DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi.
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çalışmasının kamuoyuna açıklandığını anımsatan Babacan, çalışmayı yapan altı siyasi partinin, partili ve taraflı cumhurbaşkanlığı sistemini sona erdirme kararlılığını gösterdiğini ifade etti.
Babacan, "Demokrasi tarihimize geçecek imzalarımızı attık. Ortak aklı işleterek yürüttüğümüz sürecin sonunda, katılımcı, özgürlükçü ve çoğulcu demokrasi için Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'e geçiş üzerinde uzlaştık" dedi.
Rusya-Ukrayna savaşına değinen Babacan, "Siyasi açıdan baktığımızda, Rusya'nın Ukrayna'ya yaptığı bu saldırı temelsizdir, ikna edici hiçbir gerekçeye dayanmamaktadır. Rusya'nın kışkırtılması söz konusu değildir" ifadelerini kullandı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Nükleer savaşın kazananı olmaz"
Bu saldırının meşru hiçbir boyutu bulunmadığını belirten Babacan, şöyle devam etti:
Bu işgalle beraber uluslararası hukuk açıkça çiğnenmiş ve Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne göz dikilmiştir. Bağımsız bir ülkeye kukla bir rejim getirmek gibi arkaik bir ihtiras, yeni bir insanlık krizine kapı aralamıştır. Nükleer saldırı tehdidinin işaret edilmesi, insanlık adına utanç verici bir gelişmedir. Nükleer savaşın kazananı olmaz.
Savaşın ekonomik sonuçlarının da yıkıcı olacağının altını çizen Babacan, temel ham madde fiyatlarındaki artışın, küresel ölçekte yeni bir enflasyon dalgasını tetikleyeceğini savundu.
Türkiye'nin ve bölgenin istikrarsızlığa ve düzensizliğe sürüklenmesini önlemenin yegane yolunun, hukukun üstünlüğüne saygı duyulması olduğunu belirten Babacan, bu doğrultuda taraflar arasındaki görüşmelerin, uluslararası hukuka uygun olarak, barışçıl bir çözümle sonuçlanmasının herkes açısından en hayırlı gelişme olacağını söyledi.
"Acil bazı tedbirler alınması gerekli"
Babacan, bu süreçte Türkiye'nin, Rusya ve Ukrayna ile ekonomik ilişkilerinde de büyük zararlar yaşanacağını öne sürerek, şunları kaydetti:
Gelen turist azalacak, mal satamayacağız. İnşaat ve altyapı şirketlerimiz, bu güvenlik durumu devam ettiği sürece orada iş yapamayacaklar. Bütün bu hizmet ve ticaretin döviz geliri sağlanamayacak. Çünkü Rusya açısından uluslararası transferle ilgili sınırlamalar var. Artan enerji fiyatları, enerji faturamızı döviz cinsinden artıracak. Bu sebeplerle cari dengenin iyice bozulması artık bugün için yüksek bir ihtimal haline gelmiştir. Yaşananların sonucunda döviz kurundaki artış kaçınılmaz bir sonuç. Muhtemelen Merkez Bankası arka kapıdan yoğun döviz satıyor. Rakamlar birkaç güne çıkar ortaya. Kur artışı demek, enflasyonda yeni bir artış dalgasının gelmesi demek. Sonuç olarak, bu savaşın ekonomimizde en az 20-25 milyar dolarlık bir zarara yol açacağını öngörüyoruz.
Babacan, kısa vadede Rusya ve Ukrayna krizinin ekonomik yansımalarını dikkate alan acil tedbirler alınması gerektiğine işaret etti.
Türk vatandaşlarının Ukrayna'dan tahliye sürecini eleştiren Babacan, "Ukrayna'daki insanlarımıza yardım eli uzatılarak, güvenli bir şekilde derhal ülkeye dönüşleri sağlanmalıdır" dedi.
AA