Doktorun muayenehanesinden içeri girdi ve ellerinin halini gösterdi.
Daha önce sıklıkla yıkadığı ellerini, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını sonrası daha sık yıkamaya, daha çok dezenfektan kullanmaya başlamıştı.
Derisi yanıyor, sürekli batma hissi yaşıyordu.
Virüs kapmasın diye el temizliğine her zamankinden daha çok önem vermiş ancak yanlış yolları tercih etmişti.
Dermatoloji uzmanı Prof. Dr. Meltem Önder, kendine gelen hastaya akut irritan dermatit tanısı koydu.
Bir başka deyişle egzama...
Dünya çapında 148 ülkeye yayılan Kovid-19 bugüne dek neredeyse 170 bin kişide (16 Mart, saat 17.18 itibarıyla 169 bin 387 kişi) görüldü, 6 bin 500'den fazla insan yaşamını yitirdi.
Türkiye'de resmi açıklamalar 18 vaka olduğunu söylüyor.
Alkol bazlı el dezenfektanı koruyucu malzemelerden biri olarak kabul ediliyor.
Ancak koronavirüsten korunayım derken bugünlerde birçok kişide bir de cilt hastalığı şikayeti görülüyor.
Prof. Dr. Meltem Önder, bu tarz hastaları "hipokondriyak" olarak tanımlıyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Yani hastalık hastalığı olan kişiler olarak.
Önder, bu gibi kişilerin abartılı bir el yıkama alışkanlığı olduğunu; yeni tip koronavirüs salgını ile birlikte herkesin hastalık hastası haline geldiğini söylüyor:
Hatta koronayak oldu. Marketlerde çalışan, para sayan para üstü veren, insanla çalışan kişiler dezenfektanı biraz fazlaca kullanıyor olabilir. Temas sonrası kullanmak daha doğru. Bir de dikkat edilmesi gereken sabun seçimi. Kokulu, parfümlü sabun kullanılmaması gerekiyor. Renkli ve aşırı dezenfektan özelliği olan sabunların kullanılmaması gerekiyor. Bu sabunların tahriş etme olasılığı çok yüksek. Kokusuz, beyaz sabunlar en ideali. İçinde katkı maddesi olmayan eski tarz sabunlar. Katkı maddesi olmayan sabun kullanılmalı kısacası.
Bir başta dermatoloji uzmanı Dr. Dilek Başaran da aynı fikirde.
"Cildimizi koruyan, yağdan oluşan bir tabakamız var. Aşırı derecede dezenfektan ile temas ettiğinde bu tabaka hasara uğruyor. Böylece vücudumuzla derinin bariyerine girmemesi gereken bir çok alerjen madde giriyor. Bu da alerjik durumlar ortaya çıkarıyor" diyen Başaran her zaman bir yarar zarar dengesinin gözetilmek zorunda olduğuna işaret ediyor.
En riskli meslek grupları hangileri?
Koronavirüsten korunma yolları aslında gripten korunma yollarına benziyor.
O yüzden el hijyeni çok mühim.
Eğer kalabalık ortamlarda bulunuluyorsa, mutlaka bir yere dokunuluyor.
Bu nedenle eller iyice temizlenmeden, ağıza, buruna ya da göze dokunulmamalı; su ve sabunla iyice yıkanmalı.
Alkol bazlı el antiseptiğinden de el temizliğinde faydalanmak mümkün.
Ama abartmadan ve doğru tercihler yaparak diyor uzmanlar.
Peki hangi meslek grupları risk altında?
Prof. Meltem Önder'e göre hemşire, doktor, sağlık personeli, kasiyer, bankacılar en önde görünüyor.
Önemli olanın elin 30-40 saniye kadar yıkanması ve sonra durulanması olduğunu belirten Önder, "Eğer çok kuru cildi olan biriyse yıkamanın ardından nemlendirici uygulanabilir. Alkol zaten kurutan bir şey" diyor.
"Abartmadan kullanın, alışkanlık yapmayın"
Dermatoloji uzmanı Dr. Dilek Başaran da, "El yıkama gereksinimi oluşturacak olaylardan uzak durulması gerekli" mesajı veriyor:
Mümkün mertebe evde daha sık bulunmak bunun için önemli. Çünkü her dışarı çıkıp geldiğimizde yıkamamız gerekiyor. Teması, dışarı çıkmayı azaltmak gerekiyor. Elimizi yıkadığımız zaman kullanacağımız sabunun ph dengesi de çok önemli. Cildimizin 5,5 dediğimiz bir ph oranı var. O yüzden cilde uygun sabunlar kullanılmalı, bu değere uygun olarak. El yıkamanın arkasından bariyeri sağlamlaştırmak için yağ bazlı koruyucu kremler kullanılabilir.
Prof. Önder de sınırlara dikkat çekiyor, abartılmamalı uyarısı yapıyor:
Sadece alışkanlık gereği dezenfektan kullanılmamalı. Abartmadan kullanılmamalı. Metal yürüme bantları, asansör düğmeleri tehdit içeriyor. Tırnakların kısa kesilmesi önemli. Elin ağza, burna, göze götürülmemesi hayati. Zaten Sağlık Bakanlığı da bu uyarıyı yapıyor.
© The Independentturkish
