Britanyalı profesör: Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin ciğerleri tanınmaz hale geliyor

Profesör Mauro Giacca hayatını kaybedenlerde "akciğerlerin yapısının tamamen bozulduğunu" ve virüs yoğunluğu yüksek olan, füzyona uğramış (eriyerek birleşmiş -çn.) hücreler bulunduğunu söyledi

İtalya'daki Humanitas Hastanesi'nde doktorlar ve hemşireler, Kovid-19 hastalarını tedavi ediyor (AFP)

Bir kardiyovasküler bilimi profesörüne göre, hayatını kaybeden Kovid-19 hastalarının otopsileri sonucunda hastalığın, akciğerlere tanınamayacak hale getirecek kadar zarar verebildiği görüldü.

King's College London'dan Profesör Mauro Giacca, pazartesi günü parlamentonun Bilim ve Teknoloji Komitesi'ne İtalya'da 40 güne kadar yoğun bakımda kaldıktan sonra ölen hastaların akciğerlerini ve diğer organlarını incelediğini anlattı.

Kovid-19'un hastalığı atlatanlar için de "ciddi sorunlar" yaratma ihtimaline dair uyaran Prof. Giacca, otopsilerde "yapısı tamamen bozulmuş akciğerler" ve virüs yoğunluğu yüksek olan, füzyona uğramış hücrelerle karşılaştığını söyledi. 

Prof. Giacca “Dünya genelinde otopsi yapılmadığı için bu bilgiler literatürde büyük ölçüde eksik" dedi. 

Ve ölmeden önce en az bir ayını hasta geçirmiş insanların akciğerinde karşılaşacağınız tablo normal zatürre, grip ve hatta Sars-CoV-1'den tamamen farklı bir şey.

Çok büyük trombozlar (kanın pıhtılaşması -çn.) görüyorsunuz. Akciğer yapısında tam bir bozulma mevcut, öyle ki bazı açılardan bunların bir zamanlar akciğer olduğunu bile anlayamazsınız. 

Füzyona uğrayan çok sayıda ve çok büyük hücreler var, bu hücreler virüs açısından pozitif ve 10, 15 çekirdekli hale gelmiş. Bunların Kovid-19'un benzersiz patolojisini açıkladığına inanıyorum. Bu, hücreleri öldüren bir virüsün yol açtığı, tedavi açısından etkili sonuçlar alan bir hastalık değil.

Giacca ayrıca, antiviral tedavinin hastalığın erken evrelerinde işe yarayabileceğini ama Kovid-19 hastaları için ilaç bulunması ihtimalinin düşük olduğunu ekledi.

Prof. Giacca bulgularını Kovid-19'u ve etkilerini araştıran, önde gelen bir dizi akademisyenin yanı sıra Lordlar Kamarası komitesine sundu. 

Hükümetin koronavirüsle mücadele komitesinde çalışan, Oxford Üniversitesi'nden tıp profesörü Sör John Bell meslektaşlarına, Birleşik Krallık'ın gelecek aylarda ikinci bir vaka dalgasından kaçındığı durumda "çok şaşıracağını" söyledi. 

Bell, "Bence ikinci bir dalganın yaşanmaması mümkün" diye konuştu.

Fakat tecrit önlemlerinin büyük ölçüde gevşetildiğini, artık tekrar hareket etmeye başladığımızı ve epey hızla azaldığı halde hala toplumumuzda hala kayda değer seviyelerde enfeksiyon görüldüğünü düşünürsek, ikinci dalgadan kaçınabilmemiz beni çok şaşırtır.

Bence asıl soru şu: İkinci dalgayla bir dizi patlama yaşadıktan sonra mı yoksa doğrudan mı karşılaşacağız?

Bell ayrıca, Oxford Üniversitesi'nin aşı adayının ek deneylerinin Afrika'da yapılacağını açıkladı ve mevcut verilere göre kıtanın en yüksek enfeksiyon seviyesine muhtemelen Temmuz'da ulaşacağını söyledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Afrika; Avrupa ve Amerika'dakine benzer vaka ve ölüm sayılarına henüz ulaşmadı ama Bell, "kötü şeylerin hala yaklaşmakta" olduğunu ifade etti. Bell “Böyle olmadığını düşünmek istiyorum ama bu konuda endişeliyim” diye ekledi.

Komiteye ayrıca King's College London'dan İmmünobiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Adrian Hayday'in de raporu sunuldu. Raporda Kovid-19'un Birleşik Krallık'taki siyahi ve etnik azınlık toplulukları üzerindeki orantısız etkisinin sosyo-ekonomik faktörlere bağlanabileceği belirtildi.

Prof. Hayday, "Londra'daki hastanelerde yapılan hasta araştırmalarında siyahi, Afrikalı, Asyalı ve diğer azınlık gruplarının hastaneye yatış oranlarının daha yüksek olduğu gözlemleniyor. Bu da virüs dozunun yüksek olabileceği koşullarda bu grupların da hastalığa yakalanma olasılığının daha yüksek olduğunu gösteriyor" dedi.

Fakat bir kez hastaneye yattıklarında durumları diğer hastalarla aynı seyrediyor. Hipoteze göre bu gruplar, daha sık ve daha yüksek dozda enfeksiyonla karşılaşma olasılıklarını artıran sosyo-ekonomik faktörlerden orantısız şekilde mustaripler. Bu, hipotezin doğru demek değil fakat aksi kanıtlanana kadar tamamen geçerli.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news

Independent Türkçe için çeviren: İrem Oral

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU