda ısrarcı.
"Benim böyle bir çocuğum olamaz, senden hiçbir şey olmaz" gibi yaklaşımlardan kaçınılması gerektiğini de vurgulayan Fatih Budak, mevcut durumu kabullenip harekete geçmenin, tedavinin yarısı olduğu görüşünü yineledi.
Kişinin kendisi ve ailesi kadar topluma da büyük pay düştüğünü belirten Budak'a göre Türkiye'nin bağımlılıkla mücadelede daha çok adım atması gerekli.
"Herhangi bir maddeye ulaşmak 15 dakika"
Şuan en büyük tehlikenin ne olduğunu sorduğumuzda, "metamfetamin" yanıtını veren Budak, ekledi:
"Gençler en kolay buna (metamfetamin) ulaşabiliyor. Zaten şuan Türkiye’de bir bağımlının herhangi bir maddeye ulaşması 15 dakikasını alır.”
Bağımlılıkla mücadelede yeni adımlar yolda
Liman Ayık Yaşam Derneği olarak geçtiğimiz hafta Ankara'da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yla görüştüklerini de belirten Budak, toplantıya ilişkin detayların henüz yayınlanmasını istemese de bağımlılıkla mücadelede yeni adımların atılmasının planlandığını söyledi.
© The Independentturkish