Kılıçdaroğlu’ndan İnce’ye: Çağrımı beklemeden CHP’yi suçlamak çok yanlış

CHP lideri: Talat Atilla ile adımın yan yana gelmesine bile tahammülüm yok

Fotoğraf: AFP

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sözcü yazarı Rahmi Turan’ın “Ana muhalefet partisinden bir ismin Beştepe’de Erdoğan’la gizli görüşme yaptığı” iddiasının ardından başlayan tartışmayı değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, iddianın hedefindeki isim Muharrem İnce’nin yaptığı açıklamayı yanlış bulduğunu belirtirken bunun CHP’ye yönelik komployu kışkırtıcı olacağını söyledi.

Cumhuriyet gazetesi yazarı Orhan Bursalı ve Hürriyet muhabiri, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptıkları görüşmeyi kaleme aldılar.

Hürriyet’ten İsmail Saymaz’ın haberine göre Kılıçdaroğlu, "Saray'a giden CHP'li" haberinin kaynağı Talat Atilla’nın kendisini arayıp aramadığı sorusuna şu yanıtı verdi:

Hayır, aramadı. Zaten, yanlış hatırlamıyorsam, Afyon’daki bir mühimmat deposu patlamasının olduğu yedi yıl öncesinden beri kendisiyle aramızda ne görüşme var, ne yüz yüze gelme var, ne konuşmuşluğumuz var. Yakın çevremi de aradığına dair bana gelen bir bilgi yok.

"Erdoğan'ın CHP'yi karıştırma girişimi için 'doğrudur' dedim"

CHP lideri, şöyle devam etti:

Bana da ‘Bazı CHP’liler saraya gitti’ şeklinde duyumlar geldi. Öteden beri geliyor. Elinizde kanıt varsa seslendirirsiniz. Kanıt yoksa seslendirmezsiniz. Sadece bana değil, birçok kişiye gitti. “Dedikodudur” dedim. Doğru mudur, yanlış mıdır, bilmiyorum. Erdoğan’ın CHP’yi karıştırma girişimi için ‘Doğrudur’ dedim.

"Çarpıtılmak isteniyor"

Erdoğan’ın CHP’yi karıştırmak ve partinin içişlerine müdahil olmak için birçok şey yaptığını biliyoruz. Millet İttifakı’nı karıştırmak, dedikodu üretmek ve devletin yetkililerini kullanmak gibi. Böyle bir şey olunca (haber yayınlanınca) ‘Doğrudur’ dedim. Bu olayı Rahmi Turan yazdığı zaman bir şey demedim. “Gazeteci haber almıştır” dedim. Bir yorumdur. Rahmi Turan, ertesi gün devam etti. Üçüncü gün Fox TV’ye çıktığımda, bu soru soruldu. Partiyi karıştırmanın Erdoğan’ın amaçlarından biri olduğunu söyledim. ‘Doğrudur’ dedim. Gidenlere dair bir bilgim varmış gibi çarpıtılmak isteniyor.

Orhan Bursalı’nın Cumhuriyet'te yayımlanan yazısı da özetle şöyle:

“Saray ile gizli görüşen ünlü ve tanınmış bir CHP’liye Erdoğan keşke siz CHP’nin başına geçseniz her şey daha iyi olur” mealinde baştan sona komplo kokan bir açıklama ile ortalığın karıştırıldığı bir yerde, gazetecilik yapmak zor. Bu siyasi komplo olayına hiç girmeyecektim, ama yine de Kılıçdaroğlu bu konuya açıklık getirir düşüncesiyle aradım... Sordum, yanıt verdi, ama bu bir röportaj değil, doğrudan onun cümlelerini aktarmayacağım, ama konuşmanın özünü yazacağım.

CHP lideri, bunun CHP’ye yönelik bir Saray komplosu olduğunu söyledi. Saray’ın 6-7 aydır bu tür komplolarla Türkiye’nin ekonomik çöküntüsünü RTE’nin başarısızlığını gözlerden uzaklaştırmaya çalışacağını ve CHP’yi karıştırarak gündem saptıracağını söyleyip duruyorum dedi. Duyumlar aldıklarını, aslında her siyasi parti liderine pek çok duyum geldiğini, fakat bunlardan neyin doğru olduğunu bilmenin ancak zaman içinde ortaya çıktığını belirtti.

Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce’nin kendisini aradığını, ortak bir açıklama ile CHP’ye yönelik bu komploya karşı çıkmayı önerdiğini doğrulayarak “Benden haber bekle dedim İnce’ye.. “O sırada İstanbul’daydım, İzmir’e uçağı ve belediye başkanlarıyla toplantıyı kaçıracaktım, oradan da Ankara’ya uçtum, dedi. ve İnce’nin Kemal Bey’in davetini beklemeden hemen açıklamalarda bulunması ve CHP Genel Merkezi’ni suçlamasını doğru bulmadığını, bunun CHP’ye yönelik komployu kışkırtıcı olacağını söyledi.

“Kılıçdaroğlu İnce’ye güvenmiyor”

“Gördüğüm kadarıyla Kılıçdaroğlu İnce’ye güvenmiyor” diyen Bursalı, şöyle devam etti:

Kılıçdaroğlu’na sordum, “Evet, komplo var, Saray komplosu doğrudur dediniz, fakat İnce Saray’a gitmediğini söyledi, ne dersiniz” sorumu yanıtlarken, Saray’ın CHP’ye karşı komplolar peşinde koştuğunu zaten söyleyip durduğunu ve bunu bu bağlamda söylediğinin altını çizdi. Sürekli komplo duyumları geldiğini, ama elde bilgi belge olmadan net konuşmanın söz konusu olmadığını yeniden vurguladı...

Şunu da sordum: Talat Atilla, CHP içinden duyumu aldığını söylüyor. Aslında CHP içinden böyle bir duyum aldığını söylemesi de kumpasın bir parçası olabilir mi?

Kemal Bey, olayın karanlık olduğunu elinde bilgi ve belge olmadan somut bir şey söyleyemeyeceğini belirtti. Aslında İnce’nin Saray’a gitmediğini açıklamakla olayın kapanmış olduğuna fakat hâlâ tartışmanın sürdürüldüğüne işaret ediyor. 

Ekonomik krizden ülke kan ağlarken RTE’nin iktidarını nasıl sürdürebileceğinin planları peşinde koştuğuna, Barış Pınarı Harekâtı’nın da bunun bir parçası olduğuna, üç beş gündür bu konuda artık konuşmadığına, ama hedefinin Millet İttifakı’nı dağıtmak ve CHP’yi karıştırmak olduğuna vurgu yapan CHP lideri, “Bana karşı iddialarda bulunuyor, gel televizyona, bütün hükümetinle, istihbarat örgütlerinle gel, istediğin kanalda yalnız olacağım” dediği halde bu tartışmadan kaçtığını belirtiyor.

“Talat Atilla ile adım yan yana gelemez”

CHP lideri, “Talat Atilla, Kılıçdaroğlu’na da doğrulattım iddiayı” diyor, “Sizinle konuştu mu”, sorumu da yanıtladı. Kılıçdaroğlu, “Talat Atilla ile adımın yan yana gelmesine bile tahammülüm yok. 7 yıl önce bir söyleşi yapmıştı, onu çarpıtarak vermişti. Tek bir telefon konuşması bile yapmadım. Bir milletvekilimizin odasından Atatürk resmini indirdiği duyumunu da ortaya atan, günlerce CHP’yi karıştıran ve havuz medyasına malzeme veren de bu kişidir” yanıtını verdi.

 

 

Independent Türkçe, Cumhurıiyet, Hürriyet

DAHA FAZLA HABER OKU