İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, eski Ordu Valisi Seddar Yavuz'a hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada, "Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı gıyabında alenen hakaret" suçundan 7 bin 80 lira para cezasına çarptırıldı.  

Ekrem İmamoğlu'nun, İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adaylığı sırasında Karadeniz gezisi kapsamında 5 Haziran 2019’da Ordu programının ardından İstanbul’a gitmek üzere geldiği Ordu-Giresun Havalimanı’ndaki VIP Salonu'nda dönemin Valisi Seddar Yavuz'a hakaret ettiği iddiasıyla açılan davanın görülmesine devam edildi.

Ordu 4. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tarafların avukatları, CHP Genel Başkan Yardımcıları Muharrem Erkek ve Seyit Torun, CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel katıldı.

Müşteki avukatı Resul Yılmaz, sanığın önceki celsedeki savcı mütalaası doğrultusunda cezalandırılmasını talep etti. 

Önceki beyanlarını yineleyen sanık avukatları Sercan Polat ve Kemal Polat, İmamoğlu'nun üzerine atılı suçu işlemediğini belirterek, beraatini istedi.

Mahkeme heyeti, sanık Ekrem İmamoğlu'na, "Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı gıyabında alenen hakaret" suçundan 354 gün karşılığı 7 bin 80 lira adli para cezası verdi.

İmamoğlu sosyal medya hesabından karara tepki gösterdi. İmamoğlu paylaşımında şunları kaydetti:

Tanıklarımız dinlenmedi, sunduğumuz bilirkişi raporları dikkate alınmadı, hukuk ilkeleri ve içtihatlar hiçe sayıldı. Bağımsız yargının nasıl büyük bir ihtiyaç olduğu gerçeğini sanık olarak görüp yaşamak sırası bugün bendeydi. Hepsi geçer, adalet ve hukuk er geç üstün gelir.

İmamoğlu "Vali tuzak kurdu" demişti

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz'a Ordu Valiliği döneminde hakaret ettiği iddiasıyla dava açılmıştı. 

İmamoğlu konuya ilişkin açıklamasında şunları kaydetmişti:

Trabzon'da uçaktan indik. İnsanlar VIP’te karşıladı oradan çıkış yaptık.

Orada Trabzon Valisi gereken izni vermiştir. Şu tartışmaya da girmiyorum Ekrem İmamoğlu İBB Başkanlığı yapmıştır hakkı vardır şeklinde. Ben bu işlere girecek bir insan değilim asla olmadım da. 

Trabzon’a girişimizdeki VIP salonu tercihinde bir kolaylaştırma olduğunu düşünüyorum. Aynı düşünce Ordu için de düşünüldü. Bizim ayrılma saatimiz yaklaşık 8 buçuk civarları tasarlanmıştı. Ancak her ilçede durdurulmamız, ilgiliyle karşılanmamız zora sokabiliyor. 

Saat 8 buçukta biz Giresun havaalanına yanılmıyorsam Ankara-İstanbul seferleri vardı ve yoğundu. Vatandaşımızın işine zarar vermiş olacaktık. Biz saat 11:30’da gidiyoruz terminaller bomboş. VIP kapısına geliyoruz. Otopark kapıları açılıyor. VIP kapısının önünde belki içeride ne olup bittiğinden zaten haberdar değilim. Kapıya birikmiş vatandaşlarımızla fotoğraf çekiniyoruz. O esnada bir milletvekilimiz "içeri girelim başkanım" diyor. Trabzon İYİ Parti milletvekili.

Bu esnada içerideki kargaşa oluyor. Bizim VIP’ten geçmemize dönük bir engel oluşturulacaksa ya da Vali buna müsaade etmiyorsa kapatırsın VIP salonunu kimseyi içeriye almazsın.

Böyle bir ortamda Sayın Vali bir tuzak kurmuş. Bir tuzakla bir şov yaparak ne yazık ki Karadeniz’deki o güzel ortamı atmosferi gölgeleme çabası içine düşmüş.

"Vali Bey'e daha fazla prim yaptırmayalım" dedim. "Rica ediyorum dışarı çıkalım öbür terminalden gidişimizi yapalım" diye bu şekilde tavrını ortaya koymuş birisiyim. Olaya bakışım ortada. Her şekliyle olaya yaklaşımım ortada.

Buradan kendisine malzeme çıkarmak isteyenler. Yok, gerçek yüzü ortada gibi. "Ben gidiyorum" dedim. Polislerin de kusuru olmadığını ifade ediyorum. Oradan ayrılıp bizim normal kapımızdan her vatandaş gibi çıkıyorum.

 

 

AA, Independent Türkçe