Kovid-19 pandemisi tüm dünyayı derinden etkiledi. Alışkanlıklarımız, işlerimiz, planlarımız hatta hayallerimiz bile değişti. Durum böyleyken Kovid-19 salgınını yalnızca tıbbi yönüyle düşünmek eksik olacaktır.
Bu salgını toplumsal, psikolojik ve ekonomik açıdan da değerlendirmek gerekiyor. Afrika'da Kovid-19 salgınını tüm yönleriyle anlatan bir yazı dizisi kaleme aldım.
Dört yazıdan oluşan bu seride birbirinden değerli isimlerle görüşerek Afrika'da salgının etkilerini araştırdım. Somali Sağlık Bakanı Dr. Fawziya Abikar Nur ile bir görüşme yaptım.
Hem Somali'yi hem Afrika'yı konuştuk. Bu serinin ilk yazısında, Afrika'da Kovid-19'u tıbbi yansımaları açısından ele alacağım.
Çin'in Vuhan şehrinde, 2019 yılının Aralık ayında başlayan Kovid-19 pandemisi tüm dünyayı etkisi altına aldı. Yaklaşık iki yıldır ülkeler neredeyse tüm maddi kaynaklarını ve insan gücünü bu salgını kontrol altına almak için seferber etti.
Gümrük kapıları kapatıldı, uçuşlar durduruldu, bazı cılız ortaklıklar hariç tüm ülkeler bu mücadelede tek başınaydı. Birçok iş kolu durma noktasına geldi. Ekonomik gelişmişliği yüksek olan ülkeler vatandaşlarına tarihte eşi benzeri görülmemiş düzeyde yardım yaptı.
Durum böyleyken, Kovid-19 pandemisi Afrika'da nasıl seyrediyor, nelere yok açıyor birlikte inceleyelim.
Sıcak hava, salgının yayılmasını engelliyor mu?
Afrika kıtasındaki ilk vaka Mısır'ın Kahire şehrinde 14 Şubat 2020'de bildirildi. Sahraaltı Afrika'da ise ilk vaka Nijerya'dan 27 Şubat 2020 tarihinde bildirildi.
Tabi Avrupa, ABD ve Çin salgının başlangıcında çok ciddi vaka sayısı bildirirken durum Afrika'da olumluydu. Az sayıda vaka ve ölüm bildiriliyor, buna gerekçe olarak da sıcak havalar gösteriliyordu.
Lakin süreç ilerledikçe durumun sıcak ile alakalı değil, altyapı yetersizlikleriyle ilgili olduğu anlaşıldı. Avrupa ve ABD'de vaka sayıları kontrol altına alınmaya başlandıkça Afrika'da vaka sayıları artmaya devam etti.
Dünyanın geri kalan bölgelerine nazaran Afrika'da Kovid-19'un daha uzun süreceği öngörüleri paylaşıldı.
HİV'in oldukça yaygın görüldüğü kıtada, Kovid-19 için seferber edilen sağlık hizmetleri diğer hastalıkların tedavisinin aksamasına sebep oldu.
Bu ikincil bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle Sahraaltı Afrika için bin kişiye düşen yatak sayısı oranı dünyanın en düşük seviyesinde.
Normal koşullarda, kronik hastalıklarla mücadelede bile yetersiz kalan sağlık altyapısı Kovid-19 ile mücadelede oldukça zorlandı, büyük ölçüde yetersiz kaldı.
Vaka sayısı artıyor, aşılama yetersiz
5 Şubat 2020 tarihinde Afrika ülkelerinin sağlık bakanları Etiyopya'da bir araya gelerek ortak bir yol haritası için görüştüler. Sonrasında birçok ülke acil kriz durumu ilan edip Kovid-19 salgını için seferber oldu.
Bu süreçte vakalar diğer dünya ülkelerine nazaran düşük seyretti. Ama 2021 yılına gelindiğinde, dünyada aşılama çalışmalarına başlandı.
İsrail ve ABD başta olmak üzere birçok Batılı ülke vatandaşlarını hızla aşılayarak vaka sayılarını düşürmeyi başardı.
Lakin Afrika için tam tersi bir durum söz konusuydu. Vakalar hiç olmadığı kadar hızla artıyordu.
Haziran 2021'de Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Afrika Bölge Direktörü Dr. Matshidiso Moeti yaptığı açıklamada, kıta genelinde sadece yüzde 0.79 aşılanma oranı olduğunu ifade etti.
Buna paralel olarak vaka sayılarında haftalık bazda yüzde 30 artış yaşandığını belirtti.
Afrika için Kovid-19 salgını, iş kollarının durma noktasına gelmesi sebebiyle gıda ve geçim sıkıntılarını da beraberinde getirdi.
Normal koşullarda da yeterli olmayan sağlık imkanlarının tamamen salgın için seferber edilmesi sebebiyle ikincil hastalıkların tedavisinde aksaklıklar yaşandı.
Kovid-19'la mücadelede direkt olarak sahada çalışan, pandeminin kontrol altına alınması için yoğun bir şekilde mücadele veren yetkililere kulak vermek gerekiyor.
Bu mücadelenin tepe noktasındaki kişiyle, Somali Sağlık Bakanı Dr. Fawziya Abikar Nur ile görüştüm. Sayın Bakan çok önemli bilgiler aktardı:
Hepinizin bildiği üzere, Somali son yıllarda sık sık kuraklık, sel, çatışmalar ve salgın hastalıklar gibi birçok tehlike yaşadı. Çok sayıda ölüm ve acının yanı sıra, son yirmi yılda 2 milyondan fazla insan ülke içinde yerinden edildi. Bu da ülkedeki sağlık sisteminin daha da zayıflamasına yol açtı. Kovid-19 salgını, Somali halkı için kötü olan mevcut durumu daha da kötüleştirdi.
Kapsamlı bir risk iletişimi stratejisi uygulandı
Kovid-19 salgınında bugüne kadar toplam teyit edilen vakası sayısı 14 bin 776 olarak kayıtlara geçti. Ölüm sayısı ise 773. Öte yandan Kovid-19 aşısında iki dozu vurulan kişi sayısı 33 bin 376.
Sayın Bakan'a Somali'nin aldığı önlemleri sorduğumda ise şu yanıtı verdi:
Ulusal çapta Kovid-19 anlık vaka yönetim ve müdahale merkezini oluşturduk. Dış hat uçuşlarını geçici olarak durdurduk. Okullar başta olmak üzere insanların toplu olarak bulundukları yerlerde sosyal mesafeye dikkat etmeleri konusunda dikkat çekici tavsiyelerde bulunduk. Ayrıca hükümetimiz kapsamlı bir risk iletişimi stratejisi uygulamaya başladı.
Hızlı müdahale ekipleri kurduk ve ulusal laboratuvarları güçlendirdik. Temas izleme ve gözetim sistemleri oluşturduk. Operasyonel destek ve lojistik kapasitemizi genişlettik.
300 bin doz aşı alındı
Sayın Bakan aşılama süreci için şu bilgileri verdi:
Somali, COVAX tesisinden 300 bin doz AstraZeneca aşısı aldı. Bu aşılar 15 Mart 2021'de Mogadişu'ya ulaştı. Aşılama 16 Mart'ta Banadir'deki 6 hastanede başladı. Diğer eyaletler 16 Mart'ta aşı aldılar ve bazıları aşıların geldiği günün ertesi gününden itibaren aşı seanslarına başladı.
"27 Mart'tan itibaren tüm eyaletlerde, ön saflardaki çalışanlar (sağlık çalışanları, polis, öğretmen, belediye çalışanları), yaşlı nüfus ve risk altındaki kişiler için 1. doz aşılama yapıldı. Salgın yönetimi için elektronik raporlama ve kayıt araçları geliştirildi ve uygulandı. Aşıların en uç bölgeler dahil tüm ülkeye ulaştırılması için 300 ekip görevlendirildi.
Aşılama alanları çoğu ilçe, bölge hastaneleri ve bazı bölgelerde sosyal yardım ekipleri aracılığıyla kuruldu. Somali Devlet Başkanı, federal ve eyalet bakanları, aşının kabul edilebilirliğini artırmak için 1. doz aşılarını olarak kampanyanın açılışını yaptılar.
Çin'den SINOPHARM/CORONOVAC aşısını Mayıs 2021'de 200 bin doz şeklinde aldık. Dünya Bankası aracılığıyla Somali yaklaşık 45 milyon dolar (5 milyon doz) alacak, başvuru ve çalışma planlaması devam ediyor."
Kovid-19 aşıları hakkında dezenformasyon
Öte yandan Sayın Bakan, Kovid-19 salgını ile mücadelede bazı zorluklar yaşadıklarından bahsetti:
Aşı karşıtlığı maalesef tüm dünyada olduğu gibi Somali'de de bulunuyor. Kovid-19 aşıları - özellikle AstraZeneca - hakkındaki dezenformasyon ve yanlış bilgilendirme nedeniyle çoğu eyalette aşı yaptırma oranının düşük olduğunu iletti.
Halihazırda kırılgan olan sağlık sistemlerine aşırı yüklenme oldu. Düşük test kapasitesi ve tanılama sorunumuz bulunuyor. Tespit edilen vakaların izolasyonu ve karantina merkezlerinin yetersizliği, beraberinde doğrulanmış vakaların yönetimini zorlaştırıyor. Öte yandan ülkedeki tıbbi solunum cihazı kıtlığı söz konusu.
Ramazan ayında aşının orucu bozduğunu düşünen insanlar, Kovid-19'la mücadelede gerileme yaşanmasına sebebiyet verdi.
Halk sağlığı için uygulanması elzem olan kuralların güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılmasındaki güçlükler ön plana çıkıyor. Sosyal mesafeye dikkat edilmesi, maske takılması gibi.
Afrika'da güncel Kovid-19 istatistikleri
Mevcut tabloyu daha net anlayabilmek için Sayın Bakan'ın aktardığı bu değerli bilgilerin yanında bir de güncel istatistiklere bakmak gerekiyor.
Johns Hopkins Üniversitesi'nin derlediği verilere göre Afrika kıtasında bugüne kadar tespit edilen Kovid-19 vaka sayısı 6.5 milyon civarındadır.
Toplam ölüm sayısı ise 160 bin kişidir. Bugüne kadar en fazla vakanın görüldüğü ülke ise 2,5 milyon ile Güney Afrika'dır. En az vaka bildiren ülke ise 509 kişi ile Tanzanya'dır.
Afrika Birliği'ne bağlı Afrika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi'nin yayınladığı güncel verilere göre Afrika kıtasında iki doz aşı olan kişiler toplam popülasyonun yüzde 1,39'unu oluşturuyor.
Uygulanan birinci ve ikinci doz aşı toplamı 82 milyon düzeyinde. Aşılamada ülke nüfusunun yüzde 36'sını aşılamayı başaran Fas başı çekiyor.
Tanzanya, Burundi ve Eritre gibi ülkeler ise henüz hiç aşılama yapmayan ülkeler olarak kayda geçmiş durumda.
Bu yazıda Kovid-19 salgının Afrika'daki tıbbi seyrini ele aldım.
Serinin ikinci yazısında ise Kovid-19'un toplumsal etkilerini işleyeceğim. Bu konuda Cape Town Üniversitesi Sosyoloji Bölümünden Dr. Faisal M. Garba ile görüştüm.
Kalın sağlıcakla…
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish