Bilim insanları, et tüketiminin insan beyninin gelişimindeki yerini sorguluyor

Çalışma popüler hipotezi bütünüyle çürütmese de daha fazla araştırma yapılması gerektiğine işaret ediyor

Kenya'nın Koobi Fora bölgesinde hominidlerin taş aletlerle kestiği kemikler bulunmuştu (Briana Pobiner)

İnsanın evrim sürecinde et yemeye başlamasının beyninin büyümesinde önemli rol oynadığını öne süren popüler hipoteze farklı bir boyut kazandıran yeni bir araştırma yayımlandı. 

Proceedings of the National Academy of Sciences adlı hakemli dergide 24 Ocak'ta yayımlanan çalışma sık et yemenin insanı diğer primatlardan ayırdığını belirtse de bunun insan evriminin erken aşamasında tam olarak nasıl bir rol oynadığına yönelik daha fazla araştırma yapılması gerektiğini ortaya koyuyor. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Popüler teoriye göre et ağırlıklı beslenme biçimi modern insanın atalarından Homo erectus'un beyin gücüne daha fazla enerji harcamasına olanak tanısa da yeni çalışma bu bakışın eksik olabileceğine işaret ediyor. 

Araştırmanın yazarlarından, George Washington Üniversitesi'nde görev yapan paleoantropolog Andrew Barr, kabul gören teoriye göre bitki temelli bir beslenmeden protein ve yağ açısından zengin, et temelli beslenmeye geçildiğinde daha büyük bir beyin için gerekli enerjinin karşılandığını belirtiyor. 

Bununla birlikte çalışmanın bir diğer yazarı, Smithsonian Doğa Tarihi Müzesi'nde zooarkeolog Briana Pobiner'a göre et yemeye geçiş sindirim sistemi üstünde de iz bırakmış olabilir. Pobiner, diğer maymunların bağırsaklarının "neredeyse etek gibi" olduğunu ve "küçük bir üst ve geniş bir alt" kısma sahip olduğunu söylüyor. Modern insanın sindirim sistemiyse "geniş bir etekten ziyade ince bir eteğe benziyor".

Et yemenin insanı insan yapan pek çok özellikte pay sahibi olduğunu savunanlar onlarca yıldır fiziksel bulguları kanıt olarak kullandı. Pobiner arkeolojik kanıtların gerçekten de hipotezle uyumlu göründüğünü belirtiyor. Pobiner'e göre 1980'lerde bulunan kemiklerin üzerindeki kesim izleri erken insanların bu hayvanları yediğini düşündürmüştü. 

Kasaplık faaliyetinin arttığına işaret eden bulgular Homo erectus'un daha yetenekli etoburlar haline geldiğine kanıt olarak gösterilmişti. 

Ancak Pobiner ve Barr'ın imzasını taşıyan araştırmaya göre bu kanıtlar göründüğü kadar basit değil. 

1,9 milyon yıl önce Homo erectus'un ortaya çıktığı döneme tekabül eden kemikler ve taş aletlerde patlama olsa da bunun nedeni antropologların o döneme ait daha fazla alan kazmış olması gibi görünüyor.

Kanıtların genel bir görünümünü elde etmek için araştırma ekibi 2,6 milyon ila 1,2 milyon yıl öncesine ait kazı alanlarına geri döndü ve fosillerle birlikte kesilen kemikleri saydı. 

Araştırmacılar beklenenin aksine Homo erectus ortaya çıktıktan sonra kesilmiş kemik oranının değişmediğini saptadı. 

Daha fazla kemik elde edilen kazı alanlarında daha fazla kasaplık izi vardı. 

Bu daha önceki hominidlerin (şempanzeler, bonobolar, goriller, insanlar ve orangutanları barındıran aile) de et doğradığını gösteriyor ancak araştırmacılar o dönemlere ait çok fazla kemik bulamadı. 

Çalışma, "insanı insan yapan et tüketimiydi" şeklinde özetlenebilecek fikri tamamen çürütmüyor. Gelecekte yapılacak çalışmalar önceki hominidlerin fazla et yemediğini ortaya koyabilir. Ancak mevcut kanıtlar kesin bir yargıya varmak için yeterli değil. 

Araştırmada yer almayan, Arkansas Üniversitesi'nde antropolog Peter Ungar şu ifadeleri kullanıyor:

Çalışma bize bilimde bazen önyargılarımıza ve beklentilerimize uyan veri setlerine daha da eleştirel bakmamız gerektiğini gösteriyor.

Bu insan beyninin gelişiminde yemek pişirme biçimleri gibi teknik ya da sosyal değişimlerin de etkisi olabileceği anlamına geliyor. 

 

Independent Türkçe, Popular Science, NBC News

Derleyen: Esra Güngör

DAHA FAZLA HABER OKU