Prestijli tıp dergisi The Lancet'ten korkutan bulgular: Akıl sağlığı sorunları pandemiden nasıl etkilendi?

Dünyanın dört bir yanından gelen veriler Kovid-19 ve akıl sağlığı sorunları arasındaki bağlantıları gözler önüne serdi

Uzmanlar tecrit sırasında akıl sağlığını korumak isteyenlere sağlıklı beslenme, rutin oluşturma ve arkadaşlarla bağlantıda kalma gibi önerilerde bulunuyor (Pixabay)

Prestijli tıp dergisi The Lancet, 10 Ekim Dünya Akıl Sağlığı gününde dünyanın dört bir yanında yürütülen, bu konuyla ilgili araştırmaların sonuçlarını yayımladı.

Kovid-19 pandemisi süresince yapılan araştırmalar, küresel ölçekte akıl sağlığıyla ilgili endişe veren çıkarımlar ortaya koydu.

Araştırmalardan birinde 2020’de dünya genelinde depresyon ve anksiyete vakalarının dörtte bir oranında arttığı sonucuna varıldı. Majör depresyon vakalarındaki artışta Türkiye’nin Avrupa birincisi olması da dikkat çekti.

Bunun yanı sıra doktorlar arasında ve özellikle kadın hekimlerdeki yüksek intihar riskine dikkat çeken bir araştırma da yapıldı. Bir diğer çalışmada ise akıl sağlığıyla ilgili sorunlardan mustarip kişilerde Kovid-19 kaynaklı ölümlerin daha fazla olduğu görüldü.

İşte o araştırmalar ve bulguları…

Depresyon ve anksiyete vakaları pandemide nasıl arttı?

Avustralya’daki Queensland ve ABD’deki Washington üniversitelerinden araştırmacılar, pandemi nedeniyle dünya genelinde depresyon vakalarının ortalama yüzde 26, kaygı bozukluğu vakalarının da yüzde 28 oranında arttığını tespit etti.

Cumartesi günü The Lancet’in yayımladığı araştırmada 1 Ocak 2020 ve 29 Ocak 2021 arasında toplanan ve 204 ülkeden gelen verilerin sistematik incelemesi yer aldı.

Araştırmacılara göre 2020'den önce de zihinsel sorunlar, küresel sağlık yükünün önde gelen nedenlerinden biriydi. Üstelik bu yükün başında depresyon ve anksiyete geliyordu. Pandeminin başlaması ise akıl sağlığındaki sorunları tetikleyen birçok faktörün şiddetlendiği bir ortam yarattı.

Araştırmacılar Kovid-19 vaka sayılarının yüksekliğiyle ve hareket kısıtlamalarıyla depresyon ve kaygı bozukluğu vakalarındaki artış arasında bağlantı olduğuna işaret etti.

DW Türkçe’nin aktardığına göre kadınlar depresyon ve kaygı bozukluğundan daha fazla etkilenmişti. Pandemi nedeniyle alınan önlemlerin eşitsizliği derinleştirmesi buna neden olarak gösterildi. Bakım ve ev işlerinin çoğunlukla kadınların üzerine kaldığı belirtilirken, kadınların bu dönemde artan ev işi şiddetin de mağduru olduğu ifade edildi.

Araştırma ayrıca, 20 ila 24 yaşındaki genç yetişkinlerin pandemiden ruhsal açıdan en çok etkilenen grup olduğunu ortaya koydu.

Öte yandan akıl sağlığı sorunlarında 2020’de görülen artış ülkeden ülkeye değişiklik gösterdi.

 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

 

Türkiye, Avrupa birincisi oldu

Türkiye, Kovid-19 kaynaklı majör depresyon vakalarının artışında Avrupa'da ilk sırada yer aldı. Ayrıca anksiyete vakalarının yaygınlığı açısından da Avrupa genelinde ilk sıralara yerleşti.

Bulgulara göre Türkiye’de majör depresyon vakalarındaki artış en az yüzde 38, anksiyete vakalarındaki artış da en az yüzde 32’ydi. Bu veriler, ülkedeki akıl sağlığı sorunlarında görülen artışın ortalamanın üzerinde olduğu anlamına geliyor.
 

anksiyete.jpg
Dünya genelinde anksiyete vakalarındaki artış, grefikte koyu kırmızıdan açık renklere doğru sıralanıyor (The Lancet)


Dünya genelinde ise majör depresyon vakalarındaki artışta Türkiye’nin yanı sıra Arjantin, Meksika, Peru, Şili, Güney Afrika, İran, Mısır ve Pakistan da ilk sıralarda yer aldı.
 

depresyon.jpg
Majör depresyon vakalarındaki artış, grefikte koyu kırmızıdan açık renklere doğru sıralanıyor (The Lancet)


Euronews’ün aktardığına göre araştırmanın yazarlarından Alize Ferrari, "Pandemi akıl sağlığını etkileyen sosyal faktörlerin gün yüzüne çıkmasına neden oldu" dedi:

Okulların kapatılması, gençlerin öğrenme ve kendi denkleri ile iletişim ve etkileşim potansiyellerinin kısıtlanması ve bunun işsizlik riski ile kombinasyonu gençlerin akıl sağlığında daha fazla baskı yarattı.

Doktorlardaki intihar riski endişe veriyor

ABD’deki Rockefeller Üniversitesi’nden bilim insanlarının The Lancet’te yayımladığı bir diğer makalede doktorlar arasındaki yüksek intihar riskine dikkat çekildi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Makalede dünya genelinde doktorlar arasındaki intihar oranının nüfus geneline ve hekimlerle benzer sosyo-ekonomik statüye sahip diğer kesimlere kıyasla çok daha yüksek olduğu belirtildi.

ABD’den gelen verilere dikkat çeken araştırmacılar, günde bir doktorun intihar nedeniyle hayatını kaybettiğini vurguladı. Makaleye göre doktorların üç ila dörtte biri, akıl hastalığı belirtilerinin arttığını bildirdi.

Diğer yandan araştırmacılara göre akıl sağlığı sorunları, toplumun diğer kesimlerinde olduğu gibi doktorlar arasında da en çok kadınları etkiledi. Makalede konuyla ilgili, "Doktorlar, özellikle de kadın doktorlar, yüksek intihar riski altında" ifadeleri yer aldı:

Tıp eğitiminde ve sağlık sistemlerindeki değişiklikler ve pandemi koşullarında çalışmanın ek yükü bu sorunları büyütmüş olabilir.

Ancak Kovid-19 pandemisinin doktorların akıl sağlığına yönelik ilgiyi artırdığı belirtiliyor. Zira pandemiyle mücadelede ön saflarda yer alan doktorların sağlık durumu ve çalışma koşulları, son yıllarda daha çok gündeme gelmeye başladı.

Akıl sağlığı sorunlarının görüldüğü kişilerde Kovid’den ölüm riski daha fazla

Britanya’daki King’s College London’dan bilim insanlarının yürüttüğü bir diğer araştırmada, akıl hastalığından mustarip kişiler arasında Kovid-19 kaynaklı ölümlerin daha fazla olduğuna dikkat çekildi.

2019 ve 2020 arasında Birleşik Krallık’ta kayda geçen 167 bin 122 kişinin verilerini inceleyen araştırmacılar, zihinsel engellilere ve zihinsel açıdan ağır sağlık sorunlarından mustarip kişilere odaklandı.

Pandemiden önce, ciddi zihinsel sağlık sorunları olan kişilerde ölüm oranları nüfus geneline kıyasla zaten daha yüksekti. The Lancet’te yayımlanan yeni araştırma ise Mart ve Haziran 2020 arasında bu gruplarda ölüm oranının daha da arttığını ortaya koydu.

Bulgulara göre öğrenme güçlüğü çekenler arasında Kovid-19 kaynaklı ölümler, ilk karantina döneminde genel nüfustan 9 kat yüksekti. Bu oran, yeme bozukluğu olanlarda 5 kat, kişilik bozukluğu ve bunamadan mustarip kişilerde 4 kat, şizofreni hastalarında ise en az 3 kat fazlaydı.

Makalede ayrıca, Kovid-19 dışında nedenlerden kaynaklanan ölümlere de dikkat çekildi. Araştırmacılar, konuyla ilgili şu ifadelere yer verdi:

Pandemi boyunca hem diğer nedenlerden kaynaklanan ölüm riski hemde Kovid-19’dan kaynaklı ölüm riski ağır zihinsel sağlık sorunları ve zihinsel engelleri olan kişilerde daha yüksekti. Bu kişiler savunmasız gruplar olarak kabul edilmeli.

 

Independent Türkçe, The Lancet, Medical Express, Euronews, DW Türkçe

Derleyen: Çağla Üren

DAHA FAZLA HABER OKU