NATO, Rusya'yı saldırgan buluyor

Prof. Dr. Nadir Devlet Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Reuters

NATO bu varsayımda haksız da değil. Rusya başta Gürcistan'a savaş açtı, Abhazya ile Güney Osetya bölgelerinin kopmasına neden oldu.

Ukrayna'da iç savaş çıkardı ve 7 yıl önce Kırım özerk cumhuriyetini ilhak etti. 2007'den beri Moldovya'ya ait Transdinyester bölgesinde bağımsızlık ilan edenleri destekledi.

Suriye'de ise 10 yıldır savaşlara katılıyor. Suriye halkının 7 milyon kadarının mülteci durumuna düşmesinde Moskova'nın da büyük rolü var.


NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve ABD Dış İşleri Bakanı Antony Blinken, Brüksel'de NATO dış işleri bakanlarının iki günlük toplantısından sonra 23 Mart'ta basına şu bildiriyi sundular:

NATO dışişleri bakanları ittifakın "artan tehditler ve sistematik yarış"a karşı aynen duracaklarına kendilerini adamış olduklarını ve "Rusya'nın saldırgan davranışlarının Avro-Atlantik güvenliğine tehdit olduğunu" teyit ettiler.

Rusya Federasyonu alt meclisi Devlet Duma'sı Dış İşler Komitesi Başkası Leonid Slutskiy ise, "NATO'nun tehdit ve saldırganlık Rusya'dan yayılıyor şeklindeki beyanları birliğin kendi mevcudiyetini haklı çıkarmak için tekrarladığı mantra veya söz yığınıdır" demişti.

30 ülkenin üye olduğu NATO Sonuç Bildirisi'nde "Transatlantik ülkeleri savunmada sorumlulukları eşit şekilde paylaşmada gelişmeler gösteriyorlar, NATO Bakanları güvenlik için yapılan katkılardan dolayı memnuniyet duyuyorlar "diye ifade edildi. 

Fransız Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian ABD'li meslektaşı Blinken'in "NATO kendini yeniden keşfetti" şeklindeki bildirisinden memnun kaldığını belirtti.

Blinken ayrıca "Avrupa'nın savunması NATO'suz olamayacağı gibi Avrupasız etkili ve güvenilir bir NATO da olamaz" demişti.

Blinken eski ADB Başkanı Donald Trump tarafından reddedilen NATO ve üyelerine yeni motivasyon vermek için Brüksel'e gelmişe benziyor. Cidden de güçsüzleşen veya üyelerinin başka öncelikleri olan bir NATO, Rus tehdidine karşı duramaz. 

Bu çerçevede Sputnik'in haberine göre, 17 Mart'ta NATO Genel Sekreteri Stoltenberg Gürcistan Başbakanı İrakli Garibaşvili ile bir araya geldikten sonra basın toplantısında şunları söylemiş:

Karadeniz'in güvenliği, NATO ve Gürcistan için öncelikli konu. Rusya ordusunun bölgede giderek güçlenmesinden endişe duyuyoruz. Bundan dolayı Karadeniz bölgesindeki varlığımızı pekiştirmeye dönük çalışmalar yürütüyoruz.


Dışişleri bakanları zirvesinden önce Karadeniz'de NATO'nun tatbikatı oldu. "Poseidon-2021 Deniz Tatbikatı" 26 Şubat-05 Mart 2021 tarihlerinde Romanya'nın ev sahipliğinde Köstence sahillerinde icra edildi.

ABD, Belçika, Bulgaristan, Romanya, Türkiye, Yunanistan ve NATO Mayın Karşı Tedbirleri (MKT) Görev Grubu-2 10'dan fazla savaş gemisi katıldı.

Hem NATO liderliği hem de Pentagon'un yeni başkanı Lloyd Austin, bölgedeki ana hedefi "Rusya ile çatışmada Ukrayna'yı desteklemek" olarak tanımladı. 

Rusya Askeri Birliği Başkanı Oleg Svendkov, "'Poseidon 2021' adı altında yapılan tatbikatlar aynı zamanda Rusya karşıtı eylemler ve Türkiye ile de bağlantılı" dedi.

Moskova, tatbikatı Karadeniz bölgesinde bir tehdit olarak görürken, en tehlikelisini Türkiye'nin Kırım'a yönelik tehdit senaryolarına müdahil olmasında görmektedir. 

Blinken burada Türkiye ile ilgili değerlendirmelerde de bulundu. AA'nın haberine göre ABD Dışişleri Bakanı, "Türkiye uzun bir geçmişimiz olan ve değer verdiğimiz bir müttefikimiz. Türkiye'nin NATO'ya olan bağlılığının sürmesi hepimizin çıkarına" dedi.

Blinken Türkiye'nin Afganistan barış sürecini desteklemek için İstanbul'da toplantı düzenlemeyi teklif etmesi nedeniyle Çavuşoğlu'na teşekkür etti.

Görüşmede Suriye, Libya ve Doğu Akdeniz konularında etraflıca görüş alışverişi yapıldı. İki bakan S-400 savunma sistemi konusunu da ele aldı.

Bu arada, Emekli Hava Pilot Korgeneral Dr. Erdoğan Karakuş'un S-400'lerin Azerbaycan'a satılması teklifi belki de Washington-Ankara gerginliğine bir çare olabilir.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türkiye'nin önemli bir müttefik olduğunu vurgulayarak, "Türkiye'nin Irak ve Suriye'ye sınırı bulunuyor ve uluslararası terörle mücadelede önemli bir rolü mevcut. Başka hiçbir müttefik Türkiye kadar mülteciyi barındırmıyor" dedi.

Diğer yandan 25 Mart'ta başlayacak Avrupa Birliği zirvesi öncesi AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell tarafından hazırlanan rapor, Türkiye ile olan gümrük birliği anlaşması kapsamının daha da genişletilmesi tavsiyesinde bulunuyor. Toplantıda ise Türkiye aleyhine bir şey çıkmadı.

Bütün bunlar, NATO, ABD ve AB'nin Türkiye'yi kaybetmek istememelerinin göstergeleri. Top şimdi Ankara'nın sahasında.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU