Libya'da General Halife Hafter yanlısı Kaniyat milislerinin 2015-2020 arasında kontrol ettikleri Terhune ilçesinde yol açtığı katliamlar, son dönemde bulunan toplu mezarlarla gün yüzüne çıkarıldı.
Kaniyat Tugayları olarak bilinen milis güçlerin, yüzlerce sivili katlettiği yönündeki haberler ilk olarak 2017'de ortaya çıkmış ve tepkilere yol açmıştı. Ancak Libya'da uluslararası toplum tarafından desteklenen hükümet ve Birleşmiş Milletler, katliamın sorumlularını yargılamak üzere harekete geçmemekle eleştiriliyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
The Washington Post gazetesinin haberine göre, Hafter yanlısı güçlerin Trablus'a yönelik başarısız saldırılarda üs olarak kullandığı ilçede, son aylarda neredeyse her hafta çürümüş cesetlerle dolu toplu mezarlar bulundu. Haberde, toplu mezarların eski Kaddafi ordusu askerlerinin de saflarında bulunduğu Kaniyat milislerinin işlediği olası savaş suçlarını ortaya koyduğu belirtildi.
"İşlenen suçlara göz yumdular"
Libya Adalet Bakanlığı'na bağlı Kayıpları Arama ve Bulma Kurumu Başkanı Kemal Ebubekir, ilk defa kadın ve çocukların da bulunduğu mezarlara rastladıklarını söyledi. En az 120 cansız bedene ulaştıklarını kaydeden Ebubekir, "Terhune'de gördüklerimiz ancak katliam olarak tanımlanabilir" dedi.
Terhune Belediye Başkanı Muhammed el-Kuşer de, "Ne yazık ki art arda gelen hükümetler bu milislerin işlediği suçlara müdahale etmedi. Tüm hükümetler işlenen suçlara göz yumdu" diye konuştu.
Katledilenlerin önemli bölümünün gözleri bağlanarak ve başlarından vurularak öldürüldüğü tahmin ediliyor. Kurbanlar arasında, geçen yıl milisler tarafından kaçırılıp katledilen Abdülali el-Falus'la 16, 15 ve 10 yaşlarındaki üç oğlu da vardı. Babası ve abileri gözleri önünde öldürülen 9 yaşındaki Moad el-Falus, kendisinin diğerlerine uyarı olarak sağ bırakıldığını anlattı.
"Ulusal Mutabakat Hükümeti de sorumlu"
The Washington Post, Kani Ailesi'nin yönettiği Kaniyat milislerinin uzun dönem Trablus'a giden stratejik bir yol olan Terhune ilçesini kontrol ettiğine, 2016'da Birleşmiş Milletler destekli Ulusal Mutabakat Hükümeti'yle ittifak kurduğuna ve maaş aldığına da dikkat çekti.
Bu süreçte de yargısız infazların sürdüğü kaydedilen haberde, bazı kurbanların ailelerinden gelen ihbarlara rağmen hiçbir adım atılmadığı belirtildi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden Libyalı araştırmacı Hanan Salah, Kaniyat milislerinin işlediği suçların büyük bölümünden Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin de sorumlu olduğunu savundu. Birleşmiş Milletler'den adını açıklamak istemeye eski bir araştırmacı da, Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin kötü bir görüntü vermemek için milislerin suçlarını kayıt altına almadığını söyledi.
Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) sözcüsü Jean Alam ise, Terhune'de işlenen suçları ve insan hakları ihlallerini takip ettiklerini, konuyla ilgili endişeleri Libyalı yetkililer ve BM Güvenlik Konseyi'yle paylaştıklarını belirtti.
Independent Türkçe, The Washington Post