Birleşmiş Milletler (BM), Suriye’deki kamplarda tutulan yabancı IŞİD militanlarının çocuklarının, “dünyanın en savunmasız kişileri arasında” bulunduğunu ve bu çocukların, ebeveynlerinin ülkesine gönderilmesi gerektiğini bildirdi.
Bu kişilerin, çocuklarını beraberlerinde evlerine götürme talebi, vatandaşı oldukları devletler tarafından reddedilirken, yaklaşık 29 bin çocuk Suriye’deki çok kötü şartlardaki kamplarda çürüyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
IŞİD halifeliğinin son günlerinde, aileleriyle birlikte bu kamplara yerleşenler arasında 30’dan fazla İngiliz çocuk da bulunuyor.
Fransa, geçen ay, on binlerce IŞİD ailesinin bulunduğu Suriye’nin kuzeyindeki kamplardan gelen 5 küçük çocuğun ülkeye geri getirilmesini kabul etti. Fakat İngiliz hükümeti IŞİD’e katılmak için Suriye’ye giden vatandaşlarını güvenlik endişeleri nedeniyle geri almayı bugüne dek reddetti. Ayrıca, çocukları ebeveynlerinden ayırmanın, hukuki açıdan sorun teşkil edebileceği de belirtiliyor.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Genel Direktörü Henrietta Fore, yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Suriye, Irak ve diğer yerlerdeki kamplarda, gözaltı merkezleri ya da yetimhanelerde çürüyen yabancı savaşçıların binlerce çocuğu, dünyanın en savunmasız çocukları arasında yer alıyor. Bu çocuklar sağlık, güvenlik ve refah durumlarını sürekli tehdit eden korkunç koşullar altında yaşıyor. Toplumları tarafından damgalandıkları ve hükümetleri tarafından dışlandıkları için ‘iki kez reddedilmiş’ haldeler. Temel hizmetlere erişme ya da ailelerinin ülkelerine dönme konusunda çok büyük hukuki, lojistik ve siyasi zorluklarla karşı karşıya bulunuyorlar.”
UNICEF’e göre, kamplarda sıkışıp kalan 29 bin yabancı çocuğun çoğu 12 yaşın altında. Bunların yaklaşık 20 bini Irak’tan, 9 binden fazlası da diğer 60 ülkeden.
BM üyesi devletleri, Suriye’deki bu çocukların vatansız konuma gelmelerini önlemeye davet eden UNICEF, bu çocukların “ailelerinin ülkelerine güvenli, onurlu ve kendi istekleriyle dönüşlerinin yanı sıra yeniden entegrasyonlarının da desteklenmesi” çağrısı yaptı.
UNICEF Genel Koordinatörü Fore, “Bu çocuklara her şeyden önce suçlu değil, mağdur muamelesi yapılmalı. Ülkelerine geri kabul edilmeleri de dahil, onlarla hakkında verilecek kararların hepsi, her bir çocuğun iyiliği düşünülerek ve uluslararası yasal standartlara uyularak alınmalı” ifadelerini kullandı.
Suriye’de saplanıp kalan İngiliz çocuklarının durumu; 2015’te IŞİD’e katılmak için Bethnal Green’daki evinden kaçan İngiliz vatandaşı Şamima Begüm’ün Cerrah adındaki oğlunun kamplardan birinde bu yılın başlarında hayatını kaybetmesiyle gündeme gelmişti.
IŞİD’in son günlerinde, binlerce kadın ve çocuk, örgütün son kalesi olan Suriye’nin doğusundaki Bağoz Köyü'nden ayrılmıştı. Terör örgütünün kontrolündeki son toprakları terk eden Begüm de şubatın başlarında, hamileliğinin ileri safhasındayken El-Hul kampına ulaşmıştı. Daha önce 2 çocuğunu kaybeden Begüm, kampa geldikten kısa süre sonra doğum yapmıştı.
Muhalefetteki İşçi Partisi’nin Gölge İçişleri Bakanı Diane Abbott, Cerrah bebeğin ölümünden, Begüm’ün vatandaşlıktan çıkarılmasına yönelik alınan “gaddarca” kararı sorumlu tutmuştu.
Abbott, “Bir insanın vatandaşlığını elinden almak, uluslararası hukuka aykırıdır. Şimdi bir İngiliz kadınının vatandaşlığının elinden alınması, masum bir çocuğun ölümüyle sonuçlandı” diye konuşmuştu.
BM verilerine göre, aralık ayından bu yana kamplarda veya göç sırasında yüzlerce çocuk hayatını kaybetti. Çocukların çoğunun ölüm nedeniyse yetersiz beslenme ve hastalıklar.
İngiltere’de hükümet sözcüsü, İngiliz çocukların durumuna ilişkin The Independent’a yaptığı açıklamada şunları söylemişti:
“İngiltere’nin Suriye’de konsolosluk hizmeti verecek bir misyonu bulunmuyor. Dışişleri Bakanlığı, İngiliz vatandaşlarını Suriye’ye seyahat etmemeleri noktasında uyarıyor. Terör örgütüne katılmak için İngiltere’den ayrılanlara yardım etmek için İngiliz yetkililerin hayatlarını tehlikeye atmayacağız. Suriye’de bulunan bir İngiliz çocuğun Suriye dışından bir konsolosluk yardımı alabilmesi durumunda, biz de hem yerel hem de İngiliz makamlarla birlikte çalışarak, talep gelmesi halinde çocuğun iadesini kolaylaştırmak için çabalarız.”
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/news/world/middle-east
Independent Türkçe için çeviren: Cenk Korkmazer
© The Independent