Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı iştiraklerinden SSTEK Savunma Sanayi Teknolojileri AŞ, Türkiye'nin F-35 savaş uçağı programındaki haklarını korumak amacıyla ABD'de yapacağı girişimlere yönelik stratejik ve hukuki danışmanlık hizmeti almak için uluslararası hukuk şirketi Arnold&Porter ile anlaşma imzaladı.
ABD Adalet Bakanlığı'nın "Yabancı Ajanlar Kayıt Yasası" (FARA) gereğince yapılan kayıt başvurusuna göre Türk tarafı ABD'li firmaya altı ay sürecek işbirliği için hizmetleri karşılığında 750 bin dolar ödeyecek.
Başvuruda Arnold and Porter'ın, SSTEK Savunma Sanayi Teknolojileri şirketi için yapacağı faaliyetler için "Yabancı müvekkilinin Müşterek Taaruz Uçağı Programı'na katılımının devamı için stratejik danışmanlık ve rehberlik sağlayacaktır. Ayrıca ilgili ihracat kontrolleri ve yaptırımları ve ilgili yasal konular hakkında danışmanlık sağlayabilir" ifadeleri kullanıldı.
Yapılan başvuruda ayrıca, söz konusu hukuk firması için "Tarif edilen bu eylemlerde bulunurken, Müşterek Taaruz Uçağı Programı ortakları ve paydaşlarına erişim dahil olmak üzere siyasi faaliyetlerde bulunabilir" denildi.
Sözleşmenin konusu
1 Şubat itibarıyla altı ay geçerli olacak sözleşmenin konusu kayıt başvurusunda şu şekilde açıklandı:
Firma SSB ve Türk şirketlerinin, Müşterek Taaruz Uçağı Programı'nda (JSF) kalmaları için karmaşık jeopolitik ve ticari faktörleri de göz önüne alarak bir strateji önerecektir. Firma, SSB’nin JSF Programı’na stratejik bir müttefik ve değerli bir ortak olarak katılımının devamı halinde, çıkarlarını anlamak için JSF Programı içindeki ABD ticari ortaklarına ve paydaşlarına ulaşmaya çalışacaktır.
Ayrıca, söz konusu hukuk bürosunun konuyla ilgili olabilecek "ihracat kontrollerini ve ticari yaptırımları sürekli olarak izleyeceği ve söz konusu yaptırımları açıklayacağı" belirtildi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Savunma Sanayii Başkanı "tek taraflı ve hukuksuz" demişti
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, konuya ilişkin daha önce yaptığı açıklamalarda, Türkiye'nin F-35 programından çıkarılmasını "tek taraflı ve hukuksuz" olarak nitelemiş ve ülkenin haklarının korunması konusunda her türlü adımın atılacağını belirtmişti.
Türkiye'nin program dışında bırakılmasıyla resmi olarak teslimatı yapılan uçaklar fiilen verilmedi ve bunların bedelleri de geri ödenmedi. Anlaşma, bu kapsamda "Türkiye'nin hukuki haklarının peşinde olacağı" söylemi doğrultusundaki girişimlerin bir parçası olarak hayata geçirildi.
Türkiye'nin programa dönmesi veya dışında kalması ise bu girişimden bağımsız değerlendirme ve kararlara bağlı olarak şekillenecek.
Independent Türkçe, Deutsche Welle, AA