Alparslan Kuytul: Cübbeli’nin kitaplarını basmak, satmak ve ilmi araştırma maksadı dışında satın almak caiz değildir

Kuytul, Cübbeli Ahmet’in doğrularla yanlışları birbirine karıştırdığını, ilmi muhakemede bulunmadan her okuduğunu doğru kabul edip anlattığını öne sürdü

Fotoğraf: Independent Türkçe

Furkan Vakfı Kurucu Genel Başkanı Alparslan Kuytul, kamuoyunda “Cübbeli Ahmet” adıyla bilinen İsmailağa Cemaati ileri gelenlerinden Ahmet Mahmut Ünlü için “Cübbeli’nin kitaplarını basmak, satmak ve ilmi araştırma maksadı dışında satın almak caiz değildir” dedi.

Kuytul, “Cübbeli’yi her gün televizyona çıkaran güçler, onun diliyle sistemi ve derin devleti meşru göstermek hatta sevdirmek, muhalif bazı gruplar hakkında muhbirlik yaptırarak bitirmek istedikleri gruplara operasyon yapılmasını sağlamak, onun desteği ile tarikat ve cemaat düşmanlığını güçlendirmek, ona mevcut sistem taraftarı konuşmalar yaptırarak İslâmi camiada rejime muhalefeti bitirmek ve Kemalizmi sevdirmek istemektedirler” ifadesini kullanarak, “Cübbeli, ‘Mustafa Kemal Atatürk aleyhinde konuşmak caiz değil’ derken kendini hâkim güçlere sevdirmek istemekte, İslami camiadaki bakışı değiştirme görevini yerine getirmekte ve herkesin eleştirilebileceği gerçeğini görmezden gelmektedir” ifadelerini kullandı.

Cübbeli Ahmet’in daha önceki sözlerine yer veren Kuytul, “İyi niyetle olmayan ve ilmi delillere dayanmayan her aleyhte konuşma ‘eleştiri’ sayılmasa da her iyi niyetli ve ilmi eleştiri aslında bir yönüyle ‘aleyhte konuşma’ sayılır” görüşünü savundu.

Kuytul, “Cübbeli Ahmet hakkında zaruri açıklama” başlığıyla yayımladığı eleştirilerinde Cübbeli Ahmet’in doğrularla yanlışları birbirine karıştırdığını, ilmi muhakemede bulunmadan her okuduğunu doğru kabul edip anlatttığını, yazdığını ve birçok hurafeyi de din diye anlatarak insanların itikadını bozduğunu iddia etti.

Kuytul şunları ifade etti:

İmani ve vicdani mes’uliyetim gereği belirtmek zorundayım ki; Cübbeli’yi her gün televizyona çıkaran güçler, onun diliyle sistemi ve derin devleti meşru göstermek hatta sevdirmek, muhalif bazı gruplar hakkında muhbirlik yaptırarak bitirmek istedikleri gruplara operasyon yapılmasını sağlamak, onun desteği ile tarikat ve cemaat düşmanlığını güçlendirmek, ona mevcut sistem taraftarı konuşmalar yaptırarak İslâmi camiada rejime muhalefeti bitirmek ve Kemalizmi sevdirmek istemektedirler.
Cübbeli, “Mustafa Kemal Atatürk aleyhinde konuşmak caiz değil” derken kendini hâkim güçlere sevdirmek istemekte, İslami camiadaki bakışı değiştirme görevini yerine getirmekte ve herkesin eleştirilebileceği gerçeğini görmezden gelmektedir. İyi niyetle olmayan ve ilmi delillere dayanmayan her aleyhte konuşma “eleştiri” sayılmasa da her iyi niyetli ve ilmi eleştiri aslında bir yönüyle “aleyhte konuşma” sayılır. Bu durumda bir kimse Mustafa Kemal’in yaptıklarını eleştirdiğinde onun aleyhinde konuşmuş olduğu için haram işlemiş mi olacaktır? Herkes için caiz olan “eleştirilebilme” neden Mustafa Kemal için caiz olmasın? İslâm’a göre aleyhinde konuşulması caiz olmayan, eleştirilemeyen yani hatasız olan sadece Allah ve Resulüdür. Ayrıca haramları ve yanlışları eleştirmek ise her Müslümanın vazifesidir.

Kuytul Cübbeli Ahmet ile ilgili iddialarını şöyle sürdürdü:

Doğrularla yanlışları birbirine karıştıran, ilmi muhakemede bulunmadan her okuduğunu doğru kabul edip anlatan ve yazan, birçok hurafeyi din diye anlatarak ve yazarak insanların itikadını bozan ve bid’atleri çoğaltan Cübbeli ’nin kitaplarını basmak, satmak ve ilmi araştırma maksadı dışında satın almak caiz değildir.

Cübbeli Ahmet ne demişti?

Cübbeli Ahmet telefonla bağlandığı bir televizyon programında, “Atatürk’ün aleyhine asla konuşulmaz, caiz değildir” demişti.

Cübbeli yayında şunları söylemişti:

Mustafa Kemal Atatürk, bu devletin kurucusu. Bunun aleyhine konuşulmaz. Konuşmak caiz değildir. Asla bunun aleyhine konuşulmaması gerekir. Cumhuriyet bizim devletimiz. Son olarak kurulmuş devletimizdir. Bu devlete vergi vermek görevimiz. Askere gitmek görevimiz. Bu devlete bağlıyız. Mahmut Efendi’den de böyle duyduk. Biz darül harpçi değiliz. ‘Cuma kılınmaz’ demeyiz. Bizim devlete bakış açımız; devlet var olsun. Biz bu devlet olmasa Suriye’den de Irak’tan da Yemen’den de Somali’den de beter oluruz. Ne namaz kalır ne abdest kalır ne namus kalır ne ırz kalır.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU