Yüksek tuz ve yağ içeren, meyve, sebze ve lif yönünden fakir batı tipi beslenmenin, sigara ve yüksek tansiyondan daha fazla ölüme sebep olduğunu ortaya koyan yeni bir araştırma yayımlandı.
Araştırmaya göre, dünyadaki tüm ölümlerin ortalama 5’te biri kalp hastalığı, kanser ve diyabetin başlıca itici gücü sağlıksız beslenmeyle ilişkilendirilebilir.
195 ülkede beslenme, ölüm ve hastalık oranlarının karşılaştırmalı analizine dayanan bu yeni çalışma, daha fazla et, daha az sebze lifi tüketme ve yaygınlaşan fast food kültürü nedeniyle kötü beslenme alışkanlıklarının giderek arttığına dikkat çekti.
2017’de 11 milyon kişi kötü beslenmeden hayatını kaybederken buna karşılık sigara tüketimi yaklaşık 8 milyon kişinin, yüksek tansiyon da 10 milyondan fazla kişinin ölümüne yol açtı.
Lancet adlı bilimsel yayında yer alan araştırmaya göre, tahılları ve meyveyi az tüketme ve tuzda bulunan sodyumun yüksek miktarda alınması kötü beslenmenin yol açtığı ölümlerin yarısından fazlasından sorumlu.
Ölümlerin diğer yarısınınsa işlenmiş kırmızı et, şekerli içecekler ve trans yağ asitleri içeren diğer sağlıksız yiyecekleri yüksek oranda tüketmekten kaynaklandığı belirtildi.
Öte yandan beslenmeye bağlı ölümlerin büyük kısmının kalp hastalıkları sebebiyle gerçekleştiği, bunu kanser ve Tip 2 diyabetin izlediği tespit edildi.
Konuyla ilgili konuşan Washington Üniversitesi'nden bilim insanı Dr. Ashkan Afshin şunları söyledi:
"Ne yiyorsak oyuz. Kötü beslenmenin getirdiği riskler yaş, cinsiyet ve ekonomik statü gibi çok çeşitli demografik özellikler üzerinden insanları etkiliyor.”
Yüksek abur cubur tüketim oranlarından ziyade, “sağlıklı yiyeceklerin az tüketimi” sorununa dikkat çeken Afshin, “Sağlıklı beslenmeyi teşvik eden politikalar, sağlıksız yiyeceklere karşı çıkmaktan daha etkili olabilir” dedi.
Araştırmaya göre sodyum oranının yüksek olduğu, tam tahıl oranı, meyve, kuruyemiş, tohum ve omega 3 yağ asitlerinin düşük oranda tüketildiği beslenme şekilleri ölümle en çok bağlantılı olanlar. Bu faktörlerin her birinin, dünya genelindeki ölümlerin yüzde 2’sinden fazlasının nedeni olduğu belirlendi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Harvard Üniversitesi’nden araştırmanın ortak yazarı Profesör Walter Willett, bulguların kalp ve damar hastalıklarına ilişkin yürütülen ve et yerine bitkisel protein tüketilmesini savunan son çalışmayı desteklediğini belirtti.
Bu çalışma kapsamında Eat-Lancet Komisyonu et tüketiminde sert bir düşüş gerektiğini vurgulamış ve dünyayı korumak için gelişmiş ülkelerin kırmızı et tüketimini yüzde 80 azaltmasına ihtiyaç olduğuna dikkat çekmişti.
Profesör Willett ayrıca soya gıdaları, soya fasulyeleri ve diğer sağlıklı bitkisel protein kaynaklarına ağırlık veren beslenme şekillerinin benimsenmesinin, hem insan hem de gezegen için önemli faydaları olacağını vurguladı.
Dünya Kanser Araştırma Fonu'ndan Dr. Anna Diaz Font ise şunları söyledi:
“Bu çalışma, beslenmenin bireylerin ve toplumların sağlığında oynadığı temel rolü ortaya koymak açısından çok önemli. Hükümetleri, sağlıklı seçeneğe ulaşımı kolaylaştırarak insanları daha sağlıklı seçimler yapmaya teşvik eden kanıt temelli politikalar uygulamaya davet ediyoruz.”
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/news/health
Independent Türkçe için çeviren: Büşra Kırkpınar
© The Independent