Erdoğan: İstanbul'daki görüşmenin neticesi birçok AB ve NATO ülkesini Türkiye'ye yönelik farklı bir bakışa sevk etti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özbekistan dönüşü, İstanbul'daki Rusya-Ukrayna heyeti toplantısı, Türkiye-İsrail enerji hattı planı, gıda güvenliği tartışmaları ve asgari ücrette değişiklik yapılıp yapılmayacağıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu

Fotoğraf: AA (Arşiv)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan ziyareti sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

İstanbul'da gerçekleştirilen Rusya-Ukrayna heyetleri toplantısı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, görüşmenin barış sürecine anlamlı bir ivme kazandırdığına inandığını söyledi.
Erdoğan ayrıca, devlet başkanları düzeyinde yapılacak bir toplantıya ev sahipliği de yapmaya hazır olduklarını kaydederek, "Ama bu arada geçici ateşkesi de sağlamış olmak büyük önem arz ediyor" dedi.

İstanbul’daki görüşmenin neticesi birçok AB ve NATO ülkesini Türkiye'ye yönelik farklı bir bakışa sevk etti

Türkiye'nin Rusya ve Ukrayna arasındaki görüşmelerde aldığı arabuluculuk rolünün önemli olduğunu belirten Erdoğan, bu durumun Türkiye'ye yönelik bakış açısını da değiştirdiğini söyledi.

Erdoğan şunları kaydetti:

Ülkemizin Ukrayna meselesinde izlediği barış yanlısı, ilkeli ve aynı zamanda dengeli politika tüm tarafların takdirini topluyor. Biliyorsunuz biz bu arada bir NATO Olağanüstü Liderler Zirvesi yaptık. Bu zirvede yaptığım bütün görüşmelerde NATO üyesi ülkelerin Türkiye'ye olumlu yaklaşımlarını gördüm. Türkiye'nin üzerindeki sorumluluğun ve yaptığı bu ikili diyalogların ne kadar önemli olduğunu orada birçok lider gündeme getirdi. Hele hele İstanbul’daki görüşmeden sonra çıkan netice de birçok Avrupa Birliği üyesi ülkeyi de NATO üyesi ülkeleri de Türkiye'ye yönelik farklı bir bakışa sevk etti. Tüm batıyı kastederek söylüyorum; artık bizim temennimiz şu, inşallah Türkiye'nin bütün liderlerin gözündeki yeri çok daha farklı olacaktır. Bunu aldığımız geri dönüşlerle de görüyoruz. 

Türkiye-İsrail ilişkileri

Erdoğan, Türkiye-İsrail ilişkileri ve iki ülke arasındaki enerji hattı planlarıyla ilgili de konuştu.

İsrail'in Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşıyabileceği enerji hattı konusunda İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile görüştüklerini aktaran Erdoğan şöyle devam etti:

Sayın Herzog'la yaptığımız görüşmede dedim ki fazla da uzatmadan ben Dışişleri Bakanımı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımı size göndereyim. Bölgeyle ilgili değerlendirmeleri Dışişleri Bakanımızla yapacağınız gibi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımla da enerji konusunu şöyle etraflıca bir görüşürseniz biz burada her şeye varız. Yeter ki sizler bu konuda samimi olarak 'Tamam, biz bu adımı atıyoruz' deyin. Sayın Herzog da buna hazır olduğunu gösteren bir cevapla 'Memnuniyetle’ dedi. ‘Ben Sayın Başbakan'a da bunu söyleyeceğim. Sayın Başbakanın Türkiye'ye gelişiyle bu konuyu onunla da bir masaya yatırırsanız isabetli olur.' dedi. Ben de ‘memnun olurum’ dedim. Kendilerinde de bu konuda bu çalışma zaten başlamıştır büyük ihtimalle. Ramazan sonrası Benet'le de bu konuyu bir görüşüp hemen adımları atarsak İsrail-Türkiye buradaki birlikteliği, bu süreci Doğu Akdeniz petrolüyle, doğal gazıyla ilgili süreci hızlandıracaktır. Bu konuda çok çok umutluyum.

"Vatandaşımıza ucuz et yedirmekte kararlıyız"

Gıda güvenliği ile ilgili bir soruya da yanıt veren Erdoğan, bu konuda Türkiye'nin hiçbir sıkıntısının olmadığını da belirtti.

"Bu konuda yalan yanlış haberlere vatandaşlarımın itibar etmemelerini istiyorum" diyen Erdoğan şöyle devam etti:

Bu konuyla ilgili buğdayda biraz sıkıntımız vardı. Nitekim bu sıkıntı da büyük ölçüde aşılmış vaziyette. Yani bizim şu anda silolarımızda bir sıkıntı yok. Ama biz daha da takviye alalım diyoruz. Bunun dışında şu anda ne yazık ki kırmızı eti fırsata dönüştürmek isteyen bazı fırsatçılar var. Bu konuyla ilgili Tarım Bakanımla konuştuk. Dedi ki, elimizdeki, TİGEM çiftliklerimizdeki kesimlik hayvanları bir an önce keselim ve bu ramazan ayında bir defa evlere kıymada, kuşbaşında ucuz et girme imkanı olsun. Bu arada da yine belki duruma göre Türkiye'nin dört bir yanına ekiplerini gönder, elinde kesimlik hayvanı olanlardan biz bu hayvanları da alalım. Yine ithal noktasında da ramazan sonrasına yönelik bir adım atmış olalım. Çünkü biz vatandaşımıza ucuz et yedirmekte kararlıyız. Kıymada, kuşbaşı ette bunu başarmamız lazım dedik. Karkas olarak getirirsek karkas ette de bu adımları atabiliriz dedik. Tarım Bakanımız önce ülkemizin dört bir yanında çalışmasını yapacak, ondan sonra da ithalde de neler yapabiliriz, bunun üzerinde de ayrıca çalışmasını sürdürecek. 

"Sanki Türkiye manda fakiri bir ülke"

Geçen hafta çiftçilerle bir araya geldiği görüşmede beslenme programı ile ilgili gelen eleştirilere cevap veren Erdoğan, "Sanki Türkiye manda fakiri bir ülke. Anadolu’da benim insanım istediği marketten, istediği gibi her türlü yoğurdu bulabiliyor mu? Manda yoğurdunu da buluyor, koyun yoğurdunu da buluyor, keçi yoğurdunu da buluyor. Kaldı ki zaten evinde kendisi yapıyor. Onunla da kalmıyor, ondan her tür tereyağını da üretiyor. Benim Anadolu'daki çiftçim, köylüm her türlü hayvanın sütünün türevini peyniriyle, yoğurduyla, tereyağıyla kendi evinde üretiyor. Durum böyleyken diyor ki bal demişim. Tamam da, orada benim karşımda kimler var? Tokat’ın arıcıları var. Bunlar bal işi yapıyor. Benim söylediğim ne? Bir çay kaşığı kestane balından bahsediyorum. Bir şeyden daha bahsediyorum. Yulaf diyorum. Anadolu’da yulafın olmadığı çiftçim mi var? Hepsinin evinde var. Bunu da orada karşımdaki çiftçilerle konuşuyorum ve çiftçilerin hepsinde de tabi bir mutluluk. Niye? Onun sofrasındakini paylaşıyorsun" ifadelerini kullandı.

Asgari ücrete zam gelecek mi?

Asgari ücrete bir düzeltmenin yapılıp yapılmayacağıyla ilgili ise Erdoğan şunları söyledi:

Ben vatandaşıma onu aldatacak, yani yapmayacağımız veya yapamayacağımız bir şeyi söylemeyi doğru bulmam. Asgari ücreti tespit için bir komisyon var. Her sene toplanıyor. Dolayısıyla da bunun vakti aralıktır. Vakti geldiğinde de asgari ücretle sorumlu olan sendikalar ve Çalışma Bakanlığım otururlar konuşurlar, adımı atarız. Durum bu. Fevkalade bir durum olup olmadığı noktası orada yine tartışılır. Yani eğer asgari ücret vatandaşımı hakikaten enflasyona ezdiriyorsa, o görüşmelerde belirleme de ona göre yapılır. Olağanüstü bir gelişme olduğu zaman biz bunlara da kapalı değiliz. Başta bakanım olmak üzere sendikacılarla zaten sürekli irtibat halindeler, görüşüyorlar. Böyle bir şey var mı yok mu onu biz de görüyoruz zaten. Biliyorsunuz daha yeni asgari ücrette görülmemiş bir zam yapmak suretiyle asgari ücreti farklı bir noktaya çektik. Bir diğer adımda da yine emeklilerle ilgili artışları yaptık. Bundan sonra da vatandaşlarımızın hayatlarını kolaylaştırmak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.

Karamollaoğlu'na tepki

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Saadet Partisi Temel Karamollaoğlu'nun, "Merhum Erbakan bugün yaşasaydı CHP'nin yanında yer alırdı" sözlerini eleştirdi.

"Temel Bey'in ebedi alemden, hocamla böyle bir irtibatı nasıl kurduğunu anlamakta doğrusu zorlanıyorum" diyen Erdoğan, "Haddine mi senin ya? Ne zamandan çıktı bu iş. Mesele Erbakan hocamı tanımaksa ben en az Temel Bey kadar tanırım. Ben Erbakan hocamın, İstanbul gibi bir şehirde Gençlik Kolları Başkanlığından tutun İl Başkanlığına varıncaya kadar teşkilatlarından geliyorum. Onun teşkilatında il başkanlığını yapmışım. Daha sonra yine hocamın döneminde Merkez Karar Yönetim Kurulu üyeliği yapmışım. Tereciye tere satmasınlar. Biliyoruz bu işleri. Böyle bir saçmalık olur mu?" ifadelerini kullandı.

Erdoğan şöyle devam etti:

Herhalde o malum Kıbrıs hadisesi sebebiyle, oradan ilhamla böyle bir şeyi söyleme noktasına gidiyor ki, elmayla armudu birbirine karıştırmamak lazım. O günün şartlarıyla ondan sonraki şartlar hiç birbiriyle mukayese dahi edilmez ve böyle bir benzetme olmaz. Çok yanlış bir şey. Hocamız, birçok adımlar atmıştır. Şu andaki tabloda, Millet İttifakı ile Cumhur İttifakı arasındaki farklılıklara bakalım. Cumhur İttifakı'nda bizim MHP ile ortak yanlarımıza baktığımız zaman orada da yerlilik vardır, millilik vardır, vatanseverlik vardır. Bunların hepsinden öte burada ‘Bu vatan için ne yaptın?’ sorusuna bakıldığında orada bizim MHP ile AK Parti’nin ciddi benzerlikleri vardır. Büyük Birlik Partisi ile hakeza… Ama Millet İttifakı'nda bakıyorsun bir tarafta PKK'nın parlamentomuza sızmış olan uçları var. 

"Bir ülkede inşaat sektörü durursa adeta ekonomide hayat durur"

Hükümetin yaptığı KDV indirimlerine rağmen ürünlerde indirime gitmeyen satıcılarla ilgili şikayetleri değerlendiren Erdoğan, bu gruplarla mücadele edileceğini söyleyerek şunları kaydetti:

Bir gerçek var, o da şu; sanayici bu dönem içerisinde ciddi paralar kazandı. Ama para kazanan, ben para kazandım demiyor. Tam aksine, daha ver diyor. Örneğin diyelim altyapıda, üst yapıda müteahhit firmalar var. Bazı sıkıntılar yaşıyorlar. Maalesef çimento sektöründe, demir çelikte bu işi fırsata dönüştüren sanayiciler var. Bu bir gerçek. Bütün bunlara rağmen, onlar zam üstüne zam yapıyorlar. Bir taraftan da bu evlerin, bu inşaatların yapılması lazım. Şimdi arkadaşlarla değerlendirmeleri yapıyoruz. Diyoruz ki, bunların üzerinde duralım, çalışalım. Ama bir ülkede inşaat sektörü durursa adeta ekonomide hayat durur. Çünkü inşaat sektörünün durduğu yerde yaklaşık 250 civarında kalemde faaliyet gösteren firmalar durur. Bunları biz bir tarafa koyamayız ki. Onun için arkadaşlar şu anda bu işin de üzerinde çalışıyorlar. Ama biz öyle veya böyle mümkün olduğunca vatandaşımızı korumak, onları güvence altında tutmak için bunu yapacağız. Burada bütün alanlarda stokçuluk yapanların üzerine gideceğiz.

Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na: O vergi memuru, ben ekonomistim

"CHP Lideri, partisinin grup toplantısında bu projelerin kamu özel sektör eliyle değil de farklı bir yöntemle yapılması önerisinde bulundu ve bu projelerin yapılış tarzının ülkeyi zarara uğrattığına dair bir yorumu oldu" sorusuna yanıt veren Erdoğan, "Şimdiye kadar geçiş sayıları garanti edilenin üstünde olmuştur. Buradan niye rahatsız oluyor ki? Bu yatırımda, devletin cebinden 1 kuruş çıkmıyor. Ama ben çok açık bir şey söyleyeceğim. Hazine’den 1 kuruş para çıkmayan böyle dev yatırımlar için kalkıp da kredi alsanız, bu kredinin faiz hesabını yapın. Bu faiz hesabı acaba nereye varır? Bu faiz hesaplamasını yaptığınız zaman ona, o yıl yapacağınız ödemeyi buluyor mu? Bulmaz. Biz bunların hesaplarını çok yaptık. O vergi memuru. Ama ben ekonomistim. Aramızdaki fark bu. İşim benim bu işlerle geçti. Ama ona bundan sonra zaten vergi memurluğu da vermezler çünkü SSK’de genel müdürken orayı batırdı" ifadelerini kullandı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Erdoğan'dan "şeker" açıklaması

Basına dağıtılan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının yer aldığı metinde revizyona gidildi ve şeker fiyatları ile ilgili sözleri metinden çıkarıldı.

Sözkonusu açıklama şu şekilde:

Şekerde de biliyorsunuz fırsatçılar bazı yanlışlar yaptılar. Şekerle ilgili de gerek TÜRKŞEKER gerek Konya gerek Kayseri buralarda yine adımlarını olumlu istikamette atacaklar ve bu fırsatçılara bu üç önemli merkez fırsat vermeyecek. Mümkün olduğunca TÜRKŞEKER orijinli bir adımı inşallah şekerde de atacaklar. Bunun dışında da şu anda bizim şekerde ithale falan da ihtiyacımız yok. Mevcut imkanlar buna elveriyor. Fiyatlar da şekerde fena değil, yani şekerde öyle pahalı bir fiyat uygulaması yok. Bu da böyle devam ediyor. Ama şekerde fiyat piyasada balans ediliyor. Onun için de herhangi bir endişe taşımıyoruz. 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU