Myanmar'da 1 Şubat'ta gerçekleşen askeri darbeyi protesto eden göstericiler genel grev çağrısı yaptı.

Protestoları örgütleyen Sivil İtaatsizlik Hareketi, 22 Şubat'ta tüm ülkede sokaklarda darbeye karşı çıkma ve "Bahar Devrimi'ni başlatma" çağrısında bulundu.

Ülkedeki cunta yönetimi ise, "protestoculara ölümcül güç kullanılabileceği" uyarısında bulundu.

Askeri cuntanın oluşturduğu Devlet Yönetim Konseyi, devlet televizyonu MRTV'de yaptığı açıklamada, "Protestocuların ayaklanma ve anarşi çağrılarını 22 Şubat'a yoğunlaştırdığı görülmektedir. Protestocular, halkı, özellikle duygusal gençleri ve ergenlik çağındakileri hayatlarını kaybedebilecekleri bir cepheleşme hattına sürüklüyor" ifadesini kullandı.

Protestocular bugüne dek barışçıl gösteriler çerçevesine şiddet karşıtı tutum benimserken, 3 protestocu güvenlik güçleri tarafından vurularak yaşamını yitirmişti.

Protestocular tehdide rağmen sokaklarda

Ordunun şiddet tehdidine rağmen protestocular sabah saatlerine Yangon ve diğer kentlerde sokakları doldurmaya başladı.   

Yangon'da askeri araçların yolları kapatmasına rağmen 1000'den fazla protestocu ABD büyükelçiliği önünde toplandı.

Protestocular dün başkent Nepido'da 9 Şubat'taki gösterilerde başından ağır yaralanarak hastaneye kaldırılan ve 19 Şubat'ta hayatını kaybeden 20 yaşındaki Mya Thwet Thwet Khine için cenaze töreni düzenlemişti.

Ne olmuştu?

Myanmar ordusu, 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddialarının ortaya atılması ve ülkede yükselen gerilimin ardından 1 Şubat'ta yönetime el koymuştu.  

Ülkenin fiili lideri Aung San Suu Çii başta olmak üzere pek çok yetkili ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve 1 yıllığına olağanüstü hal ilan etmişti.

Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası toplum darbeyi kınayan açıklamalar yapmıştı.

Halk, 6 Şubat'ta demokrasiye dönüş talebiyle gösterilere başlarken polis yer yer göstericilere müdahalelerde bulunmuş, ordu bazı kentlerde sıkıyönetim kararı almıştı.

Independent Türkçe, AA