Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Siyonist lobinin baskısıyla yeni Amerikan yönetiminin Gazze'yle ilgili gündeme getirdiği önerilerin bizim açımızdan dikkate ve konuşulmaya değer hiçbir yanı yoktur. Bunlar tamamen abesle iştigaldir. Havanda su dövme çabalarıdır. Gazzelileri binlerce yıllık ezeli ve ebedi vatanlarından çıkarmaya kimsenin gücü yetmez. Gazze'si, Batı Şeria'sı, Doğu Kudüsü'yle Filistin, Filistinlilerindir." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezya'ya gerçekleştireceği ziyaret öncesi Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde düzenlenen basın toplantısında konuştu.

Malezya, Endonezya ve Pakistan'ı kapsayacak 4 günlük ziyaretlerine başlamak üzere birazdan yola çıkacaklarını söyleyen Erdoğan, ilk duraklarının 2002 yılından bu yana kapsamlı stratejik ortak olan ve 2025 Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği Asya'nın da dönem başkanlığını yürüten Malezya olacağını belirtti.

Erdoğan, Malezya Başbakanı Enver İbrahim'i en son 2023 yılında Türkiye'de ağırladıklarını hatırlatarak, "Kendisiyle ilerleyen dönemlerde çeşitli uluslararası toplantılar vesilesiyle görüşme imkanı bulmuştuk. Malezya'yla ekonomik ve ticari işbirliklerimizin yanı sıra başta Filistin davası olmak üzere uluslararası alanda da yakın çalışıyoruz." dedi.

Bunu ilerleyen dönemde de artıracaklarını dile getiren Erdoğan, Malezya'nın ardından diplomatik ilişkilerin 75'inci yıl dönümü idrak edilen Endonezya'ya geçeceklerini bildirdi.

Erdoğan, Endonezya'yla 2022 yılında tesis edilen Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin ilk toplantısına Cumhurbaşkanı Subianto ile birlikte başkanlık edeceklerini ifade ederek, "Kendisini de son olarak geçtiğimiz temmuz ayında ülkemizde ağırlamış, akabinde çeşitli toplantılarda bir araya gelmiştik. ASEAN (Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği) genel sekreterliğine ev sahipliği yapan Endonezya ile halihazırda dönem başkanlığını yürüten Malezya'yı ziyaretlerimizin özellikle ASEAN teşkilatıyla güçlendirmek istediğimiz ilişkilere de müspet yansımaları olacağı kanaatindeyim." diye konuştu.

"Bölgesel ve küresel meseleleri ele alma fırsatı bulacağız"

Turunun son durağı olan Pakistan'ı, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin 6. Toplantısı vesilesiyle Şubat 2020'de ziyaret ettiğini dile getiren Erdoğan, "Bu ziyaretim sırasında Başbakan Sayın Şahbaz Şerif ile Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin 7. toplantısına başkanlık edeceğiz. Ziyaretim vesilesiyle Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari ile de bir araya geleceğiz. Nitekim az önce içeride görüştüğümüz dostumuz Pakistan'ın Cumhurbaşkanı'dır. İnşallah bu görüşmemizde ikili münasebetlerimizin yanı sıra bölgesel ve küresel meseleleri ele alma fırsatı bulacağız." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan'ın Türkiye ve Türk milletinin gönlündeki müstesna yerinin herkes tarafından çok iyi bilindiğini vurgulayarak, "Bu ziyaretimizle dostluğumuzu, kardeşliğimizi ve aramızdaki münasebetleri inşallah bir adım daha öteye götüreceğiz. Her 3 dost ve kardeş ülkeyi ziyaretimde ikili münasebetlerimizi daha da güçlendirmeye yönelik birçok anlaşmayı da imzalayacağız." diye konuştu.

Resmi temaslarına ilaveten ziyaret edeceği ülkelerde özel sektör temsilcilerini bir araya getirecek iş formu etkinliklerine de katılacağını hatırlatan Erdoğan, "Malumunuz 2019 yılında Yeniden Asya girişimini başlatmış, Asya'yla iş birliğimizi güçlendirme irademizi fiiliyata dökmüştük. Bunun bir parçası olarak da görülmesi gereken bu ziyaretimizin Malezya, Endonezya ve Pakistan'la kardeşlik temeli üzerine bina ettiğimiz ilişkilere ivme kazandırmasını temenni ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.

"Hamas'ın verdiği söze sadık kaldığını memnuniyetle müşade ediyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 ülkeyi kapsayan bu ziyaretleri, yakın çevrede ve dünyada önemli tartışmaların yaşandığı bir dönemde gerçekleştirdiklerini söyledi.

Suriye'de 13,5 yıldır devam eden zulüm ve çatışmaların 8 Aralık'ta sona erdiğini aktaran Erdoğan, "Suriye'nin, Cumhurbaşkanı Şara'nın basiretli liderliği altında inşallah en kısa sürede istikrara kavuşacağına inanıyoruz." dedi.

Erdoğan konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

"Tadamon, Hama, Doğu Guta katliamı başta olmak üzere Baas rejimi tarafından işlenen vahşi cinayetlerin hesabı da tek tek soruluyor ve sorulacaktır. Ülkenin farklı yerlerinde kazılan toplu mezarlar bulundukça, Esad rejiminin ve şebbihalarının kanlı yüzü ortaya çıkıyor. Gazze'de 471 gün süren soykırımın ardından bizim de çabalarımızla 19 Ocak'ta geçici ateşkes sağlandı. İsrail'in ayak oyunlarına rağmen esir ve tutuklu takasları devam ediyor. Hamas'ın verdiği söze sadık kaldığını memnuniyetle müşade ediyoruz. 15 aydır ağır abluka altında olan Gazze'ye yardımlar istenilen seviyede olmasa da hamdolsun ulaşmaya başladı. Ancak İsrail yönetiminin kafasında ateşkesi kalıcı kılmak yerine daha sinsi ve insanlık dışı planların olduğunu ne yazık ki görüyoruz. Bir defa şunu açıkça söylemek isterim. Siyonist lobinin baskısıyla yeni Amerikan yönetiminin Gazze'yle ilgili gündeme getirdiği önerilerin bizim açımızdan dikkate ve konuşulmaya değer hiçbir yanı yoktur. Bunlar tamamen abesle iştigaldir. Havanda su dövme çabalarıdır. Gazzelileri binlerce yıllık ezeli ve ebedi vatanlarından çıkarmaya kimsenin gücü yetmez. Gazze'si, Batı Şeria'sı, Doğu Kudüsü'yle Filistin, Filistinlilerindir."

AA