Radikal solcular, anarşistler, Batı düşmanları, hatta kendinden nefret eden Batılılar ve herhangi bir belirli sebep olmaksızın (kaosun onlar için heyecan verici olmasının dışında) kaostan hoşlanan kimselerin bir karışımı olan kitleler, küresel çapta bir kaotik saldırının içindeler.
Bu saldırı, siyahlara ve azınlıklara yönelik polis saldırılarını protesto etmenin ve hatta polis için yeni bir yasanın yapılması talebinin ötesine geçerek polis teşkilatının ortadan kaldırılması raddesine kadar vardı.
Ardından devrimci çılgınlık kazanında duyguları alevlendirerek devlet kurumlarının yanı sıra devletin sembolik veya maddi tüm değerlerinin ortadan kaldırılması noktasına ulaştı.
Anarşizm şiddetin parlak bir örneği olan bu saldırı, bazılarınca bir terör eylemi olarak da görülebilir.
Siyahlar ve beyazlar arasındaki gerilimin ve siyahlara yönelik polis şiddetinin ABD’de bilinen ve artık alışılan bir durum haline geldiği söylenebilir.
Güzel, peki ya İngiliz polisi söz konusu olduğunda böyle bir şeyden bahsedebilir miyiz?
Londra Polis Teşkilatı Scotland Yard büyük oranda Hindistan, Pakistan, Jamaika, Nijerya ve hatta Arap asıllı İngilizlerden oluşuyor.
Burada polisler, coplar ya da benzeri teçhizatlarla silahlandırılıyor.
Amerikan sorunu İngiliz sahnesine nasıl olur da aktarılabilir?
Tüm bunların amacı, solun barbar versiyonlarına karşı olan herkese yönelik bilinçli bir kaotik dalga yaratmak mı?
İngiltere Başbakanı Boris Johnson'un sol cenahı ezici bir hezimete uğrattığını hatırlıyoruz.
Amerikan ve İngiliz hafızasındaki tarihi sembollerin bazılarına yönelik gerçekleştirilen saldırılar dikkatle incelenmesi gereken sahnelerdir.
ABD’deki haberlerde ünlü kâşif Kristof Kolomb'un Virginia eyaletindeki heykelinin kaldırılmasından söz ediliyor.
Protestocular “Kolomb soykırımı temsil ediyor” yazılı pankartlar kaldırdılar. Kolomb’un Massachusetts ve Boston'daki heykellerinin baş kısımları parçalanmış. (Bu sahne size IŞİD'in yıkımını hatırlatmıyor mu?)
Her ne kadar daha sonra yalanlansa da ABD'nin manevi babası George Washington heykelinin düşürüldüğüne dair haberler de çıktı.
Kaotik anarşist çılgınlığın barbarlığını sürdürmesi halinde bu heykel halen bir saldırıya adaydır.
İngiltere'de durum daha da garip. Amerikalı George Floyd için ‘zafer’ bahanesi altında, tarihi figürlerin heykellerine yönelik saldırıların olduğunu görüyoruz.
İngilizlerin büyük sembollerinden biri olan Winston Churchill'in dünyanın en meşhur parlamentosu Westminster Parlamentosu'nun önünde yer alan heykeli kirletildi.
Liverpool Üniversitesi, eski Başbakan William Gladstone'un adını taşıyan bir binanın adının değiştirilmesini kararlaştırdı. Çünkü Gladstone sömürgenin bir sembolüydü.
İngiliz İmparatorluğu'nun tarihi bir sembolü olan Cecil Rhodes heykelinin Oxford Üniversitesi'ne bağlı Oriel College’den kaldırılmasının talep edildiği bir kampanya başlatıldı.
Köle tüccarları olarak nitelendirilen kimselerin heykellerinin kaldırılmasından bahsetmeyeceğim bile.
Hint kökenli Londra Belediye Başkanı Sadık Han, İngiltere’nin vatandaşlık hakları kapsamında ırkçılığa karşı mücadelede kat ettiği mesafenin pratik bir göstergesi değil mi?
Han, İngiliz devletinin ve tarihinin tarihi sembollerine yapılan bu barbarca saldırılarla paralel bir tutum takındı ve tüm tarih ve heykellerin gözden geçirilmesi çağrısında bulundu.
Fakat saldırılar Churchill'e ulaşınca akıllıca hareket ederek geri adım attı ve hoş olmayan bir karşılaştırma yaparak Churchill'in hedef alınmasına nazikçe karşı çıktı:
Churchill, Gandhi ve Malcolm X bile olsa dünyada mükemmel bir insan yok.
Han, Churchill heykelinin yakınında bulunan Nelson Mandela heykeline yönelik bir saldırıyı kabul eder miydi?
Aynı mantığı takip ederek yine ‘dünyada mükemmel bir insan’ yok mu diyecekti?
Velhasıl şu an karşı karşıya olduğumuz durum, yıkıcı anarşistlerin çeşitli radikal versiyonlarının çıkarı için dünyada var olan her şeyi baltalamayı amaçlayan sistematik bir saldırıdır.
İngiltere ve Amerika’daki şehirler saldırıların yalnızca başlangıç noktasıdır.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Independent Türkçe için çeviren: Adem İpekyüz
© The Independentturkish