Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Twitter'dan Türkiye'den ayrılan göçmenlere ilişkin paylaşımda bulundu.
Ülkeyi terk etmeleri istenmedi
ingilizce yaptığı paylaşımda Türkiye'de bulunan Suriyelilere "geçici koruma" uygulamaya devam edildiğini belirten Altun şunları belirtti:
Suriyeli kardeşlerimizden ülkeyi terk etmeleri istenmedi. Kalmak isterlerse kalabilirler. Gitmek isterlerse de gidebilirler. Sadece mültecilerin Türkiye'den ayrılmasını engellememe yönünde bir politika değişikliğine gittik. Kaynaklarımızın ve personel sayımızın kısıtlı olduğu göz önüne alındığında, Avrupa'ya göç etmek isteyen mültecileri önlemeye çalışmaktansa, Suriye'den daha fazla mülteci gelmesi olasılığına karşı kendimizi hazırlıyoruz.
Sayı artabilir
Bu politika değişikliğinin ardından bazı göçmenlerin Türkiye'den ayrılmaya karar verdiğini söyleyen Altun, "Son birkaç gün içerisinde Avrupa'ya gitmek üzere Türkiye'den ayrılan mülteci sayısı 80 bin 888 oldu. Bu sayı önümüzdeki günlerde artış gösterebilir. Türkiye, İdlib'den daha fazla mülteci kabul edemez. Bununla birlikte düzensiz göç akışına karşı hazırlıklarımızı yapıyoruz. Avrupa ve diğer ülkeler, bu muazzam zorluk karşısında derhal harekete geçmelidir. Bütün bunları kendi başımıza yapmamız beklenemez" dedi.
Müttefikler yükümlülüklerini yerine getirmiyor
Türkiye'nin savaştan, yıkımdan ve kaostan kaçan 3,7 milyon Suriyeli sığınmacıyı barındırdığını belirten Altun, şu ifadeleri kullandı:
Milli kaynaklarımızı, Türk halkının cömertliği sayesinde kardeşlerimize yardım etmek için harcamış olmakla gurur duyuyoruz. Ancak ne yazık ki uluslararası toplum bizi bu zorluk karşısında yalnız bırakmıştır. Başta AB olmak üzere, müttefiklerimizin çoğu, siyasi ve insani yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle bu yükü bizimle paylaşmıyorlar. İdlib'de ve Suriye'nin başka bölgelerinde insani felaketin yaşanmasını önleme girişimlerimizde kayda değer hiçbir yardım almıyoruz.
İdlib'deki çatışmasızlık bölgesinin amacı, bölgedeki 4 milyon sivilin zulme ve katliama uğramasını önlemekti. Amacımız Esed rejiminin etnik temizlik yapmasının ve savaş suçları işlemesinin önüne geçmek ve daha fazla insanın yerlerinden edilmesini ve nihayetinde de daha fazla mülteciyle karşı karşıya kalınmasını engellemekti. Maalesef bu mücadelede yalnız bırakıldık. Bu yük ciddi anlamda paylaşılmadığı sürece daha fazla mülteci kabul edebilecek durumda olmadığımızı defaatle söyledik. AB'ye ve ABD'ye çağrı yaparak, güvenli bölge oluşturulmasını istedik ki, bu bölgeyi şimdi kendi başımıza oluşturuyoruz.
Eleştirileri şaşkınlıkla izliyoruz
"Müttefiklerimizden yeteri kadar destek görmemiş olmamız çok üzücü" diyen Altun, şunları kaydetti:
Mülteci politikamıza dışarıdan gelen eleştirileri şaşkınlıkla izliyoruz. Birkaç bin mülteciyle ne yapılacağı konusunda anlaşamayanlar, 3,7 milyon mülteci barındıran ülkemizi 'yeter artık' dediği için eleştirmeye cüret ediyor. Bu, utanç verici bir iki yüzlülükten başka bir şey değil.
We view outside criticism of our refugee policy with a sense of incredulity! Those who fight over what to do with a few thousand refugees dare criticize a country with 3.7 million refugees for saying “enough is enough.” The rampant hypocrisy is disingenuous and shameful!
— Fahrettin Altun (@fahrettinaltun) March 1, 2020
Independent Türkçe