Nihayet ateşkes kararı verildi, ortalık bayram havası.
Basında paylaşılan fotoğraflarda ateşkesi kutlamak için sokaklara çıkan Filistinlilerin yüzlerindeki gülümsemenin yanı sıra, bulundukları alanların harabeye dönüşmüş hali yürek burkuyor.
Yine de ağızlarında zafer çığlıkları, gözlerinde umut…
Netanyahu'nun hafta içindeki sivri söylemleri ateşkesin şu aşamada yapılacağını düşündürmüyordu açıkçası.
Ateşkesten bir gün önce ABD Başkanı Joe Biden, Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesinde, yarım ağızla da olsa, bölgedeki gerginliğin giderilmesini beklediğini söylemişti.
Netahyahu'nun yanıtı netti; "Elimizde saatle beklemiyoruz. Operasyonun hedeflerine ulaşmasını bekliyoruz. O yüzden şimdiden bir takvim belirlemek zor. Onlarla baş etmek için ya işgal edeceksiniz, ki bu her zaman ihtimal dahilindedir, ya da caydırırsınız. Biz güç kullanarak caydırmayı seçtik" dedi pişkince.
"İşgal her zaman ihtimal dahilindedir!"
Kimin topraklarından kimi kovuyorsun sorusu bir tarafa, bu kadar keskin ifadelerin hemen ertesi günü ateşkesin ilan edilmesi, kalıcılığını sorgulatıyor.
Umutlar elbette kalıcı olması yönünde ama Netanyahu'nun hemen ertesi gün ateşkes masasına oturmuş olması güven vermiyor.
Üstelik yıllardır varlığını reddettiği Hamas'la masaya oturarak…
İsrail bugüne kadar düzenlediği operasyonları dilediği zaman tek taraflı olarak bitirirdi.
Bu defa, şu ana kadar muhatap almadığı Hamas'la masaya oturması, anlaşma sağlaması ve bunu "karşılıklı ateşkes" olarak dünyaya duyurması şaşırtıcı.
Evet, şu ana kadar İsrail tarafı Gazze'den bu kadar yoğun yapılan roket saldırılarının hedefi olmamıştı.
İsrail halkı da bu defa gece gündüz alarm sesleriyle diken üstündeydi ve hükümetin üstünde yoğun baskı kurdu; ancak Netanyahu gibi bir karakterden bir günde görülen bu keskin dönüş çok da samimi gelmiyor.
İsrail yine ateşkese saatler kala, hatta son ana kadar savaş uçaklarıyla Gazze'ye saldırmaya devam etti.
İsrail'in Hamas ile karşılıklı olarak bu ateşkesi ilan etmesi, bundan sonraki süreç için bir zaman kazancı hesabına girdiğini düşündürüyor.
Hamas geçtiğimiz günlerde, İsrail'e en az 6 ay boyunca karşılık verebilecek mühimmata sahip olduğunu açıklamıştı.
İsrail ve Filistin'de kaldığım dönemlerde çokça defa şahit olduğum durum şu oldu; genelde İsrail tarafı bu gibi açıklamalardan sonra Hamas'ın mühimmatlarının yerini tespit etmek için zaman kazanıyor.
Zamanla yeri tespit edilen mühimmatların olduğu bölgelere ufak ufak nokta atışı operasyonları düzenliyor yani Hamas'ı tahrik ediyor.
Sonrasında Hamas İsrail'in nokta operasyonuna karşılık verince, büyük operasyon düzenlemek için kendinde "meşru müdafaa" hakkını görüyor ve bu defa büyük operasyona başlıyor.
Geçmişi referans aldığımızda Netanyahu'nun bir günde karar değiştirip ateşkes kararı vermesi, bu ateşkesin sürekliliği yönünde çok inandırıcı gelmiyor işin açıkçası.
Mısır'dan İsrail ve Gazze'ye gidecek güvenlik heyetinin, kalıcı sakinlik ortamının garantörü olamayacağı da aşikar.
Mısır, Biden'ın etkisiyle devrede;ancak İsrail'in de bölgedeki en kuvvetli Arap müttefiklerinden.
Kaldı ki bugüne kadar yanı başındaki sınır komşusu Gazze'ye bombalar yağarken hiç sesini çıkartmadı.
Hatta Gazze'ye operasyon düzenlendiği anlarda Refah Sınır Kapısı'ndan Mısır'a geçişleri kapattı; Gazzelilerin çıkışlarını engelledi.
O nedenle duracağı taraf şimdiden belli.
ABD Başkanı Joe Biden da son dönemlerde yaptığı tek taraflı açıklamalarla Filistin konusunda hayal kırıklığı oldu.
Çünkü hem seçim öncesinde hem de hemen sonrasında Biden'ın İsrail'le anlaşamayacağı düşünülen iki konudan biriydi Filistin'di.
Diğeri de İran başlığıydı zaten.
Filistin konusunda kendinden önceki diğer Demokrat başkanlar çok daha orta yollu hareket etmişlerdi.
Mesela Barack Obama konu Kudüs ve Gazze olunca, "Kendinizi Filistinlilerin yerine koyun" demişti birkaç defa.
Bu defa hem kendisi hem de yönetimindeki isimler, değil orta yolu bulmak, açıkça ve sert ifadelerle İsrail tarafını seçtiler.
O nedenle İsrail'in ateşkes konusundaki samimiyeti sorgulanır durumda.
Hele ki hem Mısır hem de ABD tarafı İsrail'in önümüzdeki süreçte düzenleyebileceği yeni bir saldırıya şimdiden arka çıkma sinyallerini vermişken…
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish