İran rejimi utanmazca çocuk işçileri virüsü yaymakla suçluyor

İran İslam Devrimi’nde devrilen Şah Rıza Pehlevi’nin torunu Nur Pehlevi, Independent Farsça için yazdı

İran'da yaklaşık 200 bin çocuğun sokaklarda yaşadığı tahmin ediliyor (IFP)

Binlerce, belki milyonlarca aç çocukla karşılaştığında çoğu hükümet onları beslemek için derhal harekete geçer. Çocuklara yiyecek getirecek hayır kurumlarına destek olur ve ortaklık kurar. İran'daysa rejim onları farklı bir şekilde besliyor. Çocuklar korku içinde titrerken, plastiği çiğneyip yutmaya çalışırken "YE!  Ye!" diye bağırıyorlar. "Ye şunu"! 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bu korku filminden alınmış bir sahne değil, ama üç ila 7 milyon kadar İranlı çocuk işçi için bu çok tanıdık bir kabus. Bu milyonlarca çocuktan ikisi sokakta çiçek satarken yakalandığında bir memur onları çiçekleri ve sarıldıkları plastiği yemeye zorladı. Bunu yapmaya cüret edemesinler diye çocukları korkutmak için bu istismarı kaydetti ve görüntüleri paylaştı.

Ülkemizin karşı karşıya olduğu krizler arasında bu belki de en az ele alınanlar arasındadır. Ve en önemlilerinden biri, çünkü gelecek nesil için derin fiziksel ve zihinsel sağlık sorunlarına neden oluyor. Rejimin verdiği birçok resmi rakam çocuk işçi sayısını büyük ölçüde eksik bildirirken aktivistler bu sayıyı milyonlarla tanımlıyor.

Küçük sırtlarına yığılmış paketler gitgide artarken ve küçük ayakları kan ve çamurla kaplanırken gözlerinden akan mutsuzlukla sakız satan, pencereleri yıkayan çocukların videoları yürek parçalayıcı. Bu çocuk işçilerin en talihsizleri üzerinde çalıştıkları sokaklarda uyuyan sokak çocuklarıdır.

Açıkçası, bu günler bu çocuklar için daha da zor. Rejim yetkilileri geçmişte bu çocukların refahı adına hareket etmeyi reddetmekle kalmadı, şimdi de onları Koronavirüsün yayılmasındaki faktörlerden biri olmakla suçluyor. İslam Cumhuriyeti'nin parlamentodaki sağlık komisyonu üyelerinden biri çocuk işçileri "Koronavirüs'ün yayılmasındaki en önemli kaynak” olarak nitelendiriyor; bu çocukları nefrete ve kamu nezdinde yanlış bir imaja maruz bırakan utanç verici ve asılsız bir suçlama.  
 

 

Bir rejim yetkilisine göre, sadece Tahran'da, çöpleri toplayarak hayatta kalan beş binden fazla çocuk var. Soru yalnızca bu çocuklara nasıl yardım edilebileceği değil, daha önemlisi ilk etapta neden İran'da çöp toplayan çocuklar var?

Cesaretle ve onurlu bir şekilde bu çocukların koşullarını iyileştirmeye çalışan pek çok aktivist ve STK onlar hakkında bilgi topluyor ve onlara destek sunuyor. Barınak ve yiyecek sunuyorlar, onları sokaklardan çıkaracak bir yol bulmaya çalışıyorlar. Fakat cömertlikleri ve kaynakları İranlı sokak çocuklarının ve çocuk işçilerin sayısı ve muazzam ihtiyaçları karşısında yetersiz kalıyor. 

Rejimin derin yolsuzluğu ve ekonomik kötü yönetimi nedeniyle çalışmaya zorlanan bu çocuklar bir günlük yemeğin parasını çıkarmak için sokaklarda çalışmaya çıkıyor.  Bu süreçte açıklanmayan rakamlar çocuk tacirlerinin işine geliyor. Birçoğu uyuşturucu kullanımına zorlanıyor ve daha fazlası cinsel istismara ve tecavüze uğruyor, daha sonra ömür boyu uyuşturucu bağımlılığına kapılıyor.Bu mide bulandırıcı döngünün dolaysız sonuçları açıktır. Bu çocuklar ve ülkemiz için uzun vadeli etkileriyse daha da göz korkutucu.

Sorunun muazzam ölçeği nedeniyle bunu ele almak için verilen mevcut emek maalesef ki yetersizdir. Bu işi yapan cesur STK'lar başarılı olmak için devlet desteği ve işbirliğine ihtiyaç duyuyor.  Bu rejimin altında asla ihtiyaç duydukları desteği alamayacaklar. Çocukların çiçek ve plastik yemeye zorlanması küçük düşürülmesi ve zarar verilmesi, dövülmesi sorununda da bunun nedeni bu rejimdir.

Ülkemdeki, İran'daki çocuk işçiler ve sokak çocukları bu günlerde hem Kovid-19'a yakalanma riskinden hem de geniş çaplı ihmalden muzdarip. Neden, İran gibi bir ülkede, ülkenin serveti çocuklarımızı kurtarmak için değil de teröre harcanmalı? 

İran'ın çocukları bu ulusal meseleyi ele alarak sonsuza dek ortadan kaldırmak için kapsamlı bir stratejiyi hak ediyor. STK'lar ve aktivistler güçlendirilmeli ve onlarla ortak olunmalı; bu insanlar uzaklaştırılmamalı, görmezden gelinmemeli veya tutuklanmamalıdır. Hükümet çocukların eğitimi ve korunmasını birincil öncelikleri arasına almak zorundadır. Büyürken bu büyükannemin bana kalbine oturan bir konu olarak bahsettiği bir şeydi. Onun ve tüm ailemin umudu bu çocukların koşullarının iyileştiğini görmekti ve hala öyle.

Hep birlikte oturup birçok insanın izlediği bir videoyu izledik. Bir adam gününü hurda satmak için çöp toplayarak geçirmiş bir çocukla oturuyor. Adam soruyor, “hayatta umudun nedir”? Çocuk başını kaldırıyor ve kafası karışmış şekilde gözlerini adama dikiyor. Omuzlarını silkerek "'umut' nedir?" diye soruyor.  

Bu küçük çocuk ve onun gibi milyonlarca insan için umut gerçek bir çocukluk olacaktır. Umut arkadaşlarıyla bir araya gelip bu gece yemeğin nereden geldiğini değil, hangi oyunu oynayacaklarını düşünmektir. Umut okula gidip bu gece nerede uyuyacağını değil, büyüdüğünde ne olacağını düşünmektir. Umut ülkemizi yeniden inşa edip yalnızca bunu önemseyen bir halka değil, bir hükümete de sahip olmaktır.

Özgür bir İran'da çocuklar ülkenin birincil öncelikleri arasında olmalı. Gelecek onlardır.


 

Bu yazı ilk olarak Independent Farsça'da yayımlanmıştır.

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

https://english.aawsat.com/home/article/2283666

Independent Türkçe için çeviren: Noyan Öztürk

DAHA FAZLA HABER OKU