Bilim insanları, varlığı uzun zamandır öngörülen bir kayıp halka olabilecek ve evrenin gizemlerinden birini çözebilecek bir "kozmik katil" kara delik keşfetti.
Kara deliğin, bilim insanlarının yıllardır varlığını tahmin ettiği ancak kesin olarak tespit edilmemiş "orta-kütleli" nesnelerin bir örneği olabileceği tahmin ediliyor.
Yeni araştırma, şimdiye kadar bilim insanları açısından gizemini koruyan orta-büyüklükteki kara deliklere ilişkin en iyi delili sunuyor. Güneşimizin kütlesinden 50 bin kat daha büyük olan bu kara delikler, büyük galaksilerin merkezinde yer alan süper kütleli kara deliklere nazaran daha küçük, ancak büyük yıldızların çökmesiyle oluşanlardan daha büyük kütleye sahip.
Bilim insanlarının elinde bu tür kara deliklere dair kanıtlar bulunuyordu ama yeni keşif bu fenomene dair en tatmin edici örneği sağlıyor.
Astronomlar yeni kanıta, NASA'nın "kozmik cinayet" olarak nitelendirdiği kara delik eylemi esnasında ulaştı. Kara deliğin çok yakından geçen bir yıldızı parçalaması, bilim insanlarını tespiti genellikle çok zor olan cismi fark etmesini sağladı.
Astronomların kara deliğin tespiti için biri NASA diğeri de Avrupa Uzay Ajansına (ESA) ait iki X ışını gözlem uydusunu ve Hubble Uzay Teleskobu'nu kullanması gerekti. Üç uydunun gözlemlerini birleştiren araştırmacılar, kuvvetli X ışını parlamasının muhtemel kaynağına kadar izleyebildi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
New Hampshire Üniversitesi'nden çalışmanın baş araştırmacısı Dacheng Lin, "Orta-kütleli kara delikler tespiti bir hayli güç nesneler olması sebebiyle her aday için alternatif açıklamaları dikkatle değerlendirip elemek çok önemli. Hubble aday nesnemiz için bunu yapmamıza imkan tanıdı" dedi.
Muhtemel kara deliğe dair ilk ipuçları NASA'nın Chandra ve ESA'nın XMM-Newton adlı X ışını gözlemevlerinin 2006'da evrendeki bir yerden güçlü bir X ışını parıltısı yakalamasıyla elde edilmişti.
Ancak veri, parlamanın galaksimizin içinden mi yoksa dışından mı geldiğini tespit etmek için yeterli değildi. Astronomlor sadece parıltının kara delik gibi bir cisme çok yaklaşan bir yıldızın parçalanması sonucu oluşmuş olabileceğini söyleyebiliyordu.
Parıltı, böyle büyük bir kara deliğin bulunması beklenen bir galaksi merkezinden gelmiyordu. Bilim insanları bunu keşfedince şaşırmıştı. Bu bulgular sonucunda, yıldızın orta ölçekli bir kara delik (ya da IMBH) tarafından parçalanmış olabileceği önerisi ilk kez ortaya atıldı.
Bir diğer açıklamaysa, parlamanın kendi galaksimizden, Samanyolu'ndan gönderilmiş olabileceğiydi. Veriler, (patlayan bir yıldızdan geriye kalan sıkışmış kalıntıların oluşturduğu) ısındıktan sonra soğumakta olan bir nötron yıldızının sonucu olabilirdi.
Hubble Uzay Teleskobu X ışınlarının kaynağına doğru çevrilince parıltının başka bir galaksinin kenarında yer alan bir yıldız kümesinden geldiği görüldü. Bu keşif, kara deliğin Samanyolu'nun dışında olduğunu gösterdiği gibi, tam da astronomların orta-kütleli bir kara deliğin muhtemelen bulunduğunu tahmin ettiği türden bir bölgeyi de işaret ediyordu.
Bu tür orta ölçekli bir kara deliğin keşfi, bunca zamandır gizlendikleri yerlerin gizemi de dahil olmak üzere evrenle ilgili bir dizi soruya açıklık getirebilir. Öte yandan Lin ve ekibinin keşfi, daha fazla dedektiflik çalışmasıyla çözmeyi umdukları yeni gizemlere de kapı açıyor: Mesela orta-ölçekli kara delikler süper-kütleli kara deliklere dönüşebilir mi?
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/life-style
Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik
© The Independent