Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi, İran’ın başkenti Tahran’daydı. Temasları iki gün sürdü ve bu ilk yurt dışı ziyaretiydi.
Aslında Kazımi, ilk yurt dışı seferini 20 Temmuz’da Riyad’a yapacaktı. Fakat Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan bin Abdullah Al Suud, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Kral Selman Bin Abdulaziz’nin hastaneye kaldırılması nedeniyle ziyaretin ertelendiği söyledi.
Zarif’in Bağdat ziyareti Kazımi’nin Riyad seferini sabote etti
Bu gelişme çok ilginçti ve ilk defa Suudi Arabistan’da kral hasta olduğu için bir ziyaret erteleniyor.
O yüzden asıl nedeninin Kral Selman’ın hastalığı değil Suudi Arabistan’ın ziyaret için koştuğu şartların Irak tarafından yerine getirilmemesiydi.
Irak Milletvekili Kazım el-Süveydi, konuya ilişkin Irak’ın Nuceba Televizyon kanalında şunları söyledi:
Suudilerin Kazımi ziyareti için şartı vardı. Riyad yönetimi, Kazımi’nin Suudi Arabistan ziyaretinden önce Dışişleri Bakanı Zarif dahil hiçbir İranlı temsilcinin ağırlanmaması şartı koştu. Suudiler, Zarif’in ziyaretinin Kazımi’nin Riyad seferi sonrasına ertelenmesini istedi.
Bu iddianın doğruluk payı yüksek zira şu anda ülkeyi Veliaht Prens Muhammed Bin Selman yönetiyor ve Kazımi asıl olarak önemli konuları MBS ile görüşecekti.
Tam Riyad ziyareti öncesi Zarif’in Bağdat ziyareti de bu anlamda İran’ın sinsi bir girişimiydi demek mümkün. Iraklılar bu konuda gafil avlandılar.
Kazımi de bu ilk ve ciddi sınavdan başarısızlıkla çıktı. İran, diplomatik bir hamle ile Kazımi’nin elini zayıflatmıştı.
Riyad ziyareti Kazımi ve Irak’ın yeni yüzü için çok önemliydi ve ileri bir tarihe ertelenmesi Bağdat için zaman kaybı anlamına geliyor.
Bu Kazımi’yi kızdıran bir gelişmeydi.
Kazımi’den Tahran’a net mesaj: İçişlerimize karışmayın
Kazımi, iki gün süren Tahran temaslarında İran’ın ruhani lideri Ali Hamaney, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Cumhurbaşkanı Yardımcısı İshak Cihangiri, Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf ve Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani ile görüştü.
Kazımi, Ruhani ile yaptığı ortak basın toplantısında tarihi ilişkiler, din ve kültürel bağlar formalite cümlelerinden sonra tam olarak şunu söyledi:
İran ve Irak birbirlerinin içişlerine karışmamalıdır. Bu ilke çerçevesinde Irak olarak İran ile mükemmel ilişkiler isteriz.
Kazımi, Ruhani’den sonra konuştuğu için Ruhani ayrıca dönüp ona cevap vermedi ve basın toplantısı sona erdi.
İran’dan Kazımi’nin restine rest: ABD, sizin misafirlerinizi sizin evinizde öldürdü
Irak Başbakanı Kazımi, daha sonra İran ruhani lideri Hamaney ile görüştü. Hamaney’in Kazımi’ye çok sinirlendiği belliydi ve çok uzun konuştu.
Hamaney, Kazımi’yi azarlar gibi şöyle çıkıştı:
Irak’ın içişlerine karışmak gibi bir kastımız yoktur. Irak’ın ABD ile ilişkilerine de karışmıyoruz. Fakat Iraklı dostlarımız ABD’yi tanımalıdır.
Hamaney daha sonra tekrar Kazımi’ye hitapla şöyle dedi:
ABD, sizin misafirlerinizi sizin evinizde öldürdü. Sonra bu cinayeti açıkça dile getirdiler. İran bunu asla unutmayacak ve ABD’ye mutlaka darbe vuracaktır.
İran ruhani lideri ayrıca Sistani ve Haşdi Şabi’ye överek, Kazımi’den onlara sahip çıkmalarını istedi.
Iraklı Başbakan ise Hamaney’e cevap vermedi. Fakat daha sonra İran Meclis Başkanı Kalibaf ile toplantısında içişlerine karışmama mevzusunu tekrar gündeme getirdi.
Kazımi, İran Meclisinde şunları söyledi:
Birbirimizin özel meselelerine müdahale etmemeliyiz. İki ülke olarak içişlerimize karışmamalıyız ve karşılıklı olarak birbirimize saygı göstermeliyiz.
Kazımi’nin bu çıkışı İranlıları epey kızdırdı. Ziyaretten çok umutlu oldukları için eleştirmediler fakat Ruhani’nin yardımcısı Cihangiri, Kazımi ile görüşmesinde Bağdat ile Tahran arasındaki bir çok anlaşmanın kağıt üstünde kaldığı eleştirisini paylaştı.
Cihangiri, Irak’taki İranlı mütahitler ve iş adamlarının da parasını alamadığını ayrıca İran’ın bu ülkeye verdiği elektriğin de parasının ödenmesini istedi.
İran Irak’ın içişlerine karışmaktan vazgeçmeyeceğini yineledi
Kazımi’nin ziyareti bitip Bağdat’a dönünce İran’ın Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Şemhani sosyal medya hesabından bir tweet atarak Irak’ın içişlerine karışmaya devam edeceklerinin mesajını verdi.
Şemhani şunları yazdı:
İran ve Irak milleti Süleymani ve el-Mühendis’in intikamını almadan huzur bulmayacak. ABD ağır intikamı beklesin, yoldadır.
Şemhani, neden Irak adına konuştu? Çünkü el-Mühendis Iraklı ve Haşdi Şabi de Irak’ın bir örgütü.
Peki buna göre el-Mühendis adına Iraklıların konuşması gerekmez miydi?
Kazımi daha birkaç saat önce “İçişlerimize karışmayın” mesajı vermişti.
Hamaney de “Tamam biz sizin içişlerinize karışmıyoruz” demişti.
Buradan anlaşılıyor ki İran, Kazımi’nin dengeli bir dış politika yürütmesini ve içeride de İran’a bağlı olmayan grup ve kişileri öne çıkarmasına izin vermek istemeyecek.
Kazımi’nin elini zayıflatmak için elinden geleni yapacak. Hamaney o yüzden Sistani ve Haşdi Şabi “sizin için büyük nimet” dedi Kazımi’ye.
Kazımi’yi bekleyen zorlu sınav: İçeride bütünlük, dışarıda denge
Kazımi, ülkesini Tahran ile Washington arasındaki askeri hesaplaşmaların sahası olmaktan kurtarmak istiyor.
Bunun için de Tahran’da “Biz topraklarımızdan size tehdit oluşturulmasına izin vermeyeceğiz, siz de bize karışmayın” dedi.
Kazımi, İran’ın Irak’a yardımlarına ilişkin de altta kalmadı ve “Evet İran bize terörle mücadelede yardım etti, bizde İran’ın ekonomik krizden kurtulması için yardımcı olduk. Irak, İran için büyük bir pazar haline geldi” diyerek minnet borcu olmadığı imasında bulundu.
Sürekli olarak tekrarladığımız gibi, Kazımi’nin içerideki bütünlüğü koruması ve bölgesel ile uluslararası güçler arasında denge politikasını oturtması çok zor. Fakat imkansız değil.
Çizdiği vizyon ile bunu başarabilir ancak önemli olan kritik hatalar yapmamasıdır.
Şu ana kadar çizdiği profil, bu yükün altından kalkabileceğine dair önemli bir gösterge.
İstikrarlı ve sağlam durabilirse ve içeride de büyük olaylara yol açacak hatalar yapmazsa Irak Kazımi ile yeni bir sürece girebilir.
Kazımi’nin Tahran’daki performansı, Irak’ı İran hegemonyasından kurtarmak isteyen devletleri de Bağdat ile yakın ilişkiler için motive etmiştir.
Açıklamalar özellikle Körfez ülkelerinin Irak ile daha yakın temasta olabileceklerine dair açık bir mesajdı.
Başta Suudi olmak üzere Körfez ülkeleri Irak’a daha iyimser yaklaşır ve ABD ile Kürtler de Kazımi’nin arkasında sağlam durmaya devam ederse Irak’ın bu darboğazdan çıkması hiç de zor olmayacaktır.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish