Tayland'ın başkenti Bangkok'ta düzenlenen Dünya Muaythai Şampiyonası'nda mücadele eden milli sporcu Bediha Taçyıldız, finalde karşılaştığı Rus rakibini yenerek 5. kez dünya şampiyonu oldu.
Organizasyonda çeyrek finalde Amerikalı, yarı finalde ise Belaruslu rakipleri geride bırakarak altın madalya kazanan Bediha, 4 dünya şampiyonluğunun yanına 5'inciyi ekleyerek adını bir kez daha tarihe yazdırdı.
Muaythai "Ustaya saygı sporu" olarak da anılıyor ve diğer birçok dövüş sporundan daha farklı özellikleri taşıyor.
Türkiye'de son yıllarda tanınmaya başlayan muaythainin en başarılı isimleri arasında yer alan şampiyon sporcu, hikayesini Independent Türkçe'ye anlattı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Muaythaiyi seçtiğim için çok mutluyum"
Taçyıldız, muaythai hikayesinin daha ne olduğunu bile bilmediği, hatta ilk başlarda bunu karate sanarak başladığını söyledi.
Çok hiperaktif ve aktif bir çocukluk dönemi yaşadığını, dövüş sporları yapmaya da çok meyilli olduğunu dile getiren Taçyıldız, "Hatta küçükken anneme, babama, 'ben karateci olacağım' diyordum. Halbuki karatenin ne olduğunu bilmiyordum" dedi.
"İlk 10 yaşında tekvandoyla başladım spora" diyen Taçyıldız. "Çok ufak çaplı bir tekvando serüvenim oldu. Çünkü antrenörüm 'tekvandoyu yapamıyorsun' dedi bana ve beni antrenmanlara almamıştı. Buna çok üzülmüştüm. Ondan sonra bana ailemi velimi çağırmasını söyledi. Aileme 'Bediha tekvandoyu yapamıyor. Onu başka branşlara yönlendirebilirsiniz' demişti. Tekvandoya gitmediğim için çok üzülmüştüm. Hatta aileme sürekli diyordum. Hani beni tekvandoya yazdırın. Tekvandoya yazdırın diye. Onlar da birkaç spor salonuna gittim. Hani çocuk aklıyla burada tekvando var mı? Yoksa ben yapamam gibisinden hocalara şeyler söylemiştim. Ondan bir sene sonra muaythai ile tanıştım şimdi de bu konumdayım. Burada olduğum için özellikle muaythaiyi seçtiğim için çok mutluyum" diye konuştu.
"Dövüş sporu seçmeme şaşırmadılar ama sanırım bu kadar başarılı olmama şaşırmış olabilirler" Türkiye'de dövüş sporları yapan kadınlara farklı bakıldığını hatırlatan Bediha Taçyıldız, "Muaythaiye başlarken çevrenden olumsuz tepki aldın mı" sorusunu şöyle yanıtladı: "Almadım aslında. Çünkü beni tanıyan çevrem, işte akrabalarım olsun, arkadaşlarım olsun hırçın bir çocuk olduğumu bildikleri için dövüş sporunu seçmeme şaşırmadılar ama sanırım bu kadar başarılı olacağıma biraz şaşırmış olabilirler. Çünkü yaptığım sporu, yaptığım işi gerçekten çok seviyorum. İlk günkü heyecanla yapıyorum. Biraz klişe olabilir ama benim için gerçekten öyle. Başarımı buna bağlıyorum." |
"Türk muaythai tarihinin en başarılı sporcusuyum, bunu söylerken bile heyecanlanıyorum"
5 kez dünya 3 kez de Avrupa şampiyonu olarak tarihi bir başarıya imza atan Bediha Taçyıldız'a neler hissettiğini sorusuna "Anlatması birazcık zor bir his" diye cevap verdi ve şöyle devam etti:
Türk muaythai tarihinde erkek de dahil olmak üzere en başarılı sporcuyum. Bunu söylerken bile heyecanlanıyorum. Gerçekten çok güzel bir duygu ama hani ne ara buraya geldiğimi ne ara bunları yaşadığımı hiç bilmiyorum. Zaman gerçekten çok hızlı geçti ama sorsanız hepsini tek tek anlatabilirim. Böyle de bir yanı var. İnsanlar karşısında takdir almanız, sizi örnek alıyor olmaları çok güzel bir duygu. Spor hayatımda yaşadığım en güzel duygulardan biridir diyebilirim.
"2024'te olimpiyatta olursak ülkemi temsil etmek, madalya kazanmak istiyorum"
Gelecekle ilgili hedeflerinden de bahseden Taçyıldız, şunları kaydetti:
"Bundan sonraki hedefim iki ay sonra Avrupa Şampiyonası yapılacak ve Avrupa Şampiyonası'nda ev sahibi olacağız. İstanbul Kumburgaz'da yapılacak. Tüm Avrupa ülkeleri, misafirimiz olacak. Ev sahibi olacağımız için çok mutluyum. Avantajlı durumda olacağız. Belki ailelerimiz, sevdiklerimiz bizi izlemeye gelecek. Oradan çok maçlar döneceğini umuyorum. Şu an en öncelikli hedefim tekrar Avrupa şampiyonluğu. Onun sonrasında yapılacak olan Dünya ve Avrupa Şampiyonaları ve çok zor bir ihtimal ama 2024'te Olimpiyat Oyunları'nda olursak ben de ülkemi olimpiyatlarda temsil etmek, temsil etmekten ziyade olimpiyat madalyası kazanmak istiyorum."
"Beni en çok zorlayan şey sakatlık ve diyet" Muaythai yaparken kendisini en çok sakatlıkların sonrasında ise diyet programının kendisini zorladığını dile getiren Taçyıldız, "Beni en çok zorlayan şey sakatlık. Bir sporcunun başına gelebilecek en kötü olay. Fiziksel olanını geçtim zaten psikolojik olarak çok çöküyorsunuz. Bunu yaşadım ama benim şansım pandemiye denk geldi sakatlığım. Bu yüzden mutluyum. İkincisi de diyet. Senenin 6-7 ayını diyet yaparak geçiriyorum. Yaptığımız sıklet sporu ve dövüştüğümüz her gün sabah tartıya girmek, her gün tartılmak zorundasın ve kilon sabit kalmak zorunda. Gerçekten tartı olayı çok kötü. Çünkü istediğim hiçbir şeyi yiyemiyorum. Hepsini maçtan sonra, maçtan sonra diye hep aksatıyorum. En sevdiğim şeylerden biri tabii ki annemin yaptığı biber dolması. Çok basit bir yemek gibi gelebilir ama benim kalbimde bir numara. Yoğurtla birlikte onu yemeyi çok seviyorum" ifadelerini kullandı. |
"Tek temennim olimpik ve olimpik olmayan spor ayrımının ortadan kalkması"
Yaptığı sporun en büyük sorunlarından birinin olimpik branş dışında kalması nedeniyle ödül yönetmeliğinde olimpik branşlara göre geride kalmaları olduğunu ifade eden Taçyıldız, yetkililere çağrıda bulundu:
Muaythainin önündeki en büyük sorun aslında bu bizim devletimizle ilgili yani Gençlik ve Spor Bakanlığımızla ilgili. Bunu çok söyledik, dile getirdik. Olimpik ve olimpik olmayan branşlar arasında ayrım yapılıyor ve bu bizim için en büyük engel. Ben başka bir ülkeyi, başka bir bayrağı veya başka bir milleti temsil etmiyorum. Nasıl bir boksör Türkiye'yi temsil ediyorsa ben de Türkiye'yi temsil ediyorum. O dünya şampiyonu oluyorsa ben de dünya şampiyonu oluyorum. Böyle bir ayrım olamaz. Bizim önümüzdeki en büyük engel bu. Bir kez daha dile getiriyorum. Ben çok zorluklar çekiyorum dünya şampiyonu olana kadar. Parmağım kırılıyor, sırtım tutuluyor, her yerim sakatlanıyor ama diyorum ki 'o final maçına çıkmam lazım. Şampiyon olmam lazım'. Neden? Türkiye'yi temsil ediyorum. Eminim bunu herkes biliyor ama neden bu konuda sessiz kaldıklarını hala anlamış değilim. Tek temennim olimpik ve olimpik olmayan sporların ayrımının ortadan kalkması.
"Adam samuray kılıcıyla geliyor, buna karşı ne yapabiliriz ki?"
Son yıllarda Türkiye'nin gündemini sık sık meşgul eden kadın cinayetleri konusunda kadın sporcuların yaptıkları dayanışma çağrılarına kendisinin de katkı vereceğini dile getiren Taçyıldız, "Ülkemizin çok çok büyük bir sorunu hatta en başta gelen sorunu. Bununla ilgili 'ne desem boş' demeyeceğim, her seferinde konuşacağım. Çünkü neden böyle olduğunu bilmiyorum. Bu yapılan kadın cinayetleri kesinlikle insanların ailesinin yetiştirilmesiyle, eğitimiyle ilgili olan bir şey. Devletimiz belki bu konuyla ilgili çok ciddi yaptırımlar yapılsa ya insanlar belki bunları yapmayı tahammül bile edemezler. Çok içler acısı bir durum gerçekten. Bir kadın olarak, bir kız çocuğu olarak artık gerçekten Hani şunu düşünüyorum: Ben bir dövüş sporcusuyum. Sokakta bir olay anında başıma ne gelebilir acaba? Adam samuray kılıcıyla geliyor. Buna karşı ne yapabiliriz ki? Yani ben istediğim kadar dünya şampiyonu olayım ne yapabilirim? Devletimiz bununla ilgili gerçekten yapıcı bir yaptırım yaparsa bunun önüne geçebileceğimizi düşünüyorum. Umarım güzel haberler alırız bununla ilgili" diye konuştu.
"Uzun zamandır yaşamıyorum ama yaşadım daha önce"
Kendisinin de daha önce benzer bir duruma maruz kaldığını ancak uzun zamandır bu yönde bir olay yaşamadığını dile getiren Taçyıldız, "Uzun zamandır yaşamıyorum ama yaşadım daha önce. Ama benim şöyle bir yapım var. Öyle bir durumla karşı karşıya kaldığım zaman hiç çekinmem. Pat diye o rahatsızlığımı dile getirdiğim için insanlar bir anda çekiniyor. Hani belki de daha önce hiçbir kadın bir karşılık vermediği için beni de öyle zannediyorlar. Hiç çekinmem direkt karşılığını veririm yani. O yüzden insanlar çekinirler. Dediğim gibi uzun zamandır da zaten böyle bir şey yaşamıyorum. Dilerim ki tüm kadınlar yaşamaz" temennisinde bulundu.
"Ailelerin verebileceği en güzel karar çocuklarını bir spor branşına yönlendirmek"
Muaythaiyi gençlere tavsiye ettiğini söyleyen Bediha Taçyıldız, sözlerini şöyle tamamladı:
Kesinlikle tavsiye ederim. Şu an sahip olduğum okulum, çevrem, işim hepsini yaptığım spora borçluyum. Çünkü belki bu madalyayı kazanmasam kimse beni tanımayacaktı. Güzel arkadaşlıklar kuramayacaktım. İyi okullarda okuyamayacaktım. Hepsini bu madalyaya ve yaptığım spora borçluyum. O yüzden ailelerin çocuklarıyla ilgili verebileceği en güzel ve en büyük karar çocuklarını herhangi bir spor branşına yönlendirmesi. Bu illa dövüş sporu olması gerekmiyor. Voleybol da olabilir, basketbol da olabilir, karate de olabilir. Yeter ki bir spor branşına yönlendirip bunu takip etmeleri gerekiyor. Benim söyleyebileceğim en güzel şey budur.
© The Independentturkish